Haber: Sabri Kırdar

Burada yapılan basın açıklamasında konuşan ESM Antalya Şube Başkanı Tanju İşeri; “Bugün ESM Antalya Şubesi olarak TİS’den doğan hakkımızı aramak ve sormak için DSİ 13.Bölge Müdürlüğü önündeyiz. Bilindiği üzere 2024-2025 yılları kapsayan toplu iş sözleşmesinde giyim yardımı da ele alınan başlıklardan biri olurken; yine yetkili “sendika” olarak masaya oturan Memur-Sen’in vurdumduymazlığı ile mevzuatta bir boşluk bırakılmıştı. Giyim yardımı yıllardır DSİ’de ve diğer KİT’lerde “koruyucu giyim yardımı” adı altında çek, giyim kartı gibi yollarla verilirken; bunun yasal altyapısının tüm memurlara giyim yardımı verilmesini ve koruyucu giyim malzemesi yardımının da ayrı bir başlık olarak ele alınmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesini KESK’e bağlı sendikalar olarak her fırsatta dile getirdik. Yine toplu sözleşmede giyim yardımının usul ve esaslarını belirleme yetkisini yetkili sendika ile ilgili kurumlara vermiştir. Ancak yetkili sendika Memur-Sen yıllarca giyim yardımını bir kazanımları olarak pazarlarken; ve hatta sadece kendi sendika üyelerine verilmesini dahi talep edecek kadar eşitlik ilkesinden uzaklaşırken bu denli basit bir sorunu çözme zahmetine bile girmemiştir” dedi.

Geçtiğimiz yılın Mart ayında ise çek, giyim kartı gibi yollarla yapılan koruyucu giyim yardımı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tasarruf tedbirleri gerekçe gösterilerek iptal edilmiştir diyen Tanju İşeri konuşmasının devamında şunları belirtti;

 TİS’te belirtildiği şekliyle verileceği belirtilmiştir. Gelinen noktada üzerinden yaklaşık 1 yıl geçmesine rağmen, TİS’ten kaynaklanan koruyucu giyim hakkımızın verilmesi kurumlar tarafından gerekçe belirtilmeden ertelenmektedir. DSİ Genel Müdürlüğü daha önce yaptığımız bütün görüşme taleplerini geri çevirmiş ve bir açıklama yapma gereği bile duymamıştır. Bildiğimiz tek şey kurum yönetiminin komisyon toplantılarını sürekli erteleyerek kamu emekçilerinin yasal bir hakkını vermekten kaçındığı dır. Koruyucu giyim yardımının yapılmaması aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliğini de tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle gerçekleşebilecek herhangi bir zarardan DSİ Genel Müdürlüğünün sorumlu olacağını belirtmek istiyoruz. DSİ Genel Müdürüne buradan sesleniyoruz: Yönetim olarak TİS’in gereklerini yerine getirmeyerek suç işliyorsunuz. ESM olarak hem üyelerimizin hem de burada çalışmakta olan bütün kamu emekçilerinin haklarını gerek fiili meşru yollarla gerekse TİS gereklerini yerine getirmeyen ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunarak aramaya devam edeceğiz.


DSİ Genel Müdürlüğü elbette emekçilerin haklarını gasbeden kurumlardan sadece bir tanesi. Koruyucu giyim yardımı hakkının emekçilerin elinden alınması, iktidarın Mehmet Şimşek eliyle uyguladığı kemer sıkma politikalarının bir sonucudur. Milyonları yoksulluğa, % 11,54 gibi komik bile diyemeyeceğimiz bir zam oranıyla kamu emekçilerini ve emeklilerini sefalet zammına terk eden iktidar krizin bütün yükünü bizlerin sırtına yıkmaya devam etmektedir. Sözde bu yolla tasarruf edilecek, enflasyon düşürülecektir.  Bu nasıl bir tasarruftur ki kamuda üç beş maaş alan bürokratlara, lüks makam araçlarına, iktidar sahiplerinin şatafatına, sermayenin affedilen vergilerine uğramazken; her fırsatta emekçinin cebine göz dikilmektedir. İktidar her fırsatta elini cebimize uzatırken, aldıkları dolgun maaşlarla gündeme gelen yetkili sendika susup izlemekte; çok sıkıştığında göstermelik eylemlerle konuyu geçiştirmektedir. Buradan yetkili sendikaya da sesleniyoruz: Sorumlusu olduğunuz bu tablo karşısında kafayı kuma gömmeyin, idarenin bu erteleme oyununun bir parçası olmayın!

Sona gelirken şunu da belirtmek istiyoruz: Bizler, onurlu kamu emekçileri olarak, “yardım”lara muhtaç bırakılmayı kendimize ve tüm kamu emekçilerine bir hakaret olarak görüyoruz. Mücadelemiz insanca yaşayabileceğimiz, temel ihtiyaçlarımızı karşılarken yardımlara ihtiyaç duymayacağımız bir ücret düzeni içindir. Bu nedenle bulunduğumuz işyerlerinde, alanlarda, sokaklarda gelir dağılımındaki ve ücretlendirmelerdeki adaletsizliklere, vergi yükünün patronlardan alınarak emekçilerin sırtına yıkılmasına, emeklilikte sefalet ücretlerine mahkum edilmeye karşı mücadelemizi durmaksızın sürdüreceğiz.

Sadece bizim sesimizi yükseltmemiz de yetmez; tüm kamu emekçilerini sesimizi büyütmeye çağırıyoruz. İktidara buradan bir kez daha sesleniyoruz: Elinizi emekçilerin cebinden, kazanılmış haklarımızdan çekin! Giyim yardımı tüm kamu emekçilerini kapsayacak şekilde derhal verilsin!

ESM olarak süreci takip etmeye ve hukuksuz uygulamaların karşısında durmaya devam edeceğiz!