Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Tüm Bel Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt okudu.

İlhan Karakurt basın açıklamasında şunları belirtti;

Antep Başpınar Organize sanayi Bölgesi’nde çalışan binlerce işçinin insanca yaşayacak ücret talebi ile başladığı is bırakma eylemleri önce valilik tarafından yasaklandı. Ardından da Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in ifadesi alınmadan, doğrudan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilerek tutuklandı.

İŞÇİYE DÜŞMAN HUKUKU UYGULALANIYOR

Patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı yayılan grevleri engellemek için adeta düşman hukuku uygulaniyor. Besleme basın devreye sokuldu, Valilik eylemleri yasakladı, e-devletten sendika üyeliği engellendi, işçilerin önüne polis-jandarma barikatı çekildi, gözaltılarla gözdağı verildi… Hiçbirinden sonuç alınamayınca hukuksal dayanağı olmayan bir ‘suç icadıyla sendika başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı.

Antalya Emek ve Demokrasi güçleri olarak, Bir Tek Sen Genel Başkanı Mehmet Türkmen'e karşı yapılan bu tutuklama kararını protesto ediyor ve bir an önce Mehmet Türkmen'in serbest bırakılmasını istiyoruz.

Bu işçi düşmanı karar, Türkiye'deki işçi sınıfı başta olmak üzere bütün Emek ve Demokrasi güçlerine yönelik sürdürülen operasyonun bir parçasıdır.

Ancak Tek Adam rejimi bilmelidir ki,

Türkiye işçi sınıfının tarihi sendikalara ve işçi haklarına dönük saldırılara karşı zafer kazanan direnişlerle de doludur. Bugün de kanunlarda işçilerin lehine olan ne varsa, işçi sınıfı mücadeleyle kazanmıştır. Türkiye işçi sınıfına grev hakkını hediye eden KAVEL direnişi; sendikal hakların engellenmesine karşı sokakları dolduran 15-16 Haziran direnişi, Antep’e sigorta hakkı getiren Ünaldı direnişi bunların örnekleridir. Bu gün de Başpınar işçileri grev ve direniş yasaklarına, sendikal hakların engellenmesine karşı BİRTEK-SEN’e ve Başkan Mehmet Türkmen'e sahip çıkarak gösteriyor. Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş her işçinin hakkıdır!

Mehmet Türkmen’in serbest bırakılması, Valilik yasağının kaldırılması, Başpınar işçilerinin taleplerinin kabul edilmesi için mücadele bayrağını yükselterek,

direne direne, birleşe birleşe kazanacağına inanıyoruz.

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA OLACAĞIZ!

Tek rejiminin faşizan baskıcı ve otoriter uygulamalarla kendisine muhalif olan her kesimi gözaltı ve tutuklamalarla susturmaya ve bastırmaya devam ediyor.

Bu sabah yine İstanbul merkezli 10 ilde gerçekleşen ev baskınlarıyla EMEP, SYKP ve HDK üyeleri ile birlikte gazeteciler ve sanatçıların da arasında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığının operasyon ve gözaltı gerekçelerine bakılırsa bu operasyonun geçmişe yönelik olarak, ideolojik bir kurguyla suç icat etme gayretinin ürünü olduğu ve tamamen hukuksuz bir temele dayandığı aşikardır.

KARANLIĞA VE ZORBALIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ!

Yerel seçimlerin ardından 11 ayda 11 belediyeye kayyım atayan, İstanbul Barosu’nu hedefe koyan ve dün Antep’te, işçi ve emekçilerin sefalet zammı dayatmasına karşı verdiği mücadeleye öncülük eden Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen’i tutuklayan politikayla, bu sabah İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında 10 ilde gerçekleştirilen operasyonlar aynı politikanın ürünüdür.

Tek Adam rejimi, toplumsal muhalefetin bütün dinamiklerine karşı iktidar ve devlet terörü eşliğinde kirli bir savaş sürdürmektedir.

Ama Türkiye halkları, işçi ve emekçileri bugüne kadar uyguladığınız baskılar karşısında ne diz çöktü nede teslim oldu bundan sonra da olmayacaktır.

BİTMEDİ BU KAVGA, SÜRÜYOR VE SÜREÇEK YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK!

Artık iki Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız. Birisi AKP ve MHP eliyle sürdürülen Grev yasaklarıyla, gözaltılarla ve yargı kumpası ve siyasi operasyonlarıyla inşa edilmeye çalışılan tekçi ve otoriter bir rejimin kurumsallaştığı bir saray Türkiye'si.

Bir de buna karşı emeğine, alın terine, demokratik hak ve özgürlüklerine sahip çıkan; ezilen, sömürülen halk kitlelerinin barış içerisinde kardeşçe yaşamak için mücadelesini yürüttüğümüz bağımsız demokratik ve laik Türkiye! Ve inanıyoruz ki, Tek Adam rejiminin bu kumpas ve baskı siyaseti kaybedecek. İşçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, sömürülen halk kesimlerinin içerisinde yer aldığı Emek barış ve demokrasi bileşenlerinin cephesi kazanacaktır.

Baskılar sizin, mücadele bizimdir.

Onun için diyoruz ki;

binlerce kişiyi kapsayan bu yeni kumpas davası, kumpas operasyonu, kumpas soruşturması derhal son bulmalıdır, gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.