CHP İstanbul Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Av. Turan Taşkın Özer, Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada bir skandalı ortaya çıkardı. Adalet Bakanlığı’nın sitesinde yer alan GRECO raporunda Türkiye'deki yapısal düzenlemelerin savcı ve hâkimlerin bağımsızlığına zarar verdiği yönünde tespitler olduğunu aktardı. 

Meclis’te Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında söz alan CHP İstanbul Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Turan Taşkın Özer, “Adalet bir bütçe meselesi değildir. Parayla pulla adalet var edilemeyeceği gibi adaletin sorunları da parayla pulla mümkün değil çözülemez” diyerek yargının asıl sorununun siyasallaşması olduğunu söyledi.

BAKANLIĞIN SİTESİNDEN ÇIKTI 

Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksinde 142 ülke arasında 117'nci sırada olduğunu hatırlatan Özer, “Bu hukukun üstünlüğü endeksi yurt dışı kaynaklıdır ve güvenmediğimizi düşünelim. O hâlde, Adalet Bakanlığının kendi sitesinde yer alan ve kendi tarafından referans gösterilen Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu'nun (GRECO) raporuna bakalım. Raporda hukuka güvenin kalmadığı, Türkiye'deki yapısal düzenlemelerin savcı ve hâkimlerin bağımsızlığına zarar verdiği, bu düzenlemelerin eskiye oranla daha sıkıntılı bir durum yarattığı açıkça anlatılmaktadır ki Sayın Bakan bu rapor, Bakanlığınızın sitesinde yer alan rapordur” dedi. 

HERKES ADALET ÖNÜNDE EŞİT, BEKİR ALTUN DAHA EŞİT ! 

Ceza adalet sisteminin tasfiye aracına dönüştüğüne vurgu yapan Özer, “Ne yazık ki yargı siyasi hesaplaşmaların oyuncağı duruma düşürülmüştür. Gelin görün ki yargı muhalif düşünen herkesi tasfiye ederken kendisinin içinde bulunduğu duruma ise kesinlikle ses etmiyor. Yargıdaki rüşvet çarklarını anlatan iddialar çarşaf çarşaf basında yer almaktadır. Bakanlığınız ve başkanı olduğunuz Hâkimler Savcılar Kurulu ise ne yapıyor? Maalesef, bilen yok. Sayın Bakan buradan size soruyorum: Hakkında, rüşvet aldığı iddiaları bulunan Hâkim Sidar Demiroğlu, Hâkimler Savcılar Kurulu tarafından soruşturma sonlandırılana kadar görevinden uzaklaştırılırken aynı mektupta adı rüşvet iddialarına karışan İstanbul Anadolu Adalet Komisyonu Başkanı Hâkim Bekir Altun neden hala görevinin başındadır? Yoksa herkes hukuk önünde eşit, Bekir Altun hukuk önünde daha mı eşittir; bunu bizlere, burada bulunan milletvekillerine ve halkımıza açıklamak durumundasınız” dedi. 

GEÇMİŞİ HATIRLATTI: KUZUYA KURDU EMANET ETMEYİN

CHP’li Özer konuşmasına şöyle devam etti: 

“2010 Anayasa referandumuyla Hâkimler Savcılar Kurulunun yapısını değiştirdiniz ve işlevini değiştirdiniz. Sonra ne oldu? Sonra işler kontrolden çıktı, ülkede hain bir darbe girişimi, bir terör saldırısı gerçekleşti; bedelini hep birlikte, milletçe ödedik. Yine, 2017 referandumuyla siyasi referanslarla oluşan gruplara ve yapılara yargının kontrolünü verdiniz. Yargıyı bağımsız ve tarafsız hâle getirmeyip ne idüğü belirsiz gruplara teslim etmenin hesabını, buradan tekrar sizlere gözlerinize bakarak hatırlatıyorum, milletçe öderiz. Bu nedenle, geçmişten ders almanız gerektiği gerçeğini bir kez daha bu kürsüden size haykırarak hatırlatmak isterim. Kuzuyu kurda teslim etmeyin.

HSK BAKANLIĞIN GÖLGESİNDEN ÇIKMALI

Bu memlekette adaletin Bakanlığı var, bütçesi var, partisi var ancak adalet yok. Eğer ‘Adalet var.’ diyeceksek bu düzen değişmeli. Eğer ‘Adalet var.’ diyeceksek sistem en baştan olması gerektiği gibi yeniden yapılandırılmalı. Öncelikle, Sayın Bakan, siz Hâkimler Savcılar Kurulunun başından ayrılmalısınız. Hâkimler ve savcılar Bakanlığın gölgesinden kurtulmalı. Gelin, HSK'yı Bakan ve Bakan Yardımcılarından kurtaralım. Gelin, yüksek yargıyı tarafsız ve bağımsız hâle getirelim. Gelin, o çok istediğiniz Anayasa değişikliğini yapacaksak buradan başlayalım yapmaya ama ben buradan ne kadar gelin dersem diyeyim, sizi ne kadar çağırırsam çağırayım gelemezsiniz çünkü kendi güç dengeleriniz arasındaki çekişmeler ve iktidar paylaşımınız gelmenize engel olur. 

ÖNCE ADALET SONRA BÜTÇE

Adalet sorunu ne bütçede ne Anayasa Mahkemesi’nde ne HSK'da ne de diğer kurumlarda. Adalet sorunu siyasallaştırdığınız, saray talimatlarına mahkûm bıraktığınız yargıda. Kavganızı, iktidar mücadelenizi bu millet, bu devlet üzerinden yapmaya artık bir son verin diyorum. Önce Tayfun Kahraman'a, Sinan Ateş'e, daha nicelerine adaleti getirin. Gelin, sonra bu milletten bütçe isteyin. Tuzu kokutmayın, adaleti öldürmeyin.”