Geçtiğimiz Nisan ayında Rusya ve Ukrayna’dan gelen yedi gemi dolusu mısır ve üç gemi kanolanın, Tarım Bakanlığı sistemine sahte analiz raporları yüklenerek, analiz yapılmadan Tekirdağ Limanı’ndan ülkeye sokulmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında operasyon düzenlendi.
Gerçekleştirilen operasyonda,Tarım İl Müdürlüğü çalışanları, özel firma yetkilileri ve aracılık işlemlerini yapan firmaların yetkilileri olmak üzere 50'ye yakın kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
AK Parti Eski İl Başkan Yardımcısı Tutuksuz Yargılanacak
Gözaltına alınanlar arasında yer alan Candarlar Tarım'ın sahibi AK Parti eski İl Başkan Yardımcısı Kaan Çelik'in de bulunduğu 8 kişi ise savcılığın tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme adli kontrol şartıyla, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
CHP'li Aygun: Denetimsizlik Kanıtlandı
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Türkiye’de GDO’lu ürünlere yönelik denetimlerin yetersiz olduğu konusunda 2019 yılından bu yana uyarılarda bulunduğunu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bugüne kadar inkâr ettiği denetimsizliğin, son gelişmeler ile kanıtlandığını kaydetti.
GDO Kartelleri Bakanlığa Sızdı
Aygun, GDO kartellerinin Tarım ve Orman Bakanlığı’na kadar sızıp, anlaştıkları memurlar ile yurda yasak ürünleri soktuklarının anlaşıldığını vurgulayarak, Tekirdağ’da bu konuda genişleyen soruşturma kapsamında 50’ye yakın şüphelinin gözaltına alındığına işaret etti.
Aygun, “Türkiye’de halk sağlığı tehlikeye sokuluyor. Büyük bir denetimsizlik söz konusu. Ülkemizi bu hale getirdiler” diye isyan etti.
GDO'lu Ürün Sokulması İşleminin Devam Ettiği İddiası
Soruşturmanın genişlemesi ile GDO skandalının büyüdüğünün ortaya çıktığını kaydeden Aygun, şöyle devam etti:
“Tarım İl Müdürlüğü ve Tarım ve Orman Bakanlığı’ndaki bazı memurların, 4-5 ithalatçı firma ile ağ kurduğu, sahte raporlar düzenleyerek sistemden geçirdiği, inceleme yapılmadan analiz yapılmış gibi gösterdiği, hatta şüpheli bir memurun görevden alınmasına karşın başka bir arkadaşının yardımıyla laboratuvar şifrelerini çalmak suretiyle operasyona devam ettiği iddia edilmektedir. Bunlar skandaldır! Bu aşamaya gelinmesi kabul edilemez! Bir başıboş sistemde yaşıyoruz. Hayatlarımız tehlikede!”
Aygun, insan sağlığının bu denli yok sayılamayacağını, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda iki üç aşamalı çok etkin bir denetim mekanizması kurulması gerektiğini belirterek, “Bu skandal, bakanlık içindeki ihmaller zincirinin sonucudur. Bu zincir kırılmalı ve gereken güvenlik sistemi kurulmalıdır” uyarısında bulundu.
Muhalefet partilerin il başkanları resmi açıklama yapılmamasına yönelik eleştirilerde bulunurken, AK Parti eski milletvekili ve MKYK üyesi Metin Külünk, şüphelilerin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını eleştirdi.
AK Partili Külünk’ten Sert Eleştiri:“Suçlular Cesaretlendiriliyor mu?”
Sosyal medya üzerinden açıklama yapan Külünk;“Bu karar GDO’lu ürünleri yasadışı olarak ülkeye sokanlara cesaret vermeyecek mi?” diye sordu.
Şüphelilerin Serbest Bırakılmasına Tepki
Tarım Bakanlığı’nın bu alanda verdiği mücadelenin bir anda yok sayıldığını aktaran Külünk, operasyonun ardından şüphelilerin serbest bırakılmasının doğru olmadığını dile getirdi.
Şüpheliler aleyhinde sunulan delilleri sıralayan Külünk, şunları kaydetti:
1-Suç üstü yapılmışlardı,
2-Bakanlık müfettiş raporu içeriği fecaat ve çok netti,
3-Tarım il müdürlüğü Laboratuvar analiz sonuçları korkunçtu,
4-Ankara Ulusal Gıda Referans Laboratuvar sonuçları 3 nolu maddedeki raporları ayrıca teyid etti.
5-Suçlarla ilgili cep telefonu tapeleri mevcuttu,
6-İşlenen suçlarla bağlantılı Banka hesap hareketleri mevcuttu,
7-Kurumun Şifresinin yetkisiz kullanılması veya kırılmasına ilişkin Ip numaraları ve log kayıtları ve bağlantılı mail adresleri tespitleri yapılmıştı,
8-Şüpheliler aleyhinde ifadeler mevcuttu,
9-Gerçeği yansıtmayan ve yapılan gayri resmi işleri kurtarmak için kullanılmayan adresler ve hatta ölmüş kişiler üzerine kesilen faturalar tespit edilmişti.
Deliller ve raporlar ithal edilmiş bu ürünler üzerinden bu milletin evlatları zehirlenmiş olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen,
acaba adaletin tecelli etmesi için binlerce toplu ölüm mü gerekiyordu?
Toplu sakat kalmak mı gerekiyordu? paylaşımında bulundu.
Muhalafet partilerinin İl Başkanları ise resmi makamlar tarafından açıklama yapılmamasını eleştirdi.
CHP İl Başkanı Taşmerdivenli: “Olayın Üzerine Ciddiyetle Gidilmiyor”
CHP İl Başkanı Şenol Özgür Taşmerdivenli, halk sağlığını bu kadar ciddi şekilde ilgilendiren bir konu ile ilgili resmi makamlar tarafından bir açıklamaya gerek duyulmamasının olayın üzerine ciddiyetle gidilmediği kanısını uyandırdığını kaydetti.
Taşmerdivenli, şunları paylaştı: "Olayın sadece görevli memurlar bazında ve üzerinde kalmamasının ve bu organizasyonun tüm etkenleri, tüm paydaşları, kişi ve kurumları ile birlikte ortaya çıkartılmasının sağlanması için CHP il yönetimi olarak Avukatlarımız ve Milletvekillerimiz ile bu konunun takibini sonuna kadar sürdüreceğimizi tüm kamuoyu bilmelidir.
Halkın sağlığını hiçe sayan bu kişiler hakkındaki soruşturma ve kovuşturma mücadelesinin siyasi kimlik ve kişilerin mevki makamına bakılmaksızın yapılması gerekmektedir. Her şeye rağmen inancımız odur ki, adaletin tecelli edeceğine ve olayın adil bir şekilde sonuçlanacağına inanıyoruz"
Gelecek Partisi İl Başkanı Nişancı: "GDO’lu Siyasetçiler de Temizlenmeli"
Gelecek Partisi İl Başkanı Recep Nişancı, mısırları kirletenlerle, siyaseti kirletenlerin aynı kişiler olduğunu söyledi.
Nişancı, "GDO'lu Mısırlarla birlikte şehrimizde GDO'lu Siyasetçiler de temizlenir diye umut ediyoruz"dedi.
İYİ Parti İl Başkanı Metiner: "Adalet Mekanizması Yavaş İlerliyor"
İYİ Parti İl Başkanı Gökhan Metiner ise açıklama yapılmamasının tedirginlik ve endişe yarattığını aktardı.
Açıklama yapılmamasına tepki gösteren Metiner; "Mesele sadece gözaltına alınan birkaç kişiyle kapanmamalı. İşi derinlemesine incelemek gerekiyor. Bu işin arkasında kim var, kimler katkıda bulunmuş, hangi kurumlar rol oynamış, hepsi ortaya çıkarılmalı. Şu ana kadar, ne yazık ki, adalet mekanizmasının da pek hızlı işlemediğini görüyoruz. Gözle görülür bir ilerleme yok, bu da sanki olayın üstünün örtüleceği hissini yaratıyor.
Böyle olaylar kesinlikle siyasi kimlik veya mevki fark etmeksizin, tarafsız bir şekilde soruşturulmalı. Ancak adaletin tecelli edeceğine dair ciddi endişelerimiz var" ifadelerini kullandı.