Diyarbakır Barosu ve Abdullah Zeydan'ın avukatları Diyarbakır Barosu Adli Yardım binasında Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı seçilen Abdullah Zeydan'ın memnu haklarının alınmasına karşı açıklama yaptı. Açıklamaya, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi üyeleri, Diyarbakır Barosu başkanı Nahit Eren ile Abdullah Zeydan'ın avukatları katıldı.
EREN: HAZIRLANMIŞ PLANLI MÜDAHELEDİR
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, son iki yerel seçimde seçmen iradesinin gasp edildiğini hatırlattı. Eren, şunları söyledi: “Abdullah Zeydan'a ilişkin Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi aynı gün toplanıyor, aynı gün karar veriyor. Daha önce verilmiş kararı bozuyor ve mesai bitimine 5 dakika kala kaldırıyor, adli sicil kaydına memnu haklarının kaldırılmasına ilişkin dün itibariyle Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne istem yazısı geldi.
Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvurusuyla Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce 4 Nisan 2023 tarihinde vermiş olduğu ‘memnu hakların iadesi’ kararı için mahkeme heyeti toplanıyor ve karar veriyor. Aynı gün daha önce verilmiş olan kararı kaldırıyor ve mesai bitimine 5 dakika kala adli sicil kaydına bu memnu hakları iadesi kararını kaldırıldığını işliyor.
Dün itibariyle Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne Van İl Seçim Kurulu’nun dosyayı ve kararları istem yazısı geldi. Bu da bize Van’da adaylardan ya da partilerden birinin itirazda bulunduğunu gösteriyor. Bu dosyaya ilişin talep bizler açısından önceden hazırlanmış, planlı, organize daha önce hazırlanmış seçim sonuçlarına yönelik müdahale çalışması olduğunu gösteriyor.”
'USUL KARARLARI ÇİĞNENDİ'
“Bu açıkça yargı eliyle demokrasiye müdahale girişimidir” diyen Eren, “Van gibi bölgenin büyükşehirlerinden birinin yüzde 56 ile seçilen bir belediye başkanına yönelik hukuksuz karar seçmen iradesine müdahale etmektir. Buradan Van İl Seçim Kurulu’na çağrıda bulunuyoruz, alınan karar hukuksuz bir karardır.
Yargıtay denetimine tabi olan bir kararı mahkeme re’sen talep üzerine ama kendi kararını yargı denetiminden geçirmeden kaldırması hukuk açısından kabul edilemez. Şayet bir itiraz varsa Yargıtay’a gönderilmesi lazım. Mahkeme kendi kararını da kendisi değerlendirip, ortadan kaldırıyor. Bu anlamda biz Van İl Seçim Kurulu’na çağrıda bulunuyoruz; Diyarbakır 5’inci Ağır Mahkemesi’nin almış olduğu bu karar hukuksuz bir karardır, usul kuralları çiğnenerek, alınan bir karardır” dedi.
'İLK KARAR ESAS ALINMALI'
“Abdullah Zeydan adaylık başvurusu yaptığı dönemde, geçerli mahkeme kararıyla adli sicil kaydı temiz olan ve adli sicil kaydına da memnu hakları iadesi işlendiği ve adaylığının kesinleştiği bir adaydır” diyen Eren, “Bu anlamda başvuru tarihinde ve kararın da başvuru dosyasında olduğu gözetilerek, bu alınan hukuksuz karara istinaden Van İl Seçim Kurulu’nun yapılan itirazı reddetmesi gerektiğini dile getirmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE’DE KİMSENİN HUKUKİ GÜVENLİĞİ YOK'
Daha sonra konuşan Zeydan’ın avukatı Mahsuni Karaman, “Türkiye’de hukuk ortadan kalkmıştır, bu net” dedi. Bu kararla Türkiye’de ne seçmenin ne de seçilmişin hukuki güvenliği olmadığını ifade eden karaman, “Türkiye’de hukuk belirsiz ve öngörülebilir olmaktan çıkmıştır. Ne kazanılmış haklara, ne kesinleşmiş hukuk kaidelerine, kurallarına uyulmamaktadır. Kesinleşmiş gibi görünen her türlü kural, kaide ve karar istenildiği zaman siyasetin müdahalesiyle değiştirilebiliyor, kaldırabiliyor” diye belirtti.
'4 NİSAN 2023’TE MEMNU HAKLARI VERİLDİ'
Karaman, Zeydan ile ilgili verilen kararın hukuki sürecini şöyle anlattı: “4 Kasım 2016 tarihinde HDP milletvekillerine yapılan operasyonda 12 milletvekili arkadaşıyla beraber tutuklanmıştı. 4 Kasım 2016’dan 7 Ocak 2022 tarihine kadar 5 yıl 2 ay boyunca Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde Selahattin Demirtaş ile birlikte tutuklu kalmıştır. Sayın Zeydan ile ilgili evet, bir mahkûmiyet hükmü verilmişti, verilen mahkûmiyet hükmü TMK’nin 7/2 propaganda suçuydu. Verilen ceza 3 yıl bir aydı. Dolayısıyla Sayın Zeydan 2022’nin Ocak ayında tahliye olduktan sonra 5 yıllık tutuklu kaldığı süreyi 3 yıl bir aylık cezasından mahsup etmek suretiyle Sayın Zeydan’ın infazının tamamlanmış olduğunu ortaya koyduk. Bunu ortaya koyarken de infaz hâkimliğinden bir karar aldık. Hal böyle olunca Sayın Zeydan 4 Kasım 2016’dan 2019’un sonuna kadar tutuklu kaldığı süre cezasına mahsup edilince o tarih itibariyle infazı bitmiş sayıldı. İnfazının bitmiş sayılması nedeniyle bizler, adli sicil kanunundaki 3 yıllık bekleme süresinin de infazının bittiği 2019 yılı sayarsak, Sayın Zeydan ile ilgili hükmü veren mahkemeye, memnu haklarını vermesini talep ettik. Bu talebim 21 Mart 2023 tarihine ait bir taleptir. Birkaç gün sonra 4 Nisan 2023 tarihinde Diyarbakır 5’inci Ağır Mahkemesi talebimizi kabul ederek, Zeydan’ın memnu haklarının iadesine karar vermişti.
'25 NİSAN’DA KESİNLEŞTİRME TUTANAĞI HAZIRLANDI'
10 Nisan’da söz konusu kararı hem tarafımıza hem de Cumhuriyet Başsavcılığı’na talep etmiştik. 25 Nisan’da mahkeme söz konusu kararla ilgili bir kesinleştirme tutanağı hazırlayarak, memnu hakların iadesine ilişkin kararı da kesinleştirmişti. Kesinleşen bu karar Adli Sicil İstatikleri Müdürlüğüne bildirildi, ‘Sayın Zeydan’ın adli sicil kaydı sabıka kaydı yoktur’ şeklinde düzenlendi. Memnu haklarının iadesi kararı da söz konusu adli sicil kaydına da işlendi. Mahalli seçimler tarih olarak geldi, Sayın Zeydan da böyle bir başvuru yaptı. Başvuruyu yaptıktan sonra biliyorsunuz, YSK veya İl Seçim Kurullarına bu konuda eğer eski bir mahkûmiyet varsa iadesi kararı ibraz edilir, sabıka kaydı ibraz edilir. Sayın Zeydan da tüm bu prosedürleri yerine getirdi. YSK’nin kesin aday listelerinde adaylığı konusunda tartışma bulunmayan bir aday olarak bu seçimlere girdi.”
'KONUŞ, SEN KİMİN HUKUKÇUSUSUN?'
Bu karara, “Konuş, sen kim hukukusun, hukukçususun?” diyen tepki gösteren Karaman, “Bu sadece Sayın Zeydan’la ilgili bir durum değil. Bunun da sistematik, önceden planlanmış, il, ilçe belediye ya da belediye meclis üyelerine ilişkin de bu tarz bir komplonun yapılabileceğini, siyaset eliyle hukuksal saldırıların yapılabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde yapılan itirazlardan bütün bunlar anlaşılır” dedi.
“Cumhuriyet tarihinde bu bir ilktir, ilk kez bir mahkeme temyiz kanun yoluna tabi bir kararını bizzat bir savcılığın başvuru üzerine kaldırıyor” diyen Karaman, şunları söyledi: “İtiraz kanun yolunda bir mahkeme, kendisince kararı kaldırabilir, değiştirebilir, kısmen kabul edebilir. Her türlü tasavvuf kendisindedir. Yapmazsa kendisini takip eden mahkemeye gönderir ama temyiz kanun yoluna tabi bir karar Yargıtay dışında asla ve asla bozulamaz. Usul kuralları hükümlerinde böyle bir şey yoktur. 4 Nisan 2023 tarihinde verilen kararı adli sicil kanunu 13-a uyarınca temyize tabi bir karardır ki nitekim kararın kendisinde kararın temyize tabi olduğu yazılıdır. Eğer sizler bu kesinleşme şerhini bu operasyonla kaldırıyorsanız, 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin yapması gereken şudur, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı’nın o talebini bir temyiz dilekçesi olarak ele alır ve dosyayı Yargıtay’a gönderir. Bunun elbette ki siyasi sonuçları var. Hukukun üzerine zaten Fatiha’mızı okumuştuk ama siyasal meseleler ve sonuçlar dinamiktir. Gerçekten tehlikeli bir şey oynanıyor. Kayyumlarla yaptınız, seçim günü taşıma seçmenle yaptınız ama hiç değilse bu kadarını da yapmayın artık.”
Açıklama gazetecilerin soruları ile son buldu.