Haber: Av. Elifsu Dilek Şen

Kaş’ın Çamlıova ve Gökçeyazı mahallelerinde ruhsatlandırılan mermer ocaklarına çevre derneklerinden sert tepki geldi. Kaş Çevre ve Kültür Derneği’nin yaptığı açıklamada, asırlık ağaçların bulunduğu ormanlık alanların ve tarım arazilerinin yok edilmesine karşı çıkıldı. Açıklamada, mermer ocaklarıyla Kaş’ın eşsiz doğasına ve kültürel mirasına darbe vurulduğu ifade edildi.

Asırlık Ağaçların Bulunduğu Ormanlık Alanlar Tehdit Altında

Kaş’ın Çamlıova Mahallesi’nde geçtiğimiz yıl 1000 dönümlük ormanlık alana mermer ocağı ruhsatı verilmişti. Halkın tepkisiyle ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) toplantısı yapılamamış ve ruhsatın iptali talep edilmişti. Ancak şimdi de Gökçeyazı Mahallesi’nde sandal ve meşe ağaçlarıyla kaplı 950 dönümlük bir alana yeni bir mermer ocağı ruhsatı verildiği ortaya çıktı.

“ÇED Gerekli Değildir” Kararına Tepki

Antalya Valiliği ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü’nün bu alan için “ÇED gerekli değildir” kararı verdiğine dikkat çeken dernek, kararın bilimsel ve çevresel gerekçelere aykırı olduğunu vurguladı. ÇED zorunluluğunun 25 hektar üzerindeki alanlar için geçerli olduğunu belirten dernek, ruhsat büyüklüğünün 95,5 hektar olmasına rağmen sadece 24,5 hektarlık alanın ÇED kapsamına alındığını ve bu şekilde ÇED sürecinin atlandığını açıkladı.

Türkiye’de Ruhsat Dağıtımı ve Doğa Tahribatı

Dernek, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılında Türkiye genelinde 15 binden fazla ruhsat verdiğini, 2008-2023 yılları arasında ise toplamda 386 bin ruhsat dağıtıldığını belirtti. Bu ruhsatların masa başında, alanın özelliklerine dikkat edilmeden verildiğini ifade eden açıklamada, Kütahya’nın %92’si, Uşak’ın %80’i, Çanakkale ve Balıkesir’in %79’u gibi yüksek oranların maden faaliyetlerine ruhsatlandırıldığına dikkat çekildi.

“İklim Krizine Karşı Ormanlar Korunmalı”

İklim değişikliği ile mücadelenin ormanların korunmasından geçtiğini belirten dernek, Türkiye’nin son 60 yılda 240 doğal gölünden 186’sının tamamen kuruduğunu, kalanların ise kuraklık ve kirlilik tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hatırlattı. Ormanların atmosfere salınan karbondioksiti emerek sera etkisini azalttığını vurgulayan açıklamada, bu alanların yok edilmesinin iklim krizini daha da derinleştireceği belirtildi.

Kaş’ın Kültürel ve Doğal Mirası Tehlikede

Açıklamada, Kaş’ın iki Özel Çevre Koruma Bölgesi, Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ksantos, sekiz antik kent ve Türkiye’nin en çok ziyaret edilen antik kenti Patara gibi kültürel zenginliklere ev sahipliği yaptığı vurgulandı. Mermer ocağı ruhsatının Likya uygarlığının en yoğun nüfusunu barındıran Kyaneai Antik Kenti’nin bulunduğu alana verildiği belirtilerek, bölgenin bir açık hava müzesi olduğu ifade edildi.

“Doğamız ve Geleceğimiz Feda Edilemez”

Kaş Çevre ve Kültür Derneği, açıklamasını şu çağrı ile sonlandırdı:

“Köyümüzle hiçbir bağı olmayan bir kişi ya da firmanın zenginleşmesi için tüm köylümüzün sağlığına, gelir kaynaklarına zarar verecek mermer ocağının açılmasını kabul etmiyoruz. Ormanlarımıza, su kaynaklarımıza ve tarım arazilerimize dokunulmasın! Çocuklarımızın geleceği için bu kararı iptal edin!”