İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İtfaiye Daire Başkanlığı, temiz hava solunum cihazlarının (THSC) temini ve bakımlarının yapıldığı merkezin açılışını gerçekleştirdi.
Kağıthane’de hizmete giren THSC Merkezi’nin açılış töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, dört yıl önce başvurusunu yaptıkları 2 bin 300 itfaiye alımıyla ilgili iznin imzalanmadığını belirterek, “Bir imzanın esirgenmesini büyük bir gariplik, büyük bir zavallılık olarak tarifliyorum. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu imzayı geciktirmesini buradan kınıyorum, milletimize şikayet ediyorum” dedi.
Yakın zamanda itfaiye teşkilatına donanımlı araç alımını gerçekleştirdiklerini aktaran İmamoğlu, bu kapsamdaki hizmetlerinin devam edeceğine vurgu yaptı. Açılışını yaptıkları merkez ile ilgili bilgiler paylaşan İmamoğlu, “Dünyada bu kadar yaşı büyük itfaiye teşkilatı, kurum, kuruluş görmek zor. Bu anlamda bizim böylesi bir teşkilatı, her zaman en örnek alınacak işleri yapma konusunda da özenli davranan bir kurum haline getirme zorunluluğumuz vardır” ifadelerini kullandı.
Merkezin, çözüm üreten anlayışlarının sonucu olarak ortaya çıktığının altını çizen İmamoğlu, “Bu merkez, dışarıdan alınan hizmetlerle ihmal edilen süreçlere asla maruz bırakılmamalıydı. Halkçı ve kamucu karakterimizin de bir yansımasıyla, bu tür hizmetlerin iç hizmet şeklinde bizim bünyemizde yapılması noktasında attığımız adımlara da bir örnektir. Biz, bu tür adımları aslında sıklıkla atıyoruz. Birçok hizmeti, kamusal önemine uygun olarak, belediye bünyemizde harekete geçirmeyi önemsiyoruz. Milletin parasını, milletimize hizmet noktasında en doğru, en kaliteli hizmeti sunmaktan başka bir amacı gütmeden hem işin tasarrufu hem işin gerekliliği hem de işi teminat altına almanın her rakamdan daha önemli olduğunu bilen bir anlayışla bu yatırımları yapıyoruz” diye konuştu.
“BİR İMZANIN ESİRGENMESİ BÜYÜK GARİPLİK, ZAVALLILIK”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na tepki gösteren İmamoğlu, “Yaklaşık 4 yıl önce, gelecek ihtiyaç tespitini yaptığımız ve ne yazık ki hala 2 bin 300 itfaiye erinin alınmasıyla ilgili iznimizin verilmemiş olmasını hayretle izliyorum. Bakın; kocaman itfaiye teşkilatımızın her yıl belli bir sayıda kişisi emekli olmakta ya da farklı vesilelerle bu kocaman teşkilatın bireyleri ayrılabilmekte, farklı statülere geçebilmekte. O bakımdan bizim, teşkilatımıza ve özellikle depremle mücadele edilen bu şehrimizde, afet öncesi ve afet sonrası yapılması gereken iş ve işlemlerde çok mühim olduğunu bildiğimiz bu teşkilatımızın personel alım izniyle ilgili süreçlerine, hala bir imzanın esirgenmesini büyük bir gariplik, büyük bir zavallılık olarak tarifliyorum. Çok üzüntüyle hatırlatıyorum” ifadelerini kullandı.
“PARA KAPIDA BEKLİYOR”
“İtfaiye eri alımlarının ne denli şeffaf ne denli liyakatli bir biçimde yapıldığını en iyi buradaki itfaiye teşkilatımızın mensupları biliyor” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Bugün alıma karar versek bile, 2-2,5 sene sonra o arkadaşlarımızı tam randımanlı bu kurumun ve bu teşkilatın bir parçası yapabiliyoruz. Yazıktır, günahtır. Bu memleketin her kurumu, millete aittir. Tekrar ifade ediyorum; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu imzayı geciktirmesini buradan kınıyorum, milletimize şikayet ediyorum. Sevgili dostlar; bu ve benzeri hizmetlerin geri bırakılması, imzalanmaması, ertelenmesi, efendim bir imzayla bir metro hattının elde edeceği finansmanın… Para kapıda bekliyor. Para kapıda bekliyor. Yani 10 yıl, 8 yıl, 12 yıl vadeli ödeyeceğimiz bir finansman kapıda bekliyor. Bir imza.
“İMZALAMAYAN KİM?”
Maliye Bakanı’nın önündeki bir imza. Ve bu para 2 yıl ödemesiz, 3 yıl ödemesiz… Şekline göre değişiyor. Bu ekonominin zor olduğu koşulları da erteliyorsunuz. Yani onun 2 yıl, 3 yıl sonrasında ödemeye başlayacaksınız. Ve o para belediyenin kasasına giriyor; o kasadan çıkıyor o hizmeti yapan müteahhitlerin cebine gidecek. O müteahhitler taşeronlara verecek. O taşeronlar işlerini yapacak. Bir yandan metro bitecek. Bir yandan da onun bünyesindeki yüzlerce, binlerce çalışanın da evine gidecek o paralar. Allah aşkına, bir imzayı atmamanın vebalini nasıl ödeyeceksiniz? Bunu erteleyen ya da imzalamayan kim? Sayın Bakan mı? Daha yukarısı mı? Daha aşağısı mı? Kim ise; onu 86 milyon vatandaşımızın, vatandaş hakkına ve hukukuna, 16 milyon insanımızın da hemşehrilik hakkına ve hukukuna şikayet ediyorum. Çok net şikayet ediyorum.”
“BİR KURUŞ BORCUMUZU ERTELEMİYORUZ”
“Borçlanma hakkı, hukuku da oy birliğiyle İBB Meclisi’nden bütün siyasi partilerin oy birliğiyle geçmiş, alınması uygun görülmüş hak ve hukuklar” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Onun da altını çizeyim. Ve hiçbir sebebi yok. Hiçbir gerekçesi yok. Yok borçlanma oranı vesaire… Allah’a şükür bu konuda alnımız ak. Bir kuruş borcumuzu ertelemiyoruz. İBB’nin borçlanma, mali düzen ve özellikle finansal sistem açısından en şeffaf günlerini yaşadığı konusunda, burada milletimizin huzurunda rahatlıkla ifade edebilirim. Baştan hesabını vereceğimizi, her hukukun insanlara anlatılacağını söylemiştik; o anlayışla bugün bunları sizlerle paylaşıyorum. Yazıktır, günahtır. Bu anlayıştan bir an önce kurtulmamız gerekir.”