Haber: Atilla Yoğurtçu
Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. İskele Meydanı’nda toplanan kadınlar, artan şiddet, eşitsizlik ve yoksulluk karşısında dayanışma çağrısı yaptı. Kadın cinayetleri, ekonomik kriz ve iktidarın politikaları sert bir şekilde eleştirildi. Etkinlikte, “Yaşasın kadın dayanışması!” sloganları yükselirken, örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapıldı.
“Şiddetsiz Bir Yaşam İstiyoruz”
Platformun açıklamasında, kadınlara, çocuklara ve LGBTİ+ bireylere yönelik şiddetin her geçen gün arttığı ve bu durumun iktidarın cinsiyetçi, gerici ve militarist politikalarıyla beslendiği ifade edildi. Açıklamada, 2024’ün son dört yılın en çok kadın cinayetinin yaşandığı yıl olduğu belirtildi. İlk dokuz ayda 295 kadın cinayeti işlendiği, 184 kadının ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği vurgulandı. Her gün medyaya yeni bir kadına şiddet, cinayet ya da kayıp çocuk haberi yansıdığına dikkat çekildi.
İçişleri Bakanı’nın kadın cinayetlerinde kadınları sorumlu tutan açıklamaları kınanırken, kadınların şiddetten korunmasını sağlamak için alınması gereken tedbirlerin yetersizliği eleştirildi. Tedbir kararlarının delil şartına bağlanması ve kadınların şikayetlerinin dikkate alınmaması nedeniyle birçok kadının şiddet tehdidi altında yaşamını sürdürmek zorunda kaldığı ifade edildi. “Kadın cinayeti davalarında failler değil, kadınların yaşamları yargılanıyor” denilerek adalet sisteminin işleyişi eleştirildi.
“Cinsiyet Eşitsizliği ve Yoksulluk Kadınları Derinleştiriyor”
Basın açıklamasında, kadınların ekonomik kriz nedeniyle daha da yoksullaştığına dikkat çekildi. Mecliste tartışılan 2025 yılı bütçesine ilişkin yapılan değerlendirmede, kadınların ihtiyaçlarına yönelik kaynak ayrılmadığı vurgulandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesinde kadın başına yıllık yalnızca 139 lira ayrıldığını belirten platform, buna karşın Diyanet İşleri Başkanlığı’na 4-6 yaş Kuran kursları için 75 milyon lira aktarılmasını eleştirdi.
Ekonomik krizin derinleşmesiyle kadınların işsizliğe, güvencesizliğe ve barınma sorunlarına mahkum edildiği ifade edildi. İzmir’de beş çocuğunu geçindirebilmek için hurda toplayarak geçinmeye çalışan bir kadının derme çatma bir yapıda çıkan yangında beş çocuğunu kaybettiği hatırlatıldı. İktidarın bu tür olaylar karşısında sorumluluk almaktan kaçındığı belirtilerek, milletvekili Özlem Zengin’in, “Her şey para mı?” şeklindeki açıklaması eleştirildi.
Kadınlar Mücadeleye Devam Edecek
Kadın Platformu, kadınların sadece ekonomik sorunlarla değil, aynı zamanda özgürlüklerine yönelik saldırılarla da mücadele etmek zorunda kaldığını belirtti. Kayyum atamalarıyla başlayan sürecin, kadınların haklarına yönelik bir tehdit olduğu vurgulanırken, kayyum politikalarının ilk hedefinin kadınlara yönelik hizmetler olduğu ifade edildi.
Kadınların emeğine, yaşam tarzına, cinsiyet kimliğine ve haklarına sahip çıkmaya devam edeceği belirtilirken, mücadeleyle kazanılmış hakların gasp edilmesine izin verilmeyeceği vurgulandı. Platform, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı durduklarını yineledi ve kadınların dayanışmayla erkek egemen kapitalist düzeni değiştirme kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
“Yaşasın Kadın Dayanışması!”
Basın açıklamasının sonunda kadınlar, “Katledilen kadınların isyanıyla, emeğine sahip çıkan işçi kadınların rüzgarıyla, zorla evlendirilen kız çocuklarının çığlığıyla geliyoruz” ifadeleriyle mücadeleye olan bağlılıklarını dile getirdi. “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” diyen kadınlar, şiddetin, yoksulluğun ve eşitsizliğin kaynağı olan düzeni değiştirmek için kararlılıkla mücadeleye devam edeceklerini belirtti.