AMED Ekoloji Meclisi, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde acele kamulaştırma yöntemi ile tarihi hanlara, camilere, kiliselere, evlere el konulduğunu, belirterek, bu kararın tarih sayfasına karar bir leke olarak geçeceğini belirtti. Dağkapı Meydanı'nda yapılan basın açıklamasını okuyan Amed Ekoloji Meclisi Eş Sözcüsü Zülküf Güneş, uygulamaların savaş hukukunda bile yerinin olmadığını belirterek, yaşam ve barınma hakkının ihlal edildiğini kaydetti.
"Kamulaştırılmıyor, devletleştiriliyor"
Basın açıklamasını okuyan Zülfikar Güneş "Savaş tahribatının yaşandığı Diyarbakır Tarihi Sur İlçesi ve Silopi İlçesi Bakanlar Kurulu Tarafından 21.03.2016 tarihinde alınan acele kamulaştırma kararıyla halkın yaşam alanlarına el konulmak istenilmektedir. Bu kararla beş bin yıldır kesintisiz yaşamın devam ettiği, tarihi Suriçi bölgesinin tarihi hanları, camileri, kiliseleri, evleri ve hatta belediye mülkiyetindeki yapılarıyla birlikte Diyarbakır halkının elinden alınmaya çalışılmaktadır.Bu karar kapsamında 5000 yıllık bir geçmişe sahip Tarihi Diyarbakır Suriçi Bölgesinde halkın kullanımında olan sokaklar, mahalleler, bahçeler kısaca tüm yaşam alanları yani zaten kamusal alanlar “kamulaştırılmak” istenmektedir. Aslında bu yapılanlar el koyma, devletleştirmedir. 604 Tescilli mimari yapı ve 1 höyükle beraber halkın mülkiyetindeki taşınmazlar bu kararla kamulaştırılıp nasıl akıbete uğrayacağı bilinmemektedir" dedi.
"Savaş hukukunda bile yeri yok"
Güneş, hak ihlallerine karşı demokratik tepkilerine devam edeceklerini ve yasal belirterek " Savaş hukukunda bile yeri olmayan bu kirli savaşın yarattığı insani ve kent tahribatlarının iktidarın tarih hanesine kara bir sayfa olarak geçirileceği bilinmelidir. Halkın yaşam hakkının ve barınma hakkının evrensel mevzuatlarda tanınmış ve güvence altına alınmış olduğu bilinmektedir. Türkiye ve Dünya kamuoyuna sesleniyoruz burada bugün alınan acele kamulaştırma kararları yaşam ve barınma hakkı ihlalleridir" dedi.
dokuz8HABER / Nalin Öztekin