DEM Parti, yeni çözüm süreci ihtimalinin değerlendirildiği kritik Parti Meclisi toplantısı ardından sonuç bildirgesini açıkladı. 21-22 Ekim 2024’te Ankara’da bir araya gelen Parti Meclisi yürüttüğü tartışmalar ve aldığı kararları içeren sonuç bildirgesini yayımlayan DEM Parti, “Barış” ve “çözüm” için Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılmasının ilk ve en önemli adım olduğunu vurgulandı.

Dem Parti Bahçeli Ve Öcalan

Öcalan’ın “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” ifadelerini hatırlatıldığı bildirgede, "Fiziki özgürlüğü öncelikli olmak üzere sağlık, güvenlik ve özgür çalışma koşullarının sağlanması bu belirleyici misyonunu yerine getirebilmesi ve toplumsal barışa gidecek yolun açılabilmesi için hayati önemdedir. Müzakere ve diyalog zemini ancak özgür ve eşit koşullar altında kurulursa sahici, kalıcı ve kapsayıcı olabilecektir” ifadeleri kullanıldı.

"Partimiz normalleşme söylemlerinin sorunların perdelenmesi amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan için yaptığı çağrının değerlendirildiği açıklamada, söz konusu çağrı “Kürt sorunu başta olmak üzere siyasal, iktisadi ve toplumsal sorunların müzakere ve diyalog zemininde ele alınması açısından önemli görüldüğü” ifade edildi. Açıklamada “Partimiz, normalleşme söylemlerinin halklarımıza karşı mevcut sorunların perdelenmesi amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir” uyarısına da yer verildi.

Parti Meclisi Sonuç Bildirgesi'nde, “Çözüm tartışmalarının yeniden gündeme gelmesi olumludur; ancak geçmişteki ‘teslim alma’ söylemlerinin yeniden dillendirilmesinin siyasal, tarihsel ve toplumsal bir sorun olan Kürt sorunu ve Türkiye’nin sorunlarının çözümüne katkı sunmayacağı açıktır” ifadeleri kullanıldı.

“Asıl çözüm, iktidardan bekleyerek değil Türkiye’nin tüm kesimleri ile halklarının katıldığı örgütlü bir sürecin inşa edilmesiyle mümkün” vurgusuyla halka çağrı yapılan denilen bildirgede son olarak şöyle devam edildi: 

"DEM Parti olarak, adil, demokratik ve halkların eşitliğini esas alan bir çözümden yanayız; barışı, demokratik bir anayasayı, özgürlüğü ve demokratik cumhuriyeti savunuyoruz. Bu temelde, Türkiye’de bir çözüm olacaksa toplumun barış ve demokrasi talebi etrafında örgütlenmesi, tüm dinamikleriyle harekete geçmesi, sürece dahil olması ve inisiyatif alması elzemdir.”