DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde yangın faciasının yaşandığı Bolu Grand Kartal Otel'e ilişkin açıklama yaptı.
Başsağlığı dileğiyle başlayan açıklamada, ''AKP iktidarının göreve geldiği 2003 yılından bu yana katliam olarak tanımladığımız depremler, maden kazaları, tren kazaları, sel felaketleri, yurt ve otel yangınları, fabrika patlamaları gibi olaylarda bugüne kadar 54 bin 780 kişi yaşamını yitirmiş, on binlerce insan yaralanmıştır'' ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“2007 yılından önce yapılan otellerin yeni yönetmeliğe uygun olup olmadığı bilinmiyor”
''AKP iktidarının uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalar beraberinde kuralsızlığı getirmiş, cezasızlığı pekiştirmiştir. İnsan yaşamı değerli olmaktan çıkarılmış, sadece uygulanan politikalar için araçsallaştırılmıştır. Kartalkaya’daki katliamda açığa çıkan gerçekler bu durumun ne kadar vahim olduğunu göstermektedir. 2007 yılında yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin tam olarak uygulanmadığı ortaya çıkmıştır. Türkiye’deki otellerin büyük kısmı 2007 yılından önce yapılmış olduğundan, bunların yeni yönetmeliğe uygun hale getirilip getirilmediği dahi bilinmemektedir.
''AKP’nin sermaye yanlısı ekonomi politikaları nedeniyle denetimler göstermelik yapıldı”
Kartalkaya’daki katliam, merkezi idare ile yerel idare arasında adeta bir güç ve yetki kavgasına dönüştürülmüş, henüz cenazeler kaldırılmamışken ailelerinin acılarına saygısızlık edilmiş, aileler rencide edilmiştir. Bu katliam, 2023 Maraş depremleri gibi, merkezi idarenin aşırı yetkiye sahip olmasının yarattığı sakıncaları bir kez daha ortaya koymuştur. Katliam, AKP’nin sermaye yanlısı ekonomi politikaları nedeniyle denetimlerin göstermelik yapıldığını veya hiç yapılmadığını göstermiştir. Kamu dışı denetim mekanizmasının neredeyse ortadan kaldırılması, TMMOB ve TMMOB’a bağlı odaların denetim yetkilerinin kısıtlanması da bu tarz katliamların artmasına sebep olmaktadır.
''Doğal afetlerde kamu etkili denetim sorumluluğunu yerine getiremiyor''
Bu katliam, cezasızlık politikasının bir başka sonucudur. Cezasızlık politikası, sadece devlet içindeki yasa dışı yapılanmaların sebep olduğu öldürme ve katliamlarda değil; doğal afet veya facialarda kamunun etkili denetim sorumluluğunu yerine getirmemesi sonucu ortaya çıkan katliamlarda da karşımıza çıkmaktadır.
''Bakan ve birinci dereceden sorumlu makamlar istifa sorumluluğunu yerine getirmeli''
Bolu Kartalkaya katliamında da başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere birinci dereceden sorumlu makamdakiler, siyasi ahlaktan yoksun bir şekilde istifa sorumluluğunu yerine getirmemektedir. Halklarımıza karşı siyasi sorumluluk hissetmeyen bakanların o koltuklarda bir dakika bile oturmaması gerekir.
''Sorumlular derhal istifa etmeli ve etkin bir soruşturmayla en ağır şekilde cezalandırılmalıdır''
DEM Parti olarak, yaşanan bu katliamın nedenlerinin ve sorumlularının açığa çıkarılması için TBMM bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulmasını, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın açık yapılarak sosyal tarafların soruşturmayı takip etmesine imkan tanınmasını ve 2007’de yürürlüğe giren yönetmelikten önce ruhsatlandırılan tüm otel, motel, pansiyon, yurt ve okul gibi toplu yaşanılan binaların acilen denetimden geçirilmesini talep ediyoruz. Sorumlular derhal istifa etmeli ve etkin bir soruşturmayla en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Halklarımızı da olası yeni bir cezasızlık politikasına karşı daha fazla duyarlı olmaya çağırıyoruz. Partimiz bu süreci yakından takip edecek ve sorumluların hak ettiği cezayı alması için mücadelesini sürdürecektir.''