DOKUZ8

dokuz8ALMANAK 2021: Pandemi, krizler, felaketler ve değişime hazırlık yılı

Küresel bir kriz olarak pandeminin ortasında girdiğimiz 2021, en zorlu yıllardan biri oldu. Yılın ilk günlerinde Sinovac ile başlayan aşı serüveni, bir kaç gün kala yerli aşı ile gelecek yıla devroldu. Açılıp kapanmaları siyasi krizler, doğal felaketleri ekonomik kriz izledi. Yıl boyu direnenler de vardı. Dünyada değişim rüzgarları esti, Türkiye değişim için güç biriktirdi.

Abone Ol

Küresel bir kriz olarak pandeminin ortasında girdiğimiz 2021, en zorlu yıllardan biri oldu. Yılın ilk günlerinde Sinovac ile başlayan aşı serüveni, bir kaç gün kala yerli aşı ile gelecek yıla devroldu. Açılıp kapanmaları siyasi krizler, doğal felaketleri ekonomik kriz izledi. Yıl boyu direnenler de vardı. Dünyada değişim rüzgarları esti, Türkiye değişim için güç biriktirdi.

BOĞAZİÇİ KESİNTİSİZ BİR YIL DİRENDİ

2021 yılının ilk iş günü usülsüz bir kayyum ataması ve kayyuma karşı direniş ile başladı. Boğaziçi Üniversitesi, kayyum Melih Bulu’ya karşı öğrencisi, akademisyeni ve mezunuyla birleşti; kararlı bir direniş sergiledi. 6. ayda kayyum değişti, direnme kararlılığı değişmedi. Direniş 2022’ye devroldu.

ÇİN AŞISI İLE BAŞLADI, YERLİ AŞI İLE BİTTİ

Ocak ayının önemli gelişmelerindene biri ilk Covid-19 aşısının vurulmasıydı, Sinovac aşısına onay çıktı, ilk aşı 13 Ocak’ta Sağlık Bakanı Koca'ya yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ertesi gün aşı oldu. Sonrasında hızla sağlık çalışanları ve risk grupları aşılandı. BioNTech aşısının da devreye girmesi ile yıl sonunda hatırlatma dozları da vurulur oldu. Yılın son günlerinde ise yerli aşı Turkovac’a onay çıktı ve uygulama 2022’ye birkaç gün kala başladı.

Pandemi etkisini yıl boyu gösterdi; kışı kapanmayla geçiren Türkiye’de 1 Mart’ta kademeli normalleşme başladı, ama sonuçları ağır oldu. 14 Nisan’da kısmi kapanma, 29 Nisan’da 17 günlük tam kapanma yaşandı. Yaz aylarında yeniden normalleşmeye başlandı, aşının da etkisi ile yeniden bir kapanmaya gidilmedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN BİR İMZAYLA ÇIKILDI

20 Mart’ta Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldı. Kadınlar ülkenin dört bir yanında yaygın protesto eylemleri yaparak kararı protesto ettiler. Kadınların etkili mücadelesinin yanı sıra başta CHP, İYİ Parti, HDP olmak üzere muhalefetten sesler yükseldi. Muhafelet, “iktidar değişir değişmez” İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanacağı sözünü verdi.

Ülke çapında yapılan 8 Mart ve 25 Kasım eylemlerine de İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden imzalanması talebi damga vurdu.

HDP’YE KAPATMA DAVASI

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yılın ilk günlerinden beri dilinden düşürmediği “HDP’nin kapatılması” talebi iddianameye dönüştü. HDP’nin “bölücülük” suçlamasıyla kapatılmasını öngören iddianame Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 17 Mart günü Anayasa Mahkemesi’ne gönderildi. AYM önce iddianameyi “yetersizlik” nedeniyle reddetti, yenilenmesinin ardından dava ile ilgili yasal süreç başladı.

HDP, AKP-MHP sözcüleri tarafından sıklıkla hedef gösterildi, HDP İzmir İl Örgütü’ne düzenlenen saldırıda Deniz Poyraz katledildi. Yılın son günlerinde ise İstanbul’da HDP Bahçelievler İlçe Örgütü’ne düzenlenen saldırıda can kaybı olması son an önlendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Şubat ayında “Çarşamba günü bir müjde vereceğim” çıkışı merak uyandırdı. Ancak müjdeli haber gelmedi. Kulislerde bu müjdenin ne olduğu tartışılırken, kötü haber sınırın ötesindeki Gara bölgesinden geldi. Gara bölgesinde yürütülen rehine kurtarma operasyonunda 13 rehinenin yaşamını yitirdiği açıklandı.

KANAL İSTANBUL VE AMİRALLER BİLDİRİSİ

AKP-MHP iktidarı Kanal İstanbul kararını yılın ilk döneminde sık sık gündeme getirdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarı, ihaleye girecek şirketleri ve yabancı kuruluşları “Kanal İstanbul’a izin verilmeceğini, ödemelerin yapılmayacağını” söyleyerek açık biçimde uyardı.

Kanal İstanbul odaklı “anlaşılamayan” bir çıkış da 104 emekli amiralden geldi. Emekli amirallerin hazırladığı ve Montrö Sözleşmesi’ni anımsatan bildiri, tartışmalı biçimde 4 Nisan’da açığa çıktı. Kanal İstanbul uyarısı yapan amiraller hakkında dava açıldı.

128 MİLYAR DOLAR NEREDE?

Nisan ayında CHP “128 Milyar dolar nerede?” kampanyası başlattı. Millet İttifakı’nda yer alan partiler ile diğer muhalefet partilerinin de etkili biçimde destek verdiği kampanya AKP cephesinde şok etkisi yarattı. Valilik kararlarıyla pankartlar indirilmeye, dava tehdidiyle paylaşım yapanlar susturulmaya çalışıldı. İktidar bir süre görmezden gelmeye, yanıt vermemeye çalıştığı “128 milyar dolar nerede?” sorusuna daha sonra tutarsız yanıtlar verdi. Hazine’nin eriyen rezervi ile pek çok farklı açıklama yapıldı.

“BİR KAMERA, BİR TRİPODA YENİLENECEKSİNİZ!”

Organize suç örgütü üyesi Sedat Peker, yurt dışına çıkmasının ardından AKP-MHP iktidarı ile yaşadığı sorunları “ifşa” yoluna gitti. Tanık olduğu, bildiği pek çok skandalı açıklayan Sedat Peker, 2 Mayıs 2021’de ilk videosunu yayınladı. Videoları ve tweetleri büyük ilgi gören, ülke gündemine damga vuran Sedat Peker başta İçişleri Bakanı Soylu olmak üzere AKP’liler ve bürokratlar hakkında sayısız iddiayı gündeme getirdi. Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Sedat Peker’in video yayınlanamıs Türkiye’nin baskısıyla engellendi; dile getirdiği iddialar hakkında ise herhangi bir soruşturma açılmadı. Peker'in açıklamalarının siyasi sonucu ise  Erdoğan'ın yerine ismi geçen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun siyaseten güç kaybetmesi oldu. İddiaları açıklayamayan Soylu, gazetecilerle canlı yayına katıldı, ancak ikna edici olamadı. Peker tarafından ifşa edilen gazeteciler Veysi Ateş ve Hadi Özışık işlerini bırakmak zorunda kaldı.

TÜRKİYE’NİN CİĞERLERİ YANDI

Türkiye, yaz aylarını bitmek bilmez orman yangınları ile geçirdi. 28 Temmuz-12 Ağustos tarihleri arasında 49 ilde çıkan yaklaşık 300 orman yangınında 9 kişi yaşamını yitirdi, yüzbinlerce hektar orman alanı yandı. Türkiye’nin yangın söndürme uçağı bulunmaması; Türk Hava Kurumu’nun elindeki yangın söndürme uçaklarının kullanılmaması eleştiri konusu yapıldı. Rusya’dan kiralanan uçakların yanı sıra İspanya’dan ve bazı AB ülkelerinden uçaklar yardıma geldi. 

Yangınlarla ilgili mültecilere ve Kürtlere yönelik asılsız suçlamalar yapıldı, kimi yerlerde yurttaşlar yol keserek "kimlik kontrolü" yapmaya kalktı. İddiaların asılsız olduğu kısa sürede ortaya çıktı; Marmaris'teki iki ayrı yangını çocukların, Manavgat yangınını ise Ülkü Ocağı üyesi bir kişinin çıkardığı belirlendi.

Yangın felaketini Karadeniz’deki sel izledi. Batı Karadeniz bölgesinde 11 Ağustos’ta başlayan sel ve heyelanlarda 82 kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi evsiz kaldı.

ALTINDAĞ’DA POGROM: SIĞINMACILARA SALDIRI

Suriyeli ve Afganistanlı mülteciler üzerinden başlatılan ve sosyal medya odaklı “düşmanlık” kampanyası etkili oldu. Çoğu eski ve doğru olmayan görüntüler art arda paylaşıldı, mülteciler yangınlardan sorumlu tutulmaya çalışıldı. Afganistan’da yaşanan krize paralel olarak yaratılan “mülteci gelecek” korkusu ve Suriyelilere yönelik düşmanlık ikliminde Ankara’nın Altındağ ilçesinde saldırılar yaşandı. 10 Ağustos günü Suriyeli sığınmacılara saldıran bir grup, evleri kundakladı, baskınlar düzenledi. Resmi yetkililer saldırganların pek çok suç kaydı olduğunu duyurdu.

İKLİM KRİZİ: PARİS ANLAŞMASI İMZALANDI

Türkiye’nin uzun süre imzalamaktan imtina ettiği Paris İklim Anlaşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın görüşmesi öncesi 6 Ekim’de TBMM’de onaylandı. Yaşam savunucuları ve çevre örgütlerinin imzalanması için kampanyalar düzenlediği Paris İklim Anlaşması’na böylece Türkiye de resmen taraf oldu.

COP26 İklim Zirvesi ekim ayında İskoçya’da yapıldı, sıcaklık artış hedefi 1,5 derece olarak belirlendi. Yaşam savunucuları alınan kararların yetersizliğine ve çözümden uzak olmasına tepki gösterdi.

2022’YE DEVREDEN EKONOMİK KRİZ

2021 yılını pandeminin olumsuz etkisi altında geçiren Türkiye ekonomisi toparlanma fırsatı bulamadan AKP-MHP iktidarının yanlış politikalarıyla döviz krizine girdi. Krize atama ve görevden almalarla çözüm arandı. Hazine ve Maliye Bakanı ile Ticaret Bakanı değişti, ekonomi bürokratları sürekli yeniden atandı. 20 ayda 4 kez Merkez Bankası Başkanı değişti.
İlk aylarında Ekonomi Reform Paketi ve Milli Uzay Programı açıklayan iktidar, “faiz indirimi” ısrarıyla döviz kurunda büyük artışa neden oldu. Dolar ve Euro 20 lira bandına ulaşırken, “faiz indirimi” ısrarının yerini “kur garantili mevduat sistemi” aldı. 20 Aralık gecesi eş zamanlı olarak önce kur garantili mevduat hesabı sistemi duyuruldu, dövize müdahale edildi. Döviz büyük ölçüde geriledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yeni araç” olarak sunduğu “kur korumalı TL hesabı” sisteminin 1973’te uygulandığı ve sonuçlarını ağır olduğu ortaya çıktı.
2021’in son ayları üst üste gelen zamlarla enflasyonun da fırladığı aylar oldu. TÜİK enflasyon oranlarını düşük açıklasa da temel gıda maddeleri ve temel ihtiyaç ürünlerinde yüzde 50 ila yüzde 100 arasında değişen zamlar yaşandı. Zincir marketler astronomik fiyat artışları gerekçesiyle cezalandırılırken, fiyat artışlarının önüne bir türlü geçilemedi. Yaz aylarıyla birlikte ev kiralarındaki artış gözle görülür bir hal aldı, sonbaharda çoğu kentte astronomik kira artışları yaşandı. 
2022 Bütçesi Meclis'te tartışılırken dövizdeki artış ve enflasyon artışı bütçenin daha görüşülürken büyük ölçüde erimesine neden oldu. İktidar asgari ücrette ve ücretlerin asgari ücrete kadar olan kısmında “vergi muafiyeti” getirerek, asgari ücret zammını yüzde 50 düzeyine çıkardı.

SİYASETTE KAZANANLAR, KAYBEDENLER...

2021 yılının ilk aylarından başlayarak Millet İttifakı'nı oluşturan CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere muhalefet partilerinde ciddi bir atak gözlendi. Muhalefet partilerinin oy oranları düzenli biçimde artarken, iktidar partileri güç kaybetti. "128 milyar nerde?" başta olmak üzere muhalefetin etkili siyasal iletişim stratejileri ve kritik meselelerde "birbirleriyle didişmekten kaçınan" uzlaşma tutumları olumlu puan topladı.

Yılın ilk günlerinde anketlerde Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimleri öne çıkarken; aylar geçtikçe Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener isimleri de popülerliklerini artırdı ve Cumhurbaşkanı adayı olarak isimleri öne çıkmaya başladı. İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Ben Başbakan adayıyım" diyerek tartışmaya kendisi açısından nokta koydu, Kemal Kılıçdaroğlu ise net bir tutum belirtmemekle birlikte "aday olabileceği" sinyallerini verdi. İmamoğlu ve Yavaş'ın adaylıkları konusunda ise "Belediyeleri iktidara teslim etmek doğru değil" yaklaşımı belirginleşti.

ABD VE ALMANYA’DA DEĞİŞİM RÜZGARLARI

Dünya 2021’e ABD’den gelen sarsıcı görüntülerle girdi. Seçim sonuçlarını tanımayan Donald Trump taraftarı aşırı sağcı gruplar ABD Kongre binasını bastı. ABD iç savaşını hatırlatan Konfederasyon bayrakları açan aşırı sağcıların Kongre baskınında sırasında 4 kişi yaşamını yitirdi. Krizin yatışmasının ardından ABD Başkanı Joe Biden 20 Ocak’ta koltuğa oturdu ve ilk haftası “onarım” kararnameleriyle geçti.

ABD’de Joe Biden’ın göreve gelmesinin yarattığı rüzgarın bir benzeri 26 Eylül’de Almanya’da görüldü. 16 yıllık Angela Merkel dönemi kapandı, sosyal demokratlar, Yeşiller ve liberaller iktidara geldi. Kuzey Avrupa’da art arda yaşanan sosyal demokrat zaferlerin ardından gözler 2022 ilkbaharında yapılacak Fransa seçimlerinde. Yılın son “sosyalist seçim zaferi” ise Latin Amerika ülkesi Şili’den geldi; sol ittifakın adayı 35 yaşındaki eski öğrenci lideri Gabriel Boric devlet başkanı oldu.

TALİBAN AFGANİSTAN’A HAKİM OLDU

ABD’de Joe Biden’ın iktidara gelmesinin Asya’daki ilk yansıması Afganistan’da görüldü. ABD’nin 20 yıllık işgali bir anda bitirdi ve Afgan ordusu direnmeyince Taliban kısa sürede ülkeye hakim oldu. Kabil’de insanlık dramı yaşandı, onbinlerce kişi Batı’ya kaçabilmek için birbirini ezdi, uçaklara tırmandı.

Suriye’de iç savaş 10'uncu yılına girerken, 2021 Beşar Esad’ın güç kazandığı bir yıl oldu. Kuzey Suriye’de PYD mevzilerini güçlendirirken, cihatçı gruplar İdlib bölgesine ve TSK’nın elinde tuttuğu bir iki kente sıkıştı. Yapılan seçimleri yüzde 95 oy oranıyla kazandı ve genel af ilan etti. Esad’ın ülkeye geri dönmek isteyenler için ise 2022’de af çıkarması bekleniyor.

Ocak ayında Rusya’ya dönen muhalif Aleksey Navalni tutuklandı, kitlesel eylemler yapıldı. Ekim ayındaki seçimleri yine Putin kazandı. Ukrayna ve Rusya arasındaki kriz devam etti. Taraflar birbirini askeri yığınak ile suçladı, NATO ve Rusya’dan sert açıklamalar geldi. Yıl sonuna doğru Rusya sınıra sevk ettiği birliklerini kısmen çekti. Çin Komünist Partisi 2021’de 100. yılın kutlarken, Devlet Başkanı Şi Cinping’i kurucu lider Mao Zedong ile aynı düzeye yükseltildi.

Myanmar’da yılın ilk günleri yaşanan darbe, İsrail’in Ramazan’da Kudüs ve Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılar, Lübnan’daki ekonomik çöküş yılın diğer önemli gündem maddeleri arasında yer aldı,

KÜLTÜR SANAT PANDEMİDEN ÇIKAMADI!

Kültür sanat alanı, pandemi önlemleri kısmen kalksa da 2021’i büyük ölçüde yasaklarla geçirdi. Sanatçıların yüzde 43'ü pandemi dönemde 2 bin liranın altında kazandı. Sanatçıların yüzde 80’i farklı işlerde çalışarak ya da ailelerinden destek alarak hayatta kalmaya çalıştı. Aylarca işsiz kalan müzik sektörü çalışanlarına her ay net 1000 TL, toplam 3000 TL destek verildi.
2020-21 sezonunda 328 özel tiyatro projesine 12 milyon lira; 2021-22 döneminde 428 özel projeye 13,5 milyon lira destek verdi. Aralarında Moda Sahnesi, BGST gibi tiyatroların yer aldığı pek çok tiyatro “siyasi” nedenlerle destekten mahrum bırakıldı. Sansür ara vermedi; İstanbul’da “Ölüm Uykudaydı”, Hatay’da “Karahindiba” oyunları keyfi gerekçelerle yasaklandı.
Yılın iyi haberi 2008’de kapatılan, 2019’da yenilenmek üzere yıkan Atatürk Kültür Merkezi’nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açılması oldu. AKM’nin başlangıç noktasını oluşturduğu Beyoğlu Kültür Yolu’nun sonunda yer alan Galataport da 2021’de açıldı.

58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü Ferit Karahan'ın yönettiği "Okul Tıraşı" filmine giderken, törene En İyi Kadın Oyuncu ödülü alan Nihal Yalçın’ın arkasında “tuhaf hareketler” yapan Tamer Karadağlı damga vurdu.