Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, "bir günlük hizmet üretmeme" açıklamaları sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatılmasına tepki gösterdi. Irmak, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kararının politik, zorlama olduğunu, bugüne kadar tüm soruşturmaların aslında bir politik olarak yönlendirildiğini biliyoruz. Bize yönelik bu soruşturmanın aslında altında yatan bir politik yönlendirme olduğunu biliyoruz. Asla ve kata kışkırtma gibi bir amacımız, aldığımız kararda böyle bir ifade mevcut değildir" dedi.
Eğitim- Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Eğitim-Sen'in aldığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanarak görevinden uzaklaştırılmasının ardından üniversitelerde "akademik boykot" kararına ilişkin resen soruşturma başlatmasını, ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Soruşturmayı basından öğrendiklerini, kendilerine soruşturmanın içeriğiyle ilgili bir bilgi ulaşmadığını söyleyen Irmak, "Biz bugün okullarda sınav haftası olması nedeniyle, okul kampüslerinin hem öğrenciler hem öğretim elemanları için daha güvenli yer olması amacıyla bir karar aldık" dedi.
"Kışkırtıcılık yapma anlayışı çok zorlayıcı"
Irmak, soruşturmaya konu olan boykot çağrılarına ilişkin, "Bu karar doğrultusunda yaptığımız şey sadece budur. Sadece öğretim elemanlarını kapsayan güvenli bir ortamda, güvenli bir kampüs ortamında protestolara katılsın ya da katılmasın tüm öğrencilerin, öğretim elemanlarının daha güvenli bir eğitim ortamına sahip olması ile ilgilidir" diye konuştu.
Kemal Irmak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Eğitim-Sen hakkında "suç işlemeye alenen tahrik etme suçundan resen soruşturma başlatıldığını" açıkladığını ifade ederek, basına yansıyan "kışkırtıcılık yapma" anlayışının, çok zorlayıcı olduğunu söyledi.
Irmak, şöyle devam etti:
"Öyle sanıyorum İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu toplumsal ortaya çıkan itirazın bir parçası olmamızdan kaynaklı rahatsızlık duymuştur. Grev yapmanın şartları oluşmuştur ya da oluşmamıştır meselesi de zorlama bir ifadedir. Çünkü biz ilk defa iş bırakmıyoruz. İlk kez bir iş bırakmaya eylemi gerçekleştirmiyoruz. Bunu çok daha önceden, defalarca yaptık. Ülkenin içerisinde bulunduğu kaos ve kaotik ortamda, ne eğitim öğretim ortamı güvenlidir ne de eğitim öğretimde görev yapan öğretim elemanlarının ve öğrencilerinin ortamı güvenli değildir. Buna dikkat çekmek için alınmış bir karardır.
"Asla ve kata kışkırtma gibi bir amacımız, ne de bir aldığımız kararda böyle bir ifade mevcut değildir"
Biz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kararının politik, zorlama olduğunu, bugüne kadar tüm soruşturmaların aslında politik olarak yönlendirildiğini biliyoruz. Bize yönelik bu soruşturmanın aslında altında yatan bir politik yönlendirme olduğunu biliyoruz. Asla ve kata kışkırtma gibi bir amacımız, aldığımız kararda böyle bir ifade mevcut değildir. Bu ülkenin her yeri, bütün sokakları herkes için güvenli hale getirilmeli, herkes eğitim hakkından demokratik ve güvenli bir şekilde faydalanmalı. Bütün amacımız bütün mücadelemiz bunun içindir."
Eğitim-Sen, üniversite öğrencilerinin boykot çağrısına destek vererek, 25 Mart Salı günü "bir günlük hizmet üretmeme" kararı aldığını açıklamıştı.