TBMM’de Ukrayna savaşının Türkiye ekonomisine etkileri üzerine verilen grup önerisinde CHP adına konuşan TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi Utku Çakırözer, Montrö Sözleşmesi’nin önemine yönelik açıklamalarda bulunan iktidar temsilcilerine, ‘Montrö Bildirisi’ nedeniyle yargılanan 104 emekli amirali hatırlattı. İktidara çağrıda bulunan Çakırözer, “Boğazlardan para kazanamıyoruz diye Montrö’yü küçümseyenlerin bugün sözleşmeyi sahiplenmeleri çok güzel. Ama yetmez! Yapılması gereken iki şey daha var! Bir, ‘Montrö diplomatik zaferdir, tartışmaya bile açılmamalı’ diyen 104 emekli amiralin hakları eksiksiz iade edilmeli. İki, Kanal İstanbul ihanetinden artık vazgeçilmelidir” diye konuştu.

Ukrayna’dan Türkiye’ye dönmeye çalışan Türk vatandaşlarına Türk Hava Yolları’nın fahiş fiyatla bilet  satışına da tepki gösteren Çakırözer, “Tahliyeler konusunda Türk Hava Yolları’nın yaptığı fırsatçılığı bu millet hiç unutmayacak! Cumhurbaşkanı’nın 13 makam uçağı varken, 5 bin, 6 bin lirayı bulan fahiş bilet fiyatları nedeniyle Ukrayna’dan çıkamamış olması bu iktidarın ayıbıdır. Yapılması gereken kendi imkanlarıyla gelebilen vatandaşlarımızın bilet ücretlerinin eksiksiz iadesidir. Ayrıca böyle kriz anlarında tahliyeler için özel bütçe oluşturulmasıdır” dedi. Çakırözer, savaştan ekonomik olarak etkilenecek sektörler ve yine tırmanan enflasyonun altında ezilen vatandaşlar için kapsamlı destek paketi istedi.

“AMİRALLERDEN ÖZÜR DİLEYİN, KANAL İSTANBUL İHANETİNDEN VAZGEÇİN”

Dün TBMM’deki kapalı Ukrayna oturumunun ardından, bugün de Ukrayna savaşının Türkiye’ye ekonomik etkileri Meclis’te gündem oldu. Ukrayna savaşının Türkiye ekonomisine etkileri üzerine verilen grup önerisinde CHP gurubu adına konuşan TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Montrö Bildirisi nedeniyle yargılanan 104 amiralin durumunu hatırlattı, Ukrayna’dan tahliye olmaya çalışan Türk vatandaşlarına Türk Hava Yollarını’nın fahiş fiyatla bilet satışını eleştirdi. 

Yaşanan savaş halinin, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin hem Türkiye’nin hakkı, hukuku hem de bölgenin barış ve huzuru için ne kadar öneme sahip olduğunu da gösterdiğini söyleyen Çakırözer, Montrö Sözleşmesi bildirisi nedeniyle yargılanan 104 emekli amiralden özür dilenmesini istedi. Çakırözer şöyle konuştu:

 “Daha bir yıl öncesine kadar ‘Montrö ne kazandırdı ne kaybettirdi?  Montrö sadece boğazı bağlar, Kanal İstanbul’u bağlamaz. Gerekirse savaş gemileri Kanal İstanbul’dan geçebilir’ diyenler, ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı gibi Montrö’den de çıkabiliriz’ diyenler, ‘Boğazlardan para kazanamıyoruz’ diye Montrö’yü küçümseyenlerin bugün o sözleşmenin mimarı Büyük Önderimiz Atatürk’ü hepimizden daha fazla sahiplenmeleri çok güzel. Çok iyi. Ama yetmez! Bugün Montrö’yü dilinden eksik etmeyenlerin yapması gereken iki şey daha var. Birincisi, ‘Montrö diplomatik zaferdir, tartışmaya bile açılmamalı’ diyen 104 emekli amiralin hakları eksiksiz iade edilmeli. Lojmanından atılan, yaşına sağlık durumuna bakılmaksızın yaka paça hapse konan ve hala yargılanmakta olan bu vatansever askerlerden derhal özür dilenmeli, dava düşmeli ve tüm hakları  iade edilmelidir. İkincisi, Kanal İstanbul ihanetinden artık vazgeçilmelidir.”

“THY BİLET ÜCRETLERİNİ İADE ETSİN, TAHLİYELER İÇİN BÜTÇE OLUŞTURULSUN”

Çakırözer, Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından, ülkedeki Türklerin tahliyeleri konusunda yaşanan sıkıntıları da gündeme getirerek, Türk Hava Yolları’nın Türkiye’ye dönmek isteyenlere fahiş uçak bileti satışına da tepki gösterdi.  “Tahliyeler konusunda Türk Hava Yolları’nın yaptığı fırsatçılığı bu millet hiç unutmayacak” diyen Çakırözer, bilet ücretlerinin eksizsiz iade edilmesini istedi. Çakırözer, “Cumhurbaşkanı’nın 13 makam uçağına sahip olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarının, 5 bin, 6 bin lirayı bulan fahiş bilet fiyatları nedeniyle Ukrayna’dan çıkamamış olması  bu iktidarın ayıbıdır. Şimdi deniyor ki, ‘Romanya’ya geçirip oradan THY ile ücretsiz getiriyoruz’. Öyleyse şimdi yapılması gereken kendi imkanlarıyla gelebilen vatandaşlarımızın bilet ücretlerinin eksiksiz iadesidir. Ayrıca bu tür krizlerde dışişleri bakanlığının tahliyeler için harcaması için bütçesine özel kalem konmasını da CHP olarak talep ediyoruz” diye konuştu.

“EKONOMİDEKİ KRİZE DESTEK PAKETİ HAZIRLANMALI”

Çakırözer, savaşın ardından Rusya’ya yönelik uluslararası yaptırımların, savaş nedeniyle tedarik zincirinde yaşanacak sıkıntıların Türkiye’yi yakından etkileyeceğini söyledi.  En düşük zararın tahmini 20 milyar dolardan başladığının ifade edildiğini söyleyen Çakırözer, “Turizmimiz etkilenecek. Sebze meyve, motorlu taşıt, yedek parça ihracatımız ve nakliye sektörü etkilenecek. Temel ihtiyacımız olan tahıl, petrol ve doğalgaz ithalatımız etkilenecek. Enerji kaynaklarına erişimimiz pahalanacak. Bu krizden zarar görecek tüm bu sektörlerimize ve yine tırmanan enflasyonun altında ezilen vatandaşlarımıza mutlaka ama kapsamlı mutlaka bir destek paketi hazırlanmalıdır” dedi.

“SAVAŞ KAPIYA DAYANMIŞ ERDOĞAN AFRİKA, BAKAN KAZAKİSTAN TURUNDA”

Çakırözer, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını kınayarak, iktidar yetkililerinin tutum ve açıklamalarını topa tuttu. Türkiye’nin krize son derece hazırlıksız ve son derece öngörüsüz yakalandığını söyleyen Çakırözer, “Bakın tam Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının başladığı gün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika turundaydı. Bir köşe yazarı ağabeyimiz ne demişti, ‘Sahici savaş ihtimali olsa Cumhurbaşkanı Erdoğan 4 günlük Afrika gezisine çıkmazdı. Erdoğan’ın bu davranışı savaş olmayacağının kanıtı.’  Ben yazıyı değil yazılara esin kaynağı olan saraydaki öngörüsüzlüğü eleştiriyorum.  Cumhurbaşkanı Afrika’da idi. Peki Dışişleri Bakanı nerede? O da Kazakistan’da. Krizin tırmanışında Maldivler’de idi. Savaş kapıyı çalmışken, bu ziyaretlerin ertelenmemiş olması büyük öngörüsüzlük ve zafiyettir” dedi.

“ADI HUKUK DEVLETİ DEĞİL, PARTİ DEVLETİ OLUR”

Bir başka hatalı davranışın ise güvenlik zirvesinde yaşandığını aktaran Çakırözer, zirvede Dışişleri Bakanlığı’ndan kimsenin olmamasını eleştirerek, “Ya kim var? AKP yöneticileri! Devlet böyle yönetilmez. Yönetilirse de onun adı hukuk devleti değil, olsa olsa parti devleti olur” diye konuştu.

“MAHKEMEYİ TANIMAYANLAR, RUS VATANDAŞLARININ AİHM HAKKINI SAVUNUYOR”

Çakırözer, Rusya’nın Avrupa Konseyi’nden çıkarılmasına yönelik Türkiye’nin çekimser oy kullanmasının ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Rus vatandaşlarının AİHM’e gitme yolu kapanmasın diye böyle davrandık” şeklinde savunulmaya çalışılmasının da başla başına bir skandal olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “NATO ve AB Hacivat Karagöz cümbüşünden vazgeçmeli, kararlı adımlar atmalı” sözlerini de eleştiren Çakırözer, şu şekilde konuştu:

“Diğer yandan, bir ülkenin egemenliğini yok sayan, tankla topla işgale başlayan ülke ile bu saldırının mağduru olan ülkeyi ‘Ne ondan ne de öbüründen vazgeçemem’ diye eşit kefelere koyuyor. Yine Batı’yı etkisiz kalmakla suçlayan Erdoğan, Avrupa Konseyi’nde Rusya’nın saldırgan tutumu nedeniyle üyelik haklarının askıya alınması için çekimser oy kullanıyor. Hele hele bu çekimser oyun Dışişleri Bakanı tarafından ‘Rus vatandaşlarının AİHM’e gitme yolu kapanmasın diye böyle davrandık’ diye savunulmaya çalışılması başlı başına skandaldır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının uğradığı hak ihlalleriyle ilgili ‘O mahkemeyi tanımam’ diyenlerin, Rus vatandaşlarının AİHM’e gidebilmesi için çabası gözlerimizi yaşartıyor doğrusu. Yani neresinden baksanız öngörüsüzlük, çelişki ve tutarsızlıktan ibaret bir dış politika.”