Ahmet ÜNSAL/Manisa

Geçtiğimiz hafta patlak veren Bebek ölümleri ülke genelinde tüm kesimlerce peş peşe yapılan basın açıklamalarıyla tepkilere yol açmaya devam ediyor.

Birleşik Kamu iş Konfederasyonuna bağlı sendika başkanları Manisa il Sosyal Sigortalar Müdürlüğü binası önünde bebek ölümlerini ve bu ölümlere göz yumak siyasi iktidarı,bürokratları protesto eden ortak basın açıklamasında bulundu.

Vatandaşlarında katılım sağladığı basın açıklamasına Genel Sağlık İş Genel Sekreteri Veli Can Karabacak, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Manisa İl başkanı Zeki Dirlikli, Genel Sağlık İş Manisa şube başkanı Zafer Nas,Tüm  Genel Yerel Sen Şube Başkanı Recep Abatay ve Büro İş Şube Şube başkanı Salih Kozan katıldı.

Manisa Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü birimlerinin yakından izlediği basın açıklamasında bebek ölümlerini protesto eden basın açıklamasını Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Manisa İl başkanı Zeki Dirlikli üstlendi.

“SGK’DAN PARA KOPARMAK UĞRUNA BU BEBEKLERE İLAÇLAR VEREN, CANLARINA KIYAN BU ÇETE, SİSTEMDEKİ ÇÜRÜMEYİ HEPİMİZİN YÜZÜNE BİR TOKAT GİBİ ÇARPMIŞTIR.”

Başkan Dirlikli, Genel; “Cumhuriyetin sağlıktan eğitime, eşit yurttaşlıktan özgürlüklere kadar tüm kazanımlarını tahrip eden AKP’nin yerine rant ve liyakatsizlikle inşa ettiği ‘Yeni Türkiyesi’nin “daha beteri olamaz” dediğimiz her olayın ardından daha da vahim olayların peş peşe yaşandığı bir korku filmi platosu olduğunu ‘Yenidoğan Çetesi’ skandalı bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Yeni doğmuş yavruları, şebekelerine dahil olan özel hastanelere sevk edip, SGK’dan para koparmak uğruna bu bebeklere ilaçlar veren, canlarına kıyan bu çete, sistemdeki çürümeyi hepimizin yüzüne bir tokat gibi çarpmıştır.

Skandalın vahameti, sözü eğip bükmeden bu insanlık dışı faaliyetin nedenlerini tümüyle ele almayı gerektirmektedir.”

“BAKAN MEMİŞOĞLU’NUN SÖYLEDİKLERİ DOĞRU KABUL EDİLSE BİLE VAHİM İHBARLARA RAĞMEN SORUŞTURMA İÇİN NEDEN 5 AY BEKLENDİ”

Dirlikli’nin basın açıklaması bebek ölümlerini ülkeye yaşatanlara yönelik tepki sloganları arasında kesintiye uğrarken devam eden açıklamada; ”Bu tür alçaklıklara uygun karanlık iklimi sağlayan şey,  iktidarın bir yandan “yerli ve milli” tekerlemesini ağzından düşürmeyip ‘milli hazine’ niteliğindeki kamu kurumlarını ve hizmetlerini özelleştirilmesidir. Devletin anayasal bir zorunluluk olarak vermesi gereken sağlık, eğitim gibi hayati hizmetler patronlara rant kapısı yapılmıştır.

Rant kapısı yapılan bu alanlar yetkililer tarafından ya denetlenmemiştir ya da denetimlerin gereği yapılmamıştır. “Yenidoğan çetesi” ile ete kemiğe bürünmüştür ki bu denetimsizlik hali bebeklerin bile para için öldürülebildiği, alçakların bebek kanı üzerinden güç ve mevki sahibi olduğu paralel bir kamu düzeni yaratmıştır.

Bu skandallar (şimdilik) İstanbul’da patlak vermiş ve ilk ihbarın 27 Mart 2023’te yapıldığı ortaya çıkmıştır. O dönem İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı’nın bu konuda yaptığı açıklamalar inandırıcı değildir. Üstelik Bakan Memişoğlu’nun söyledikleri doğru kabul edilse bile vahim ihbarlara rağmen soruşturma için neden 5 ay beklendiği, neden tam 1 yıl sonra sonuç alındığı da cevap bekleyen kritik sorular arasındadır. Bu yargılamanın şeffaf ve hakkınca yapılabilmesi için “Bu olayla kamuoyu meşgul ediliyor” ve “Neden daha önce gündem olmadı ben de anlamadım” gibi pişkince açıklamalar yapan Sağlık Bakanı derhal istifa etmelidir.”

“ESKİ BAKAN FAHRETTİN KOCA YARGILAMAYA DAHİL EDİLMELİDİR”

Başkan Zeki Dirlikli, olayın asıl failleri arasında yer alması gereken eski sağlık bakanı Fahrettin Koca’nın da yargılama kapsamına dahil edilmesine işaret ederek sürdürdüğü basın açıklamasında; “O dönem Sağlık Bakanı olup şimdilerde susmayı tercih eden Fahrettin Koca da yargılamaya dahil edilmelidir. Şimdiye kadar ‘çetenin lideri’ olarak lanse edilen şahsın Emniyet’ten bir yetkiliden talimat aldığı görüldüğü için bu örgütün şemasının doğru çizilmediğine dair kamuoyunun endişesi büyümektedir. Bir Cumhuriyet savcısını bile çok rahat bir şekilde ailesiyle tehdit edebilen bu çetenin kökünün çok daha derinlerde olması kuvvetle muhtemeldir.

Skandalda ‘olay yeri’ niteliğinde adı geçen 10 özel hastane, halk bu skandalı öğrenince kapatılmıştır. Bakanın iddia ettiği üzere devleti yönetenler bu skandalı yaklaşık 1,5 yıl önce öğrendiyse bu hastaneleri kapatmak için neden beklendiği, bu bekleme aşamasında kaç bebeğin daha canına kıyıldığı soruları ise derhal cevap bulmalıdır.”

“VATANI KORUMAK ÇOCUKLARI KORUMAKLA BAŞLAR”

Başkan Dirlikli, Çocuklarının korunmasına yönündeki hassasiyete dikkat çekerek; “Bu çeteye dair yargılama sadece iddia sahiplerinin beyanlarıyla sınırlı kalmamalı, yıllar öncesine giderek adı geçen hastanelere şüpheli biçimde sevk edilen tüm bebeklerin dosyaları incelenmelidir.

Bu bir insanlık meselesidir. Bu bir ülke meselesidir. Bu bir haysiyet meselesidir. “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar” diyen bir liderin kurduğu bu ülke, bebeklerin bile korunamadığı, para için öldürüldüğü bir ülkeye dönüştürülemez!

Birleşik Kamu-İş olarak toplum vicdanında derin bir yara açan ve adalet talebini yükselten bu rezalete müdahil olduğumuzu ilan ediyoruz. Yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzun, insanlığa kara bir leke olarak vurulan bu suçu işleyen her zalim cezalandırılmadıkça bu işin peşini bırakmayacağımızın altını çiziyoruz.

Yıllardır her fırsatta, göğsünü gere gere “Fırat'ın kenarında bir koyun kaybolsa, hesabı benden sorulur” diyen yöneticilere de sesleniyoruz: Kurduğunuz kara düzende minicik bebekler gözü dönmüş insanlarca para için katledildi. Adaleti sağlayın, bu rezalete yol açan özelleştirmelerinizi, ‘reform’ adı taktığınız

“sağlıkta dönüşüm yasası”nı tekrar masaya yatırın ve o masadan bir kez olsun halkın lehine kararlarla kalkın!” ifadeleriyle açıklamaya son verdi.

Basın açıklamayı çocukların ve kucaklarında çocukları olan annelerin büyük bir dikkatle dinledikleri dikkatlerden kaçmadı…