DİSK-AR tarafından hazırlanan  “Covid-19 döneminde Kadın İşgücünün Durumu” başlıklı rapora göre koronavirüs salgınının etkisiyle iş kaybı ve geniş tanımlı kadın işsizliği oranının yüzde 43’e ulaştı.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne özel "Covid-19 döneminde kadın iş gücünün görünümü" başlıklı bir rapor hazırladı. Bu rapora göre, koronavirüs salgınının etkisiyle iş kaybı ve geniş tanımlı kadın işsizliği oranının yüzde 43’e ulaştı. Öte yandan raporda yer verilen bilgilere göre, geniş tanımlı işsizlik oranı Kasım 2020 döneminde toplamda yüzde 28,8, erkeklerde yüzde 24 olurken, kadınlarda bu oran yüzde 37,7 olarak gerçekleşti. Rapora göre ise Türkiye'de her dört kadından sadece biri çalışıyor.

SALGINDAN BU YANA 867 BİN KADIN İŞGÜCÜNDEN ÇEKİLDİ

Covid-19 salgınından bu yana 867 bin kadının işgücünden çekildiği ve kadın işgücünün 9 milyon 729 bine gerilediği belirtilen raporda, "Kadın işgücündeki gerileme yüzde 8,2 olarak gerçekleşti. 2019 Kasım’da 21 milyon 881 bin olan erkek işgücü sayısı ise bir yılda 538 bin azalarak Kasım 2020’de 21 milyon 343 bin oldu. Erkek işgücü ise yüzde 2,5 oranında azaldı. Böylece kadınlar son bir yılda erkeklere göre işgücü piyasalarından daha fazla çekildi" bilgisine yer verildi.

"İŞGÜCÜ PİYASASINDA TOPLUMSAL CİNİYET EŞİTSİZLİĞİ ARTTI"

Raporda "Sonuç olarak kadınlar Kovid-19 döneminde işgücünden ve istihdamdan daha fazla çekildiler. Kadınlar Kovid-19 döneminde daha fazla evlerine dönmek zorunda kaldı. Kovid-19 bakım emeğine (hasta bakımı, çocuk bakımı, yaşlı bakımı, ev hijyeni gibi) olan ihtiyacı artırdığı için kadınları işgücünden ve istihdamdan çekilmeye zorladı ve işgücü piyasasında toplumsal cinsiyet eşitsizliği arttı" ifadelerine yer verildi.

HER DÖRT KADINDAN SADECE BİRİ İSTİHDAMDA

Ekonomik krizin ve Covid-19'un etkisiyle istihdamda yaşanan azalış kadın istihdamında daha çarpıcı bir şekilde görülüyor. TÜİK'e göre Kasım 2019 döneminde yüzde 45,6 olan istihdam oranı, Kasım 2020'de 2,7 puan azalarak yüzde 42,9'a geriledi. Kasım 2019'da yüzde 63,3 olan erkek istihdam oranı son bir yılda 3,1 puan azalarak yüzde 60,2 oldu. Kadın istihdam oranı ise Covid-19 salgınından bu yana 2,3 puan azalışla 28,3'ten yüzde 26'ya düştü. Böylece Kasım 2020 döneminde her dört kadından yalnızca biri istihdamda olabildi. Kasım 2019'da 8 milyon 841 bin kişi olan istihdam edilen kadınların sayısı son bir yılda 571 bin kişi azalarak 8 milyon 270 bine düştü. Böylece son bir yılda istihdam edilen kadınların sayısı yüzde 6,5 azaldı. Bu oran genelde yüzde 3,9, erkeklerde ise yüzde 2,7 oldu. Halihazırda düşük olan kadınların istihdam oranı Covid-19 döneminde daha da azaldı.

ÜMİTSİZ KADINLARIN SAYISINDA PATLAMA YAŞANDI

Kadın ümitsiz işsizlerin sayısında Covid-19 etkisiyle ciddi yükseliş yaşandı. Kasım 2019'da 418 bin olan ümitsiz erkek işsizlerin sayısı bir yılda 451 bin kişi artarak Kasım 2020 döneminde 869 bin kişi oldu. Kasım 2019'da 297 bin olan ümitsiz kadın işsizlerin sayısı ise son bir yılda 508 bin kişi artarak 805 bine yükseldi. Bu yükseliş, Covid-19 salgınında hanede yaşanan gelir azalışıyla birlikte kadınların iş bulduklarında çalışabileceklerinin göstergesi olabilir. Ümitsiz erkek işsizlerin sayısı son bir yılda yüzde 108 artmışken kadınlarda bu oran yüzde 171 olarak gerçekleşti. Raporda, kadın işgücünde toparlanmaya ilişkin şu önerilere yer verildi:

  • Kadın istihdamın önündeki engellerden olan çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve ev işleri kadının üstünden alacak sosyal politikalar uygulanmalı.
  • Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmeli; güvenceli ve düzenli işler yaratılmalı.
  • Salgın döneminde artan kadın işsizliğini azaltacak istihdam politikaları hızla hayata geçirilmeli. Kadınların gelirlerini koruyacak önlemler alınmalı, artan bakım emeği için ekonomik destek ve ebeveyn yardımları sağlanmalı.
  • Sendikaların çalışma alanlarına yönelik politikaları oluşturulurken ve hayata geçirilirken toplumsal cinsiyet eşitliği referans alınmalı.
  • İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmasına son verilmeli, 6284 sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalı.
  • Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 190 sayılı sözleşmesi derhal imzalanmalı, sendikalar bu konuda ortak kampanyalar örgütlemeli.
  • Sendikalar yaşamın her alanında kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve tacizin sonlandırılması için önlemler almalı.
  • Sendikalarda, meslek odalarında ve diğer demokratik örgütlerde kadınların karar mekanizmalarında varlığını garanti altına alacak kararlar hayata geçirilmelidir.