MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve öldürülen Sinan Ateş’in işe Ayşe Ateş’le yaptığı görüşmenin ardından çıkan haberler üzerinden gazeteciler ve haber kanallarını hedef gösterdi.
‘Abdulkadir Selvi canlı bomba gibi’
“Marksist basın MHP ile AK Parti arasına fitne sokmaya çalışıyor” diyen Yalçın, iktidara yakın Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’yi de ‘canlı bomba’ya benzetti. Yalçın, açıklamasının bu kısmında şu ifadeleri kullandı:
“Halk TV, TV 100 ve Sözcü TV gibi solcu gazetecilere ekranı pazarlayan medya kuruluşları; Barış Yarkadaş, Bahar Feyzan, Ali Kemal Erdem, Osman Sert gibi MHP muarızı tipleri ekrana çıkararak partimize saldırmalarını sağlamaktadır. Şuuraltında MHP düşmanlığı şifrelenmiş olan gazeteci Abdulkadir Selvi de meşrebi ve tıyneti icabı, MHP muarızı koroya zaman zaman gönüllü olarak katılmaktadır. Medyada fitne ve bozgunculuğun nevi şahsına münhasır bir versiyonunu temsil eden Selvi, patlamaya hazır bir canlı bomba gibi taraflar arasında gidip gelmektedir. Selvi; vicdanı değil, ahlakı kanayanlarla birliktedir. Sol basında boy gösteren tiplerin kimi her hususta istihbarat edinen CIA ajanı, kimi politika uzmanı(!), kimi toplum bilimci(!), kimi bilirkişi(!) rollerini üstlenerek MHP aleyhinde algı oluşturmaya çalışmaktadır. MHP’yi savunmaya kalkan vicdan ve insaf ehli gazetecilereyse mobing ve linç uygulanmaktadır. Yerel seçimlerde alınan sonuçların şişirmesiyle coşan bu solcu gazeteciler, MHP aleyhtarlığında yarışa girmişlerdir.”
‘MHP ile alakası bulunmayan cinayet davası’
Sinan Ateş cinayetine de değinen Yalçın, devamında şunları belirtti: “Yukarıda adları geçenler başta olmak üzere bütün solcu gazeteciler, önce bir menfur cinayeti bahane ederek, sonra da Sayın Cumhurbaşkanı’nın temasları üzerinden MHP’yi vurma çabasına girmişlerdir. MHP’yle alakası bulunmayan bir cinayet davasına TV ve gazete yorumlarında ısrarla yer verilmesine sözde gerekçe olarak toplumsal vicdanın kanaması gösterilmiştir. Hatta söz konusu cinayet davasının iddianamesinde MHP’lilerin ismi bulunduğu için bizim telaşa kapıldığımız vehmedilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın, muhalefet partileriyle temas kurması ise Cumhur İttifakı’nın bozulacağı ve partimizin saf dışı kalacağının işareti olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Hatta bazı aklıevvel gazeteciler artık MHP’nin siyaset ikliminde yalnız başına kaldığını öne sürmüştür.”
‘Erdoğan istediği kişiyle görüşebilir’
Erdoğan’ın yaptığı görüşmelere değinen Yalçın sonrasında şunları kaydetti: “Tekraren altını çizmek gerekir ki Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan, -Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’yle zaman zaman görüşüp istişare ettiği gibi-, istediği siyasetçi ve kişiyle görüşebilir. Bu görüşme ve temaslardan olmadık anlamlar çıkarmak; öküz altında buzağı aramak, kırılmayacak dala karga tünemesini beklemektir. Ayrıca belirtmeliyiz ki solcu medya mensuplarının dillerine doladığı cinayet davasının iddianamesinde hiçbir MHP görevlisinin adı geçmemektedir. Hâl böyleyken dava; solcu basın tarafından MHP’yi töhmet altında bırakmak, partimize zarar vermek, aleyhimizde algı oluşturmak için kullanılmaktadır.