Gün içinde çeşitli mecralardan daha önce duyulan; ancak anlamı unutulan ya da ilk kez duyulan kelimelerle karşılaşılabiliyor. Bu da, Dünya kelimesi ne anlama gelir sorusunu akıllara getiriyor. Dünya kelimesinin anlamı dilimizi doğru kullanmak isteyenler tarafından araştırılıyor. Dünya ne demek? Dünya kelime anlamı nedir? Sorularının cevaplarına haberimizden ulaşabilirsiniz. İşte TDK'ya göre Dünya kelimesinin anlamı, cümle içerisinde doğru kullanım örnekleri ve diğer merak edilenler!
DÜNYA NE DEMEK, NE ANLAMA GELİR? DÜNYA KELİMESİ TDK ANLAMI
- Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü
- Dış, çevre, ortam
- İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu
- Meslek veya iş birliği içinde bulunan kimseler, camia
- Herkes
- Duygu, düşünce ve hayal âlemi
Dünya kelimesi hangi anlama gelir sorusuna yanıt aramak için doğru yerdesiniz. TDK’ya göre Dünya anlamı şöyledir;
DÜNYA KELİMESİ CÜMLE İÇİNDE DOĞRU KULLANIM ÖRNEKLERİ
- Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş.
- Batı dünyası. Doğu dünyası.
- Ressamlar dünyasında onun yeri ayrıdır.
- Köprüye kadar kendi dünyaları içinde ne tatlı, ne özlü konuşurlardı.
DÜNYA KELİMESİNİ İÇEREN BİRLEŞİK CÜMLELER
- dünya âlem, dünyaevi, dünya görmüş, dünya görüşlü, dünya görüşü, dünya güzeli, dünya kelamı, dünya malı, dünya nimeti, dünya penceresi, darıdünya, dış dünya, Eski Dünya, fâni dünya, iç dünya, öbür dünya, ölümlü dünya, öteki dünya, üçüncü dünya ülkeleri, yalancı dünya, yalan dünya, yenidünya, Yeni Dünya, basın dünyası, geçim dünyası, magazin dünyası, sanat dünyası, umut dünyası, ümit dünyası, yeraltı dünyası
DÜNYA SÖZCÜĞÜ KULLANILAN ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
- dünya (veya dünyalar) birinin olmak
- dünya ahret kardeşim (veya bacım) (olsun)
- dünya başına dar olmak (veya gelmek)
- dünya başına yıkılmak
- dünya bir araya gelse
- dünya bir, işi bin
- dünyadan el etek (veya elini eteğini) çekmek
- dünyadan geçmek (veya el çekmek)
- dünyadan haberi olmamak
- dünyada tasasız baş bostan korkuluğunda bulunur
- dünya durdukça durasın!
- dünya gözü ile görmek
- dünya gözüne zindan olmak (veya görünmek veya kesilmek)
- dünya kadar
- dünya kelamı etmek
- dünyalara değişmemek
- dünya malı dünyada kalır
- dünyanın ... sı
- dünyanın dört bucağı
- dünyanın kaç bucak (veya köşe) olduğunu göstermek (veya anlamak)
- dünyanın öbür ucu
- dünyanın sonu
- dünyanın sonu değil
- dünyanın tadını çıkarmak
- dünyanın ucu uzundur
- dünya ölümlü, gün akşamlı
- dünyasından geçmek
- dünya Süleyman'a bile kalmamış
- dünya tükenir, yalan tükenmez
- dünya varmış
- dünyaya gelmek
- dünyaya getirmek
- dünyaya gözlerini kapamak (veya yummak)
- dünyaya kazık çakmak (veya kakmak)
- dünyaya yuf borusu öttürmek
- dünyayı anlamak
- dünyayı ben yarattım demek (veya havasında olmak)
- dünyayı görmemek
- dünyayı haram etmek
- dünya yıkılsa umurunda değil
- dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir
- dünyayı tozpembe görmek
- dünyayı tutmak
- dünyayı zindan (veya zehir) etmek (veya dünyayı başına dar etmek)
- dünya yüzü görmemek