Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Lideri Özgür Özel'in görüşmesine katılan CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, sosyal medya hesabında, “Bir Pazartesi Notu” başlığıyla uzun bir mesaj yayınladı. SSCB’nin Macaristan işgali ve Soğuk Savaş döneminden bugüne özgürlük karşıtı yönü ve batı demokrasilerinde yarattığı değişim üzerine değerlendirmelerde bulunan emekli büyükelçi Namık Tan, ünlü siyaset bilimci Prof. Dr. Raymond Aron’un “Aynı zamanda hem boyun eğmeyi hem boyun eğmeyi reddetmeyi doğrulamak mümkün müdür? Yetki ve yetkinin sınırları nedir? İşte siyasal düzenin ebedi sorunu budur” sözlerini alıntıladı ve Aron’un değerlendirmesinin bugün de güncel olduğunu yazdı.
“Nitekim, AKP-MHP koalisyonu, AYM ve AİHM kararlarını uygulamayıp, anayasayı askıya alarak cumhuriyete ihanet ediyor” diye yazan Tan, “İlginçtir, SSCB’de Stalin’in ölümüyle meydana çıkmaya başlayan rejim muhalifleri de mevcut anayasanın uygulanmasını, en azından orada yazılı haklarının gözetilmesini talep ediyorlardı” örneğini verdi.
“Gezi Davası’nda da, Kobani Davası’nda da…”
Namık Tan, şöyle devam etti:
“Zira, laik olmayan demokrasi olamayacağı gibi, çekingen tek adam rejimi de olmaz. Tam ifade özgürlüğü, hukuk devleti, eşit anayasal yurttaşlık, ulusal egemenlikte her bireyin temsili, çoğulculuk, sivil toplum gibi temel kavramlar laf cambazlıklarıyla eğilip bükülemez ve pazarlığa da açık değildir. Anayasa demek yalnızca “teşkilat-ı esasiye” demek değildir. ‘Constitution’ devletin temeli, oluşumu demektir. Yazılı olmak zorunda dahi değildir. Ne acı ki, taşa kazılsa da uyulmamasına bugün Türkiye güzel bir örnektir. CHP olarak biz Gezi Davası’nda da, Kobani Davası’nda da, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasında da, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve seçmenin iradesine saygı duyulmasında da, sansüre karşı da, yolsuzluğa karşı da, eğitimde akıldan, bilimden, laiklikten uzaklaşma girişimlerine karşı da külhanbeyi üsluplu kahvehane filozoflarına asla boyun eğmeyeceğiz. Hak ve özgürlüklerin savunulmasında asla geri adım atmayacağız. Vasatın tasallutuna da, devlet idaresindeki yozlaşmaya da, tüm ceberrut uygulamalara da aynı direnci göstereceğiz. Ne olursa olsun, cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmayı mutlaka başaracağız.”