MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Bartın'da 41 maden işçisinin yaşamını yitirdiği madenci katliamıyla ilgili konuştu. Bahçeli, kamuoyu ve muhalefetin Sayıştay raporunda yer alan uyarıları hatırlatmasını manidar buldu.

Bahçeli'nin konuya dair grup toplantısındaki konuşmaları şu şekilde:

"Öyle ateşler vardır ki yalnızca düştüğü yeri yakmaz. Öyle acılar vardır ki yalnızca ortaya çıktığı yerde duramaz. TTK Amasra Müessesi'ne bağlı bir maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında canlar gitmiş, hayaller sönmüştür. 41 maden işçimiz son nefesini vermiştir. Yaralı kurtarılan 11 işçimizin tedavisi devam ederken, 5'nin durumu ağırdır.

Devlet tüm imkanlarıyla seferber olmuş, 24 saatte felaket tablosu kontrol altına alınmıştır. Patlamayla ortaya çıkan yangını söndürme çalışmaları da aralıksız sürdürülmüştür. Malum patlamaya yol açan kusur ihmal ve eksik olarak değerlendirilecek ne varsa gün yüzüne çıkacaktır."

"SOMAYI HATIRLATMAK, MAKSATLIDIR, HASTALIKLIDIR"

Maden ocağındaki patlamayı bahane ederek, felakete siyasi içerik oluşturmak için el ovuşturan kim varsa dürüst ve iyi niyetli görülmeyecektir. Facianın failleri varsa, tespit edilirse hesabı da sorulacaktır. 8 yıl önceki Soma'yı hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklıdır. Biz maden ocağından kardeşlerimizin çıkarılmasını beklerken, sosyal medyadan provokasyona heves edenler hem alçak hem ahlaksızdır.

SAYIŞTAY RAPORU AÇIKLAMASI

Sayıştay'ın 2017 ve 2019 raporlarında Amasra bölümlerini servis edenlerin önü, arkası araştırılmalıdır. Sayıştay raporları kazı yapılması risklerine dikkat çekilmiş, önlemler sıralanmış. Denetçiler her şeyi görüyor da müessese çalışanları mı bilmiyor? Böyle bir iddia aklın ve mantığın neresinde yer alacaktır. Denetim fonksiyonun devlet hayatındaki önemini biliyoruz. Sayıştay raporlarının siyasi muhalefet haline dönüştürülmesini manidar buluyoruz.

Maden ocaklarında gaz içerikleri yüksek değil mi, uyulması gereken kurum için yönergeler bilinmiyor mu? Hangi vicdan sahibi maden ocaklarında felaketlere gözyumabilir? Fırsatçılık yapanların kanında leke vardır.

Amasra'daki patlama hepimizi yakmıştır. Zillet partilerinin teker teker bu felaketi siyaset malzemesi yaparak gürültü kirliliğine yol açacak olmaları, utanmaz bakışın nerelere kadar tutulduğunu da gösterecektir.

2023 yılı Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci yüzyılının nihai eşiğidir. 2023 yılı lider ülke Türkiye'nin müjdesidir. Kalıcı ve köklü reform ülkemizin önünü açmıştır. Eğri bacaklı masalara oturanlar Türkiye bahtiyarlığını göremezler, itiraf ve izah edemezler. Türkiye eski Türkiye değildir. Devlet hayatımızdaki denge, uyum, ekip ruhu kısır çekişmeleri, kronik hizipleri sonlandırmıştır. Zillet ittifakının intibak zorlukları, idrak zaafları had safhadadır. Zamanın ruhu, çağın ufku bizimledir.

Sahip olduğumuz millet ve tarih şuuruyla nereye ulaşmanın peşindeyiz. Çok çalışıyoruz, nefes alır gibi mücadele ediyoruz. Köy köy geziyor; davanın, varlığın onurunu bilmiş arkadaşlarla siyasi çalışmaları yoğunlaştırıyoruz. Hiçbir köyümüz bize uzak değildir. Köylerimiz övüncümüzdür. Bugüne kadar 256 köy ziyaretimizi gerçekleştirdik.

Hafta sonu da Konya mitingimizi de yaptık ve Hz. Mevlana'nın torunlarıyla buluştuk. 23 Ekim 2022 Pazar günü de Manisa'da milletimizin huzuruna çıkacağız. Kendimize, davamıza, milletimize inanıyoruz.

"NEWYORK'TA ERGENLER GİBİ VİDEO ÇEKMEK ADAMLIK DEĞİLDİR"

İpini sürüyerek ortalıkta boy gösterenlerin Türkiye Cumhuriyeti'ni özümsemesi akla terstir. Ödünç kediyle fare tutma çalışması içinde olanların taktıkları maskeler onları saklamaya yetmeyecektir. Türkiye'yi şikayet etmek, jurnalcilik yapmak şerefli bir tavır değildir.

New York'ta ergenler gibi video çekmek adamlık değildir, siyaset değildir. Kılıçdaroğlu, dersini Türkiye düşmanlarından aldığını gözler önüne sermiştir. Yazıklar olsun. Biz zillet deyince rahatsız oluyorlar, ya ne diyelim? Hayırla nasıl yad edelim? CHP Genel Başkanı'nın neresi doğrudur, zillet ittifakı paydaşlarının neresinde doğru vardır?

"8 SAAT NEREDEYDİN, KİMLERLE GÖRÜŞTÜN"

Kılıçdaroğlu'nun ABD'de ne yaptığı, kimin dümen suyuna girdiği, kimlerin eline baktığı az çok bellidir. Gazetecileri de atlatarak 8 saat kaybolması kuşkuludur. Kılıçdaroğlu'na soruyorum, 8 saat içinde neredeydin, kimlerle fiskos yaptın? Kılıçdaroğlu bu 8 saatin esrarını açıklamalıdır. FETÖ'cülerle görüp görüşmediğini açıklamak zorundadır. Türkiye'de bulamadığını ABD'de aramak müflis siyasetçinin son çırpınışıdır.

Kılıçdaroğlu'nun gölgeli ziyaretinin ardından ABD bileti alan İP'in yolu yol değildir. Okyanus ötesinde rol dağılımı yapılmıştır. ABD'yi tavaf etmeye başlamışlar. Zillet ittifakı Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusunun cevabını yanlış yerde aramaktadır. CHP yönetimi virajı alamış, arabayı devirmiştir.