Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), tarafından Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda düzenlenen "Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı" mitingi başladı. Kürsüye çıkan Özgür Özel "yeni çözüm süreci" tartışmalarıyla ilgili doğrudan Erdoğan'a seslendi ve "Bahçeli'yi sözcü kılma, ne diyorsan sen söyle" dedi
İstanbul Beşiktaş'ta binler yaşam hakkı için toplandı
Ankara'da düzenlenen TUSAŞ saldırısı öncesi kadın, hayvan ve çocukların yaşam haklarına dikkat çekmek üzere planlanan miting, saldırının ardından başlıklara ‘terör’ vurgusu da eklenerek bugün yapıldı.
"Biz korkmuyoruz, siz de korkmayın"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitinge yönelik olarak dün yaptığı açıklamada, "Son sözüm şudur, çağrım şudur; bu ülkeyi kurtaranlar, bu Cumhuriyeti kuranlar korkmadılar, biz de korkmuyoruz. Siz de korkmayın, yarın Türkiye'nin düşmanlarına da Cumhuriyet düşmanlarına da ‘29 Ekim coşkuyla kutlanmasın’ diyenlere de 27 Ekim gününden bütün Türkiye'ye güç vermek üzere hepinizi buraya bekliyoruz" demişti.
Miting İstanbul'un dört bir yanında binlerce kişinin katılımıyla Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda başladı. Burada konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel “Terörün amacı bizleri korkutmak, susturmak ve sindirmek. Bugün burada meydanı dolduran cesur yürekli insanlara selam olsun. Şiddete karşı susmayanlar, özgürlüğe ve barışa inananlar hoş geldiniz. Bu ülkenin geleceğine ipotek koymaya çalışan teröre karşı hep birlikte meydan okumaya geldik.” dedi.
Konuşmasının başında mitingin daha önce planlandığını belirten Özel, TUSAŞ saldırısı sonrası mitingin ertelenmesinin gündeme geldiğini ancak mitingi yapma kararından vazgeçmediklerini vurguladı. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin PKK Lideri Abdullah Öcalan'a çağrısına değinen Özel, "Sayın Erdoğan'ın hâlâ iki kelam etmediğini izliyoruz. Erdoğan'a, Bahçeli'yi sözcü kılma, ne diyorsan sen söyle' diyoruz." dedi.
'TÜRKİYE'NİN BİRLİĞİNİN BERABERLİĞİNİN TEMİNATI OLAN PARTİYİZ'
Özel konuşmasında şunları söyledi:
"101'inci yaşına giren Cumhuriyetimiz ayaktadır, sinmeyecektir, teröre teslim olmayacağız. Biz, Türkiye'nin birliğinin beraberliğinin teminatı olan partiyiz. Bu ülkenin önünü kesmek isteyen hangi güç olursa olsun karşısındaki en büyük güç Cumhuriyet Halk Partisi'dir "
'İstanbul sözleşmesinden tek bir imzayla çekilen kişi tarih önünde sorumludur"
"2022’de erkekler tarafından 334 kadın 2023’te 315, 2024’ün sadece ilk 10 ayında 325 kadın hayatının baharında katledildiler. Kadınları katilleri kadar korumasızlık öldürüyor. Neredeyse iki kadından biri şiddet görüyor bu ülkede. Kadınların yüzde 70’i geceleri sokakta yürürken kaygılandıklarını söylüyorlar. İki elimizi kaldırarak oy verdiğimiz İstanbul Sözleşmesinden tek bir imzayla, HÜDAPAR’a verdiği sözü tutmak için çekilen kişi, kadınların, çocukların arkasından devleti çeken kişi sorumludur. Tarih önünde sorumludur, mahkumdur."
"İki yıl önce Enes Kara, devlet yurt sağlamadığı için kaldığı cemaat yurdunda intihar etmişti. Bu iktidar öğrencinin barınma sorununu bile isteye çözmemekte, birtakım yapıların kucağına itmektedir."
'Bu ülkede bebekler bile korunamıyor"
"Bu ülke Alperen Enes’i koruyamadı. MESEM projesi kapsamında öldü. Bu ülke 8 yaşında Narinimizi koruyamadı. Diyarbakır’da 18 gün sonra cansız bedenini buldular ama hala katilini bulamadılar. Bu iktidar 2 yaşındaki Sıla bebeğin istismar edilmesine engel olamadı. Bu ülkede bebekler bile korunamıyor. 12 yenidoğan yavrumuz ihmalin denetimsizliğin para için gözü dönmüşlüğün kurbanı oldu. Bu çetenin faaliyetleri bilinirken o hastaneyi açık tuttular. Ne zaman birisi savcıyı tehdit etti, kamuoyu duydu infial oluştu o gün hastanenin ruhsatlarını iptal ettiler. Caydırıcı olsun diye herkesin gözü önünde ibreti alem olsun diye o hastanelerin askıya alınan ruhsatları başka isimle yeniden önümüze gelmesin diye, mahkeme kararıyla yürütmeyi durdurmalar olmasın diye o hastaneleri bedelsiz kamulaştırmamız lazım. Haydi getirin meclise bunu yapalım. Bugünkü Sağlık Bakanı o günkü İl Sağlık Müdürüdür. Bir gün daha bu bakanlık koltuğunda oturmamalıdır. Aynı kalemle bugünkü bakanı da o günkü bakanı da atayan Recep Tayyip Erdoğan'dır."
'Bu ülke 8 yaşındaki narinimizi koruyamadı"
"Çocuklar temizlemekte oldukları vincin altında kalarak MESEM projesi kapsamında can veriyorlar. Bu ülke sekiz yaşındaki Narin'imizi koruyamadı. Evinden 1.5 km uzaklıktaki cansız bedenini buldular, halen daha katilini ortaya çıkaramadılar.
Bu ülke iki yaşındaki Sıla bebeği koruyamadı. Sıla bebeğin şiddet görmesine, istismar olmasına engel olamadı. Hastaneye gittiğinde doğru teşhisi koyamadı. Bir dahaki geldiğinde iş işten geçmişti. Narin'in katilinde de Sıla bebeğin durumunda da savcının bilmediğini bilen iktidar vekilleri, "Söylemeye dilim varmıyor, dostlarım var orada" diyen iktidar vekilleri var. CHP Sıla bebekler yaşasın diye, bir bütün olarak dimdik ayaktadır."
"Belediye Başkanlarım tehdit altındadır ama asla bu yasayı uygulamayacaktır"
Bu sabah, dünyanın en güzel şehri İstanbul’a uyandınız. Maalesef bu ülkede bir sabah uyanıyoruz, 8 yaşında bir kız çocuğu öldürülmüş, bir sabah uyanıyoruz gencecik bir kadın canice öldürülmüş surlarından atılmış bu kentin. Bir sabah uyanıyoruz, el kadar bebekleri cani bir tüccarın karına kurban eden sistem tıkır tıkır işliyor. Bir sabah ormanlarımız içindeki canlarla birlikte yanıyor. Bir sabah uyanıyoruz sokaktaki masum canlar, bu iktidarın getirdiği, sonunda itlaf, katliam dediği bir yasayla sizin hepimizin mücadelesiyle o itlaf lafı oradan çıkmışken, niyet akılda zihindeyken, onlar ki hiçbirisi bu yasayı uygulamayan belediye başkanlarım tehdit altındadır ama asla bu yasayı uygulamayacaktır. Ama iktidar mensupları canlarımızı katletmektedir. Buna sonuna kadar direneceğiz.
"Bu milleti koruyamayanlar emanete ihanet edenlerdir"
"Bir sabah uyanıyoruz akşam olmadan TUSAŞ’a yapılan saldırıyı adeta canlı yayınlarda izliyoruz. Bu milleti koruyamayanlar emanete ihanet edenlerdir. Biz onların dimdik karşısındayız. Biz bu iktidarı düzeltene kadar, bu iktidarın uygulamalarını derhal terk edene kadar, bu ülke kadınlar, çocuklar, bebekler, canlar ve her birimiz için güvenli bir ülke olana kadar, bu iktidarla mücadele edeceğiz, bu ülkeyi tekrar kurtaracağız."
Özel'den Erdoğan'a "Bahçeli'yi sözcü kılma" çağrısı
"Biz bu ülkede toplumsal barışın önünün açılabilmesi için gerekli iradeyi hep koruduk. Bir kişiyi konuşturup, sorunu çözme hesabı yanlış hesaptı. Biz çözüm için Meclis'i adres gösteriyoruz. Bahçeli, Öcalan'a Meclis'i adres gösteriyor. SCumhur İttifakının gizli açılımının ayan beyan sözcüsü Sayın Bahçeli'dir. Sayın Erdoğan'ın hala iki kelam etme cesareti gösteremediğini hayretle izliyoruz. Artık sözcünün görevi bitmiştir. Erdoğan çıkıp millete açıklama yapmak zorundadır. Çık artık Bahçeli'yi sözcü kılma ne diyorsan sen söyle."
Özgür Özel Tayfun Kahraman ve Can Atalay'ı unutmadı: Ne zaman umut hakkı tanıyacaksınız"
"Bir kişi için ‘umut hakkı’ konuşuluyor. Bu millet için umut hakkı ne zaman konuşulacak? Açlık sınırı altında yaşana emeklilere, asgari ücretlilere, mülakatla elenen gençlere, onlarca sabıkası olanların öldürdüğü kadınlara, yaşam hakkı elinden alanına çocuklara ve bebeklere ne zaman umut hakkını ne zaman tanıyacaksınız? Vera’nın babası Tayfun Kahraman’a Hatay’ın seçilmiş milletvekili Can Atalay’a ne zaman umut hakkı tanıyacaksınız?"