Haber: Hivda Tekkaynar

Tutuklanan Pirha muhabiri  Diren Keser’in serbest bırakılması talebi ile Dersim basın emekçileri Sanat Sokağı’nda bir basın açıklaması düzenledi.  

Açıklamayı, gazeteciler adına Pirha Dersim çalışanı Eyüp Hanoğlu okudu.

Hanoğlu şunları ifade etti:

"Özgür basın susturulamaz. Yıllardır basın emekçiliği yapan arkadaşımız PİRHA Mersin Muhabiri Diren Keser, Çarşamba akşamı daha önceki yıllarda hakkında açılan dava sonucu aldığı ceza nedeniyle, herhangi bir bildirim yapılmadan kendi evinde yakalanarak Tarsus Kampüs Cezaevi’ne gönderildi. Gazeteci arkadaşımız Diren Keser, daha önce haber değeri olan sosyal medya paylaşımları sebebi ile yargılanmış ve sırf iktidarın rahatsız olacağı haberler yapması sebebi ile propaganda suçundan ceza almıştı".

"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ YOK SAYILIYOR"

"İfade özgürlüğü demokratik bir toplumun gereği olarak en önemli özgürlüklerden biridir. Demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü kabul etmiş devletlerde şeffaflık, kamu hizmetlerinde halka yakınlık, hakkaniyet gibi meselelerin hayata geçirilmesinin esas koşullarından biri, bilgi edinme özgürlüğü olarak karşımıza çıkıyor.

Hukuksuzluğu en yüksek noktada yaşadığımız yıllar gözümüzün önündeyken, bu ibareyi sadece kağıt üzerinde okuyabiliyoruz. 

PİRHA (Pir Haber Ajansı), başta Alevi haber ve gündemleri olmak üzere, Alevilerin yaşadığı kentler dahil, toplumsal ve demokratik hak arayışlarını gündemleştiren bir haber ajansıdır. Alevilerin ve tüm diğer kesimlerin, hiçbir dış baskıya maruz kalmadan, tüm diğer inançlar gibi kendi inançlarını yaşama doğrultusunda verdiği hak arayış mücadelesini, gündemlerini; gazetecilik mesleğinin etik değerleriyle kamuoyuna taşıyoruz. 

Siyasal, sosyal ve hukuksal alanda büyük bir krizin yaşandığı günümüzde iktidar, bu krizin çözümüne yardımcı olmak ve nefes alma kanallarını açmak yerine, yargı eliyle, eşitlik, özgürlük, adalet ve barış isteyen, bu konuda hak mücadelesi veren bütün kesimleri susturmaya ve cezalandırmaya çalışıyor. Bunun en yoğun halini yaşayan kesimlerden bir tanesi de basın emekçileri! Halkın haber alma hakkını savunan, doğru bilgi vermeyi ilke edinen bizler, devletin ve iktidarın hedef tahtasında her daim bulunur vaziyetteyiz"

2-91

"HABERCİLİK KİMLİĞİNE VERİLMİŞ BİR CEZA"

"Meslektaşımız ve mesai arkadaşımız Diren Keser’e verilen ceza da esasında özgür basına, doğru habere, muhalefetin sözüne, habercilik kimliğine verilmiş bir cezadır. 

Çarşamba gecesi, “bildirim yapılmadan yakalama işlemi yapılmasının dürüst işlem ilkesine aykırı olduğunun” avukatlar aracığı ile belirtilmesine rağmen, hiçbir ilke tanınmadan, bildirimsiz yakalama işlemi yapılan Diren Keser yalnız değildir! Cezaevine girecek bir insanı, en azından hazırlık ve ailesinin temel ihtiyaçlarını gidermesi için birkaç gün müsaade tanımadan apar topar alıp cezaevine göndermek, kelimenin tam anlamıyla zulümdür. Bunu hiçbir kitap, hiçbir inanç kabul etmez" 

"NE İNSANİ NE DE VİCDANİDİR"

"Öte yandan arkadaşımızın, sosyal medya haberciliği sebebi ile cezanın alt sınırının çok üstünde bir hüküm ile karşı karşıya bırakılması ile birlikte düşündüğümüzde; verilen bu karar ve bunun uygulanma şekli adil değildir, vicdani değildir, insani değildir. 

Bizler, mesleğimizin ilkeleri önde olmakla beraber aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüğünü, vicdanı savunanlar olarak bu muameleyi kabul etmiyoruz. Bu artık sadece politik değil insani bir soruna dönüşmüştür. 
Diren Keser için buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz"Düşünce ve ifade özgürlüğü engellenemez! İnsani ve vicdani değerler bu kadar ayak altına alınamaz”dedi.

Açıklama, "Özgür basın susturulamaz" sloganı atılarak sonlandırıldı.