Genel-İş Sendikası İstanbul şubeleri "taşerona kadro düzenlemesi" adı altında çıkarılan 696 sayılı KHK nedeniyle on binlerce  taşeron işçinin işsiz bırakılmasına Kadıköy Belediyesi önünde düzenlediği eylemle tepki gösterdi. Ataşehir Belediyesi'nde işten çıkarılan taşeron işçiler oturma eylemine başladı.
[mks_dropcap style="letter" size="52" bg_color="#ffffff" txt_color="#000000"]T[/mks_dropcap]aşerona kadro düzenlemesi adı altında çıkarılan 696 sayılı KHK nedeniyle “güvenlik ve arşiv araştırması” adı altında on binlerce taşeron işçinin işsiz bırakılmasına tepki büyüyor. DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikasının İstanbul şubesine üye yüzlerce işçi Kadıköy Belediyesi önünde toplanarak protesto eylemi gerçekleştirdi. "696 SAYILI KHK İŞÇİ KIYIMINA DÖNÜŞTÜ" Genel-İş İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Mehmet Sait Tanyeri eylemde yaptığı açıklamada, “2 Nisan tarihi itibariyle tüm işçilerin geçiş süreci beklenirken son iki haftadır işçilerin 'güvenlik soruşturması' sonuçları bir çok kamu kurumuna gönderilmeye başlandı. Siyasi iktidardan farklı düşünen ve bu düşüncesini dile getiren, ailesinde veya akrabalarında iktidar tarafından 'sakıncalı' bulunan binlerce işçi gerekçesi açıkça belirtilmeden sadece 'geçişiniz uygun bulunmamıştır' yazısı ile işten atılmaktadır. Aralık ayında Cumhurbaşkanı ve hükümetin 'Herkese kadro veriyoruz' diyerek duyurduğu 696 sayılı KHK 'kadro' müjdesi yerine tam bir işçi kıyımına dönüşmüştür” dedi. "HER DÜZENLEME BAŞKA MAĞDURLAR YARATTI" 696 sayılı KHK'nin hukuki açıdan tam bir facia olduğuna ve içinde bir çok yasal boşluk barındırdığına dikkat çeken Tanyeri, “On binlerce işçinin mağdur olması nedeniyle yükselen tepkiler üzerine Çalışma Bakanlığı bazı düzenlemeler yapmış ancak yapılan her düzenleme başka mağdurlar yaratmıştır. En son eski hükümlülerin geçişlerinin yapılması kamu kurumlarının inisiyatifine bırakılırken, belediyeler bu düzenlemenin dışında bırakılmıştır. Hükümetin yaptığı düzenlemelerde özellikle belediye işçilerini ayrımcılığa uğratması, kapsam dışında bırakması açıkça ayrımcılıktır” diye konuştu. BELEDİYE YÖNETİMLERİNE ÇAĞRI: BU KIYIMA ORTAK OLMAYIN Tanyeri belediye yönetimlerine çağrı yaparak, "Bu işçi kıyımına ortak olmamak elinizde. İnisiyatif kullanarak tüm işçi arkadaşlarımızın geçişlerini yapabilirsiniz. Eğer ki bu inisiyatifi kullanmayıp bu işçi kıyımına siz de ortak oluyorsanız biz taşeron işçiler için yasayı çıkaranlardan farkınız yoktur. Bu kıyıma karşı verilecek mücadelede hükümetle birlikte bizi işten atan size karşı da duracağımızı buradan bir kez daha vurguluyoruz” dedi. Tanyeri, taşeron işçilere ayrımsız, şartsız, kadro verilene kadar ve işten atılan işçiler iş başı yapana kadar mücadelelerini sürdürecekleri sözünü verdi. ATAŞEHİR BELEDİYESİ ÖNÜNDE OTURMA EYLEMİ Ataşehir Belediyesi'nde 696 sayılı KHK'deki güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek kadroya alınmayan yaklaşık 120 taşeron işçisi dün işlerine son verilmesinin ardından bu sabah belediye önünde oturma eylemi başlattı. "YÜZBİNLERCE İŞÇİNİN KADRO HAKLARI GASP EDİLDİ" Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, dün yaptığı açıklamada, "Yıllardır mücadelesini verdiğimiz kadro bekleyen  900 binden fazla taşeron işçiyi ve aileleriyle birlikte 4 milyon kişiyi ilgilendiren taşeron işçilere kadro konusu, başta belediyelerde çalışan taşeron işçiler olmak üzere yüzbinlerce işçinin kadro haklarının gasp edilmesi ve binlerce işçinin de, işinden edilmesiyle sonuçlanmaktadır" demişti. "HİÇBİR HUKUK SİSTEMİNDE BÖYLE ANLAYIŞ YOKTUR" Geçişlerin tamamlanması ile ilgili son günün 2 Nisan 2018 olduğunu hatırlatan Çalışkan " kimi merkezi idarelerin taşra birimleri ile yerel idarelerin" süreyi uzatmasına "Bu keyfiyet değil de nedir?" diyerek tepki gösterdi. "Örneğin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve DİSKİ, Bağlar, Yenişehir, Hakkari, Ergani, Sur, Mardin, Tunceli, Yüksekova, Ağrı, Siirt, Mersin ve Akdeniz Belediyelerinde bini aşkın üyemiz güvenlik soruşturması nedeniyle şu anda işsizdir" diye Çalışkan, "Bu yaşananları hangi evrensel hukuka göre ya da  Anayasa’nın hangi maddesine göre açıklayacaksınız ? Açıklayamazsınız çünkü hiç bir hukuk sisteminde böyle bir anlayış yoktur" açıklaması yaptı. 4/C’LİLERE DE AYRIMCILIK Hükümetin yaptığı düzenlemenin ardından 4/C’li sözleşmeli personelin 4/B’ye geçirilmesi sürecinde de sıkıntılar yaşanıyor. Türk Eğitim-Sen, 4/C’den 4/B’ye geçişleri düzenleyen ve 30 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararındaki iki hükmün iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açtı. Dava dilekçesinde, yükseköğrenim mezunu olanların tamamının idari büro görevlisi, yükseköğrenim mezunu olmayanların tamamının ise idari destek görevlisi olarak atanmasını düzenleyen maddenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu vurgulandı.