Ispartalı çift koruyucu aileliğini üstlendikleri down sendromlu Gizem'in gelişimiyle mutlu oluyor. Isparta'da Eyüp ve Mümine Altıntaş çifti, 22 yaşındaki kızlarını kaybetmelerinin ardından 11 yıl önce koruyucu aileliğini üstlendikleri down sendromlu Gizem'in zihinsel ve fiziksel gelişimini görmenin mutluluğunu yaşıyor.

down sendromlu çocuğa koruyucu aileDOWN SENDROMLU KIZLARINI 22 YAŞINDA KAYBEDİNCE KORUYUCU AİLE OLMAYA KARAR VERDİLER

Merkeze bağlı Yakaören köyünde oturan emekli 65 yaşındaki Eyüp ve 54 yaşındaki Mümine Altıntaş çifti, 2011'de down sendromlu 22 yaşındaki kızlarını kemik kanserinden kaybedince evlat acısını dindirmek için koruyucu ailesi oldukları Gizem ile 11 yıldır teselli buluyor.

Kendi kızları gibi down sendromlu olan Gizem'i vefat eden Ceren'in yerine koyan aile, çocuğun zihinsel ve fiziksel gelişimi için ellerinden geleni yapıyor.

Koruyucu ailesi olduklarında 4 yaşında olan ve tek bir kelime dahi söyleyemeyen, bugün 15'ine gelen Gizem'in kendi ihtiyaçlarını karşılaması ve kendini ifade edebilmesi Altıntaş çiftinin en büyük mutlulkoruğu.

Anne Mümine Altıntaş, gazetecilere, kendi kızının çok iyi yetiştiğini, Gizem'i de onun gibi yetiştirmeye çalıştığını söyledi.

Gizem ile bir araya geldikten sonra hemen eğitim sürecine başladıklarını vurgulayan Altıntaş, "Bize geldiğinde bir kelimeyi daha çıkaramıyordu. Sadece bir hareketle su istiyordu. Eğitim ve sevgiyle ilerleme kaydediyoruz. Gizem, kolay bir çocuk, siz sevdikçe size karşılığını veriyor." ifadelerini kullandı.

I S P A R T A L I C I F T K O R U Y U C U A I L E L I G I N I U S T L E N D I K L E R I D O W N S E N D R O M L U G I Z E M I N G E L I S I M I Y L E M U T L U O L U Y O R3"KORUYUCU AİLEYE VERİLEN ÇOCUKLAR GERÇEKTEN AİLE SEVGİSİNİ TADIYORLAR"

Altıntaş, yuvadaki çocuklara devletin bütün imkanı sağladığına ancak oradaki çocukların bir tek "anne sevgisinden" mahrum kaldıklarına işaret ederek şöyle konuştu:

"Koruyucu aileye verilen çocuklar gerçekten aile sevgisini tadıyorlar. Gizem ilk evimize geldiğinde yüzüne bakıyordum ve içimden 'Ona karşı sevgi hissedebilir miyim?' diyordum. İnanın 3-4 gün sonra içimde Gizem'e karşı inanılmaz bir sevgi oluştu. Çocuklar ailenin yanında daha mutlu ve daha özgüvene sahip oluyorlar."

DOWN SENDROMU NEDİR? 

Down sendromu (Mongolizm), 21. kromozomun fazladan bir kopyasına sahip olma durumuyla karakterize genetik, ve en sık görülen kromozomal hastalıktır. Türkiye Down Sendromu Derneği ise Down sendromunu, genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisi olarak nitelendirir ve bu sendromu bir hastalık olarak kabul etmez. Dernek,  "Down Sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır" demektedir. "Down Sendromu nedir sorusuna cevaben en basit anlatımı ile sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken Down sendromlu bireylerde bu sayı üç adet 21. kromozom olması nedeniyle 47 olmaktadır. Down sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile meydana gelir. "

Down Sendromu, aynı zamanda çocuklarda yavaş öğrenme ve zeka geriliğinin en sık sebebidir. Fazladan olan 21. kromozom dolayısı ile Trizomi 21 olarak da adlandırılır.  Kromozomlar kalıtsal bilgiye sahip vücuttaki küçük gen paketleri olarak tanımlanabilir. Kromozomlar, gebelik süresince ve doğumdan sonra vücudun şeklini ve fonksiyonunu belirleyen genetik materyaldir. Normalde insanların 46 kromozomu vardır. Bu sendroma sahip olarak doğan çocuklarda fiziksel ve mental gelişim gerilikleri, farklılıkları görülebilir. Gelişme geriliğinin yol açtığı maluliyet durumu hayat boyu sürer ve beklenen yaşam süresinin kısalmasına sebep olabilir. Ancak son zamanlarda tıbbın ilerlemesi, sosyal ve kültürel destek ile Down sendromlu bireylere birçok fırsat sunularak sağlıklı bir yaşam sürmesi sağlanabilmiştir. 35 yaş üstü kadınlarda Down Sendromlu ve diğer kromozom anomalileri riski fazladır. 20 yaşında bir annenin Down Sendrom'lu çocuk doğurma ihtimali 1/1441 iken, bu risk 30 yaşında 1/959'a, 40 yaşında 1/84'e ve 50 yaşında ise 1/44'e çıkar. Down Sendromu'nun ortalama her 800 doğumda bir görüldüğü ifade edilmektedir.  Tüm dünyada 6 milyon civarında Down sendromlu bireyin yaşadığı bilgisi verilirken, yeterli verinin olmadığı Türkiye'de bu sayının 100 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. 

HER YIL 21 MART DOWN SENDROMU GÜNÜ OLARAK KUTLANIR

Her yıl 21 Mart'ta Down Sendromu Günü kutlanmaktadır. Türkiye Down Sendromu Derneği, bu gün için neden 21 Mart'ın seçildiğini şu sözlerle açıklıyor: "Down sendromlu bireylerin 21. krozomları 3 adettir. Bu sebeple Birleşmiş Milletler 21 Mart tarihini (21.03) Dünya Down Sendromu Günü olarak kabul etmektedir. Biz de kromozomları şekilleri itibari ile çoraplara benzetiyoruz ve her bir kromozomun bizleri farklılaştırdığını biliyoruz. Bu sebeple 21 Mart günü coşuyor ve tüm sosyal medyayı #rengimizbelliolsun hashtag'i ve @downturkiye etiketiyle farklı renkte çoraplarla dolu paylaşımlara boğuyoruz. Ellerinize veya ayaklarınıza giydiğiniz farklı renkte çoraplı paylaşımlarınızı bekliyoruz. Bu senenin farkındalık teması Down sendromu ve istihdam. Fakat tüm haklar bazında isteklerimizi ve Down sendromlu kişiler için dileklerimizi duyurmamızda bir sakınca yok. Sizlerden paylaşımlarınızı bekliyoruz."