SİYASET

AKP MKYK üyesinden net çıkış: Belediyelerde kayyım dönemi sona mı eriyor?

AKP MKYK üyesi Orhan Miroğlu: "Türkiye siyaseti bir yumuşama dönemine girmişken eski alışkanlıklarla bu yumuşama dönemini de itibarsızlaştırmamak gerekiyor. Bugünkü şartlarda kayyum atamalarının Türkiye’deki bu yumuşama ortamına hizmet etmeyeceği kanaatindeyim."

Abone Ol

Yandaş gazeteci Nedim Şener’in “27 belediyeye kayyım atanacak” iddiasına AKP MKYK üyesi Orhan Miroğlu’ndan yanıt geldi. Orhan Miroğlu, “Türkiye siyaseti bir yumuşama dönemine girmişken eski alışkanlıklarla bu yumuşama dönemini de itibarsızlaştırmamak gerekiyor. Bugünkü şartlarda kayyum atamalarının Türkiye’deki bu yumuşama ortamına hizmet etmeyeceği kanaatindeyim” dedi.

Elipshaber‘e konuşan Orhan Miroğlu, AKP döneminde belediyelere yapılan kayyım atamalarıyla ilgili “Hatasıyla sevabıyla AK Partiye fatura edilen bir işleyişten bahsediyoruz. Hükümetin ilgili bakanlıklarının gerekli olduğu zaman gündeme getirmeleri gereken bir şey. Bir belediye başkanı hakkında anladığım kadarıyla köşe yazarları şunu söylüyorlar; bazı belediye başkanları hakkında soruşturmalar var ve bu kayyıma gerekçedir. Öyle olursa İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da soruşturma var. Başka başka belediye başkanları hakkında da soruşturma var” ifadelerini kullandı.

“Yani her soruşturmanın sonucunda hadi gelin kayyım atayalım derseniz işin içinden çıkılmaz” diyen Miroğlu, “Kesinleşmiş mahkumiyet kararları söz konusu olduğunda zaten İçişleri Bakanlığı olsun Adalet Bakanlığı olsun kanunların gerektirdiği uygulamaları yapıyorlar. Ama sırf bir soruşturma açılışmış diye kayyum atayalım böyle bir şey olmaz, ben bunu da doğru bulmam” şeklinde konuştu.

‘ESKİ ALIŞKANLIKLARLA YUMUŞAMA DÖNEMİNİ İTİBARSIZLAŞTIRMAMAK GEREK’

Türkiye siyasetinin bir yumuşama dönemine girmişken eski alışkanlıklarla bu yumuşa dönemini de itibarsızlaştırmamak gerektiğini belirten Miroğlu, şöyle devam etti:

“Bugünkü şartlarda kayyum atamalarının Türkiye’deki bu yumuşama ortamına hizmet etmeyeceği kanaatindeyim. Tabii ki DEM Partili belediye başkanlarının da, Türkiye’nin bazı hassasiyetlerini hiç akıldan çıkarmamaları gerekir. Belediye yönetimlerini yasal olmayan bir takım yapılara açık hale getirmemeleri gerekir. İnşallah böyle davranmazlar. Böyle davranmaları halinde tabii ki soruşturmalar falan açılır. Bu da doğru sonuçlar doğurmaz. Şu ana kadar gördüğümüz bir iki hoş olmayan durumun dışında görebildiğimiz kadarıyla normal bir işleyiş var. Şu ana kadar valiliklerimizden, kaymakamlıklarımızdan çok radikal tutumlar vs. ifade edilmiş değil. Normal bir işleyiş var. Bakalım inşallah böylede devam eder.

DEM Parti’de belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, Türkiye’nin ve bölge halkının hassasiyetlerine dikkat etmesi gerekiyor. Politikalarının merkezinde belediye hizmetlerinde halka ulaşması, belediyeye gelen bütçelerin doğru ve yerli yerinde kullanılması, belediye başkanlarının sadece DEM Partililerin değil o şehirde oturan AK Partilinin, CHP’linin, MHP’linin ve başka partililerin de belediye başkanı olduklarının bilince olarak hareket etmeleri gerekir.”