Demir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır ve Mardin'deki yangında yaşamını yitiren vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi.
Yangının çıkış sebebi ile yangına müdahalede geç ve yetersiz kalındığı iddialarının ciddiyetle araştırılmasını isteyen Demir, kasıt ya da ihmali olanlar hakkında etkin bir soruşturma yürütülerek sorumluluğu bulunanların cezalandırılmasını talep etti.
"AFFET BÖLGESİ İLAN EDİLSİN"
Yangının zararlarının giderilmesi amacıyla hazırladıkları kanun teklifini Meclis Başkanlığına sunduklarını bildiren Demir, "Yangından etkilenen bölge, afet bölgesi ilan edilmeli, zarar gören tüm çiftçilerimizin zararları ivedilikle karşılanmalı, mağduriyetleri giderilmeli, çiftçilerimizin var olan borçları silinmeli ve yeni destek programları hayata geçirilmelidir." diye konuştu.
DEDAŞ'ın bölgedeki elektrik trafosundaki tellerden kaynaklı çıktığına dair bilirkişi raporuna da dikkat çeken Demir, "DEDAŞ sorumluluktan kaçıyor. Buna izin verilmemeli" dedi.
HÜDA PAR milletvekili şunları dile getirdi:
“DEDAŞ sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıyor. Bölgede daha önce çıkan birçok yangının elektrik kaynaklı olduğu kamera görüntüleri ve görgü tanıklarının ifadesiyle kanıtlanmıştı. Öte yandan bölgedeki elektrik iletim hatlarının oldukça eski olduğu, yenileme çalışmalarının yetersiz kaldığı ve sık sık trafo patlamalarının yaşandığı bilinmektedir.
“DEDAŞ'IN HUKUKSUZLUĞUNA ARTIK DUR DENMESİ GEREKİYOR”
DEDAŞ kaynaklı sorun ve şikayetlerin haddi hesabı yok." diye belirten Demir, "Mardin'in Kızıltepe'ye bağlı mahalleleri ile Şanlıurfa'nın kırsal kesimlerini kapsayan planlı elektrik kesintileri halkımızı mağdur etmektedir. Elektrik kesintileri sebebiyle bölgedeki insanların suya erişimi de kısıtlanmaktadır. Yine Şanlıurfa ve Mardin bölgeleri başta olmak üzere mevcut kesintilere ek olarak temmuz ayından itibaren tarımsal sulama yapan vatandaşların elektriklerinin kesileceği ifade edilmektedir. Bu durum çiftçilerimizi yine zarara uğratacaktır. Elektrik saatleri direklerin üzerine çıkarılarak kaçak oranı sıfıra indirilmişken hiçbir gerekçe gösterilmeden yapılacak uygulamanın makul bir izahı olamaz. DEDAŞ ayrıca borçlu, borçsuz ayırmaksızın çiftçilerin mazot, gübre ve ürün desteklerine el koyabilmektedir. Böylesi bir hukuksuzluk görülmüş bir şey değil. Çiftçinin ihtiyaç duyduğu desteklemeye DEDAŞ nasıl el koyabiliyor? Bu hukuksuzluğu yapma cesaretini nereden alıyor? DEDAŞ işini yapmalı, denetlenmeli, hukuksuzluğa son vermeli ve halkı mağdur etmeyi bırakmalı. Sebep olduğu zararları da tazmin etmelidir. Bu hususta yetkili kurumların DEDAŞ'a artık dur demesi gerekiyor."
"ELEKTRİK KESİNTİLERİ BÖLGEDEKİ ÇİFTÇİYİ MAĞDUR EDİYOR"
Şahzade Demir, yangının çıktığı bölgedeki elektrik dağıtım şirketinin uyguladığı elektrik kesintilerinin, bölgedeki çiftçiyi mağdur ettiğini söyleyerek, yasal çerçevede bu şirkete yönelik yaptırımların yürürlüğe konulmasını talep etti.
HÜDA PAR'lı Demir, "Türk pasaportu taşıyan kişilerin, İsrail'in Filistin'deki soykırım suçlarına ortak olduğuna" yönelik iddiaların bir süre önce haberlere konu olduğunu belirterek, bu kişilerin tespit edilmesi ve vatandaşlıktan çıkarılmalarını amaçlayan bir kanun teklifi verdiklerini hatırlattı. Demir, bütün siyasi partilere, düzenlemeye destek vermeleri çağrısında bulundu.
Demir, 1 Temmuz'dan itibaren elektriğin farklı grupları için fiyat artışı yapıldığını da dile getirerek, enflasyonla mücadeleyi olumsuz yönde etkileyeceği gerekçesiyle asgari ücrete zam yapılmazken, elektrik fiyatlarının artırılmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı.