Haber: Atilla Yoğurtçu
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Cengiz Holding’in Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde yürütmekte olduğu Halilağa Bakır Madeni projesiyle ilgili usulsüzlükleri kamuoyuna duyurdu. Dernek, Çanakkale Valisi ve Kültür ve Turizm Bakanı başta olmak üzere birçok kamu kurumunu göreve çağırarak, yaşanan hukuksuzluklara karşı önlem alınması talebinde bulundu.
MAPEG’den Cevap Geldi: İşletme İzni ÇED Alanını Aşıyor
Dernek, 27 Eylül 2024 tarihinde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) CİMER aracılığıyla bilgi edinme başvurusu yaparak, Cengiz Holding’e işletme izni verilip verilmediğini sordu. MAPEG’in 15 Ekim 2024 tarihli cevabi yazısına göre; 15 Mayıs 2024 tarihinde yeni bir revize proje hazırlandığı, 11 Haziran 2024 tarihinde kamu yararı kararı verildiği ve 24 Temmuz 2024 tarihinde bakır işletme izni alındığı ortaya çıktı. Ancak, işletme izni haritasının ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporunda belirtilen sınırları aştığı ve sit alanlarını da kapsadığı belirlendi.
Dernek tarafından yapılan incelemede, işletme izni sınırlarının, daha önce ÇED izni verilen alanların ötesine geçtiği görüldü. Hacıbekirler ve Muratlar köylerinde bulunan birinci derece sit alanlarının da bu iznin içine dahil edildiği öğrenildi. Bu durumda, işletme projesinin ÇED raporuyla uyumsuz olduğu açıkça görüldü ve yasal olarak yeni bir ÇED raporu hazırlatılması gerektiği vurgulandı. Dernek, bu şartlarda verilen işletme izninin usulsüz olduğunu belirtti.
Kamulaştırma Davaları Sonuçlanmadan İzin Verildi
Cengiz Holding’e 11 Haziran 2024’te “Kamu Yararı ve Kamulaştırma Kararı” verilmiş, ÇED alanı içerisinde kalan tarım alanları için kamulaştırma davaları açılmıştı. Bu davalar henüz sonuçlanmadan ve gerekli mülkiyet izinleri tamamlanmadan işletme izninin verilmesi, dernek tarafından usulsüzlük olarak değerlendirildi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, yasal süreçleri tamamlanmamış bir işletme iznine dayalı faaliyetlerin acilen durdurulması, verilen iznin iptali ve sorumlular hakkında hukuki süreç başlatılacağını açıkladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Uyarı: “Arkeolojik Değerler Korunmalıdır”
Dernek, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na seslenerek, projenin arkeolojik varlıklara zarar verdiğini belirtti ve Künk Tepe’deki birinci derece sit alanının maden alanı içinde bırakılmasına tepki gösterdi. Tarihi ve kültürel mirasın göz göre göre yok olmasına izin verilmemesi gerektiği ifade edildi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Çağrı: “ÇED Raporuna Uygun Olmayan İzni İptal Edin”
Dernek, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan maden işletme izni sınırlarını, ÇED raporu doğrultusunda yeniden değerlendirmesini ve raporla uyumsuz alanlarda faaliyetin durdurulmasını talep etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ise ÇED raporuna aykırı izinlerin iptal edilmesi istendi.
Danıştay’a Çağrı: Ekolojik Tahribatın Önlenmesi İçin Yürütmeyi Durdurma Kararı Verilmeli
Dernek, ÇED olumlu kararının iptali için Danıştay’da açılan davanın sürdüğünü ve mahkemenin kararını beklemeden ağaç kesimlerine başlandığını belirtti. Geri dönüşü mümkün olmayan ekolojik tahribatların önlenmesi için acil yürütmeyi durdurma kararı verilmesini ve kamu yararı taşımayan bu projenin iptal edilmesi çağrısında bulundu.
“Yaşam Altından Değerlidir, Cengiz Defol!”
Açıklamanın sonunda, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, “Yaşam altından değerlidir, Cengiz defol!” diyerek doğa, tarım alanları ve yerleşim alanlarını tehdit eden projeye karşı mücadelesini sürdüreceğini duyurdu.