Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu, 30 Kasım’da Ankara’da “Geçinemiyoruz. Yoksulluğa karşı mücadeleye çağırıyoruz” şiarıyla gerçekleştireceği mitinge dair Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama yaptı. Çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisinin de katıldığı açıklamada, “Savaşa değil, emekçiye bütçe”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe” ve “Kayyıma karşı omuz omuza” sloganları atıldı.

MİTİNGE ÇAĞRI

KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, "Bugünkü bütçe, bütçe hakkının gaspı anlamına geliyor. Çünkü varlık fonu ve gizli ödenekler Sayıştay raporlarına giremiyor. O zaman ortada bir bütçe hakkından da bahsetmek mümkün değil" dedi. 

Kayyım atamalarıyla da yereldeki bütçelerin gasp edildiğini ifade eden Ayfer Koçak, "Kayyım meselesi sadece bir belediye başkanının görevden alınması olarak tanımlanıp bir köşede bırakılamaz. O belediyeden hizmet almayı bekleyenin de, o belediyeden koruma bekleyeni de ilgilendirir. Bizler, bütçe mitingini örgütlerken şu tespiti de yaptık; bu bütçe bizim emeğimizi çalıyor. Bu bütçe vergiyi tanımlarken verginin büyük kalemini biz yoksul emekçilere yüklüyor. İşte tam da bu yüzden biz bu mitingi örgütlüyoruz" diye konuştu. Ayfer Koçak, 30 Kasım’da tüm emekçileri mitinge çağrı yaptı. 

EMEKÇİLERİN TALEPLERİ 

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası Mersin Şube Başkanı Mustafa Özbay ise, emekçilerin taleplerini sıraladı: 

“* Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını istiyoruz.

* Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.

* Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kadınların güvenceli istihdamının arttırılmasını, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetlerin genişletilmesini istiyoruz.

* Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimi arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmasını istiyoruz.

* Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını; en düşük kamu emekçisi maaşının kira, aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.

* Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz.”