Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremin üzerinden 17 gün geçti. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) deprem bölgesine giderek incelemelerde bulundu. ÇHD, Gaziantep'in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde yaptıkları incelemeleri raporlaştırdı.
Raporda kimliği belirlenemeyen kişilerin toplu olarak gömüldüğüne dair söylentileri araştırmak için İslahiye ilçesindeki iki mezarlıkta incelemelerde bulunulduğu belirtildi. Konuya dair şunlar kaydedildi:
“İslahiye merkez mezarlığında yaklaşık olarak 500-600 arasında yeni mezar olduğu görülmüş, mezarlık alanında görevli diyanet personelinden defin işlemleri hakkında bilgi alınmıştır. Kimliği tespit edilemeyenlerin mezarlığın başka bir yerinde defnedildiği bilgisine erişilmiştir. Bu alana gittiğimizde numaralandırılmış şekilde ayrı ayrı 6 mezar yerinin olduğu görülmüştür.
Diyanet personeli, kimliği tespit edilemeyenlerin savcı eşliğinde defnedildiğini, DNA örneklerinin alındığını, çıkarıldıkları binaların kaydedildiğini söylemiştir. Yakınını bulmaya çalışanların savcılığa başvurduğu, savcı ile birlikte gelerek yakınlarını alabildikleri bilgisi edinilmiştir. Ölü sayısına oranla yeni mezar yeri sayısının az oluşu toplu mezar ihtimalini düşündürmektedir."
‘Yıkım eski ya da yeni bina gözetledi’
Avukatların yaptıkları incelemeler neticesinde meydana gelen yıkımın eski veya yeni yapı ayrımı yapılamayacak düzeyde olduğu belirtilen raporda az sayıda devlet dairesi ve TOKİ konutları haricindeki binaların neredeyse tamamının ağır hasar gördüğünün aktarıldı.
‘Müteahhitler ve belediye başkanları ortak çalışıyor’
Raporda depremzedelerin birçoğunun belediye başkanlarının müteahhitler ile ortak çalıştıklarını ve imar konusunda birçok usulsüzlük yapıldığını dile getirdiği vurgulandı.
“Yeni yapılmış olmasına karşın yıkılan binaların birçoğunun siyasi bağlantılar ile iş alan müteahhitler tarafından yapıldığı söylenmektedir" ifadelerinin yer aldığı raporda, "Nurdağı Belediyesinin imar komisyonunda görevli olan belediye meclis üyesinin aynı zamanda müteahhitlik yapması ve yapmış olduğu yeni konutlarda onlarca insanın hayatını kaybetmesi bu duruma dair somut örneklerden sadece bir tanesidir" denildi.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
"Belediye başkanı ile de ortak bir inşaat projesi yürüten CCK Grup örneğinde görüldüğü üzere kurulan imar rantı çarkı sadece yerel ile sınırlı olmayıp bakanlıklar düzeyinde referans sistemi ile işletilmektedir. Belediyenin sorumluluğunu doğuran diğer bir durum da imar komisyonunda muhalefet şerhleri ile çıkmayan kararların, Büyükşehir Belediyesi’nden çıkartılmasıdır. Muhalefet şerhlerine rağmen imar/iskan izni verilen ve depremde yıkılan binaların tespit edilmesi imar sistemini kendi menfaatleri doğrultusunda işleterek insanların ölümüne neden olan sorumluların tespit edilebilmesi için oldukça önemlidir.”