Haber: Belgizar Abiri Şimşek
Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü Binası önünde basın açıklaması yapan Emek ve Demokrasi Platformu, sesini MESEM ve ÇEDES’e karşı yükseltti. Platform adına basın metnini okuyan Eğitim-Sen Malatya Şubesi Nevzat Millioğulları, “Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ve eğitim sistemini büyük ölçüde dinselleştirmeyi hedefleyen ÇEDES projesinin sonuçları, öğrencilerimizin ve çocuklarımızın nasıl tehlikeli bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu göstermektedir.” dedi.
“İktidar siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda piyasacı ve dinci projeler yürütmektedir” diye devam eden Millioğulları, “Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ve eğitim sistemini büyük ölçüde dinselleştirmeyi hedefleyen ÇEDES projesinin sonuçları, öğrencilerimizin ve çocuklarımızın nasıl tehlikeli bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. ‘Bir gün okul, dört gün iş’ sloganıyla hayata geçirilen (MESEM) uygulaması öğrencilerin patronlara ucuz iş gücü olarak sunulmasının önünü açmıştır. MESEM projesiyle 300 bini çocuk olmak üzere, 1 buçuk milyonun üzerinde insanın emeği patronların hizmetine sunulurken, yüzbinlerce çocuk ve gencimiz MESEM’ in çarkları arasında acımasızca öğütülmektedir. Yüzbinlerce çocuk ve gencimiz ‘çırak’ ya da ‘stajyer’ kimliğiyle işçi gibi çalıştırılıp emek sömürüsünün sınırları zorlanmaktadır. Ekonomik sorunlarla ve ağır borç yüküyle boğuşan yoksul emekçi aileleri, asgari ücretin yüzde 30’u ila yüzde 50’si arasında ücret ödenmesi nedeniyle MESEM gibi uygulamalara mecbur bırakılmıştır.” diye konuştu.
LAİK YAŞAMA MEYDAN OKUMA
Çocukların yasal olarak tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalıştırılması yasak olmasına rağmen, MESEM bünyesinde çalıştırılan çocuklar/gençler iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam ettiğine dikkat çeken Millioğulları, “ Çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırılması anlamı taşıyan MESEM uygulaması nedeniyle sadece son bir yıl içinde en az 8 çocuk çalışırken hayatını kaybetmiştir. MESEM uygulaması daha fazla can almadan durdurulmalı, patronları değil öğrencileri merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığıile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğinde yürütülmekte olan ÇEDES Projesi kapsamında atılan adımlar laik eğitim ve laik yaşama açıktan meydan okuma anlamına gelmektedir.” ifadesine yer verdi.
ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR!
ÇEDES Projesini Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı dinselleşme uygulaması olarak gören Millioğulları, bu projenin çocukların zihinsel gelişim süreçlerine ve pedagoji bilimine tamamen aykırı bir içerikte hazırlandığını belirtti.
Millioğulları sözlerini, “Okullarda sadece öğretmenlerin eğitim öğretim hizmeti verebileceği gerçeği ortada dururken, din dersi öğretmenleri varken ÇEDES projesi ile imamlar, vaizler ve Diyanet’e bağlı memurlar “manevi danışman” olarak görevlendirilmekte ve yasa dışı bir şekilde fiilen eğitim öğretim hizmeti vermektedir. Okul içinde ve dışında yapılan dini içerikli etkinlikler, özellikle sınıflarda Kâbe ve mezar maketleriyle yapılan etkinlikler çocukların zihinsel gelişimi açısından sakıncalıdır. Laik eğitime ve eğitim-öğretimin amaçlarına temelden aykırıdır. Bu uygulamalar çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıdır ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre doğrudan çocuk istismarı anlamına gelmektedir.” diye sonlandırdı.