Bahçeli, salı günkü grup toplantısında, "Devleti bir kenara itip, ahbap çavuş ilişkileriyle yardım toplanması, bu kapsamda paralel bir hat kurulması devletin inandırıcılığını bir nevi gölgelemektir, bizim nazarımızda da itibar edilmemesi gereken bir yanlıştır.  Devletin yapamadığı, yatıştıramadığı ve yetişemediği ne vardır da Ahbapçılar ve Babalacılar akbaba gibi kanat çırpmaktadır?" açıklamasını yapmıştı.

Uğur, Halk TV yazarı İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtladı. Uğur, şunları kaydetti:

Hangi aşamada size saldırı yöneldi?

Benim bir videomda AFAD gönüllüleri şöyle diyor: “Hakkımızı helal etmeyeceğiz, bizi koordine edemediler.” Ben de diyorum ki “Şikayet edeceğiniz çok şey var ama şimdi değil.” Bu video onların canını sıktı. Sanırım biz çok daha hızlı koordine olduk. Birileri şovunu yapacaktı, bazı tarikatlar filan… Zaten bize saldıranların algoritmasına baktık.

Ne çıktı?

Hepsi birbiriyle bağlantılı troller. Hatta WhatsApp gruplarında “Oğuzhan ve Haluk’a sallayın” diyenler olmuş. “Adamlar yardım ediyor, niye yapalım” diyenleri gruptan atmışlar.

Baraj içerikli bir tweeti gerekçe gösteriyorlar.

Onu da kanıtladık 50 bin kere.

Nedir?

Kültür Bakanlığı’ndan bir kadın arıyor, ses kaydı var, savcılığa verdik, diyor ki “Uydudan su basma görüntüler geliyor.” Bizimkiler tweet atıyor. 7’sinde oluyor bu. Dört gün sonra “Baraj patladı” haberi geliyor. Sahadan yayıyorlar. Megafonlarla bir grup bağırıyor. AFAD’çılar sirenlerini açıp kaçışıyor.

Murat Ağırel aradı beni, soruşturma açıldığını duyunca. Diyor ki “Ben oradaydım. Sizin tweetinizle alakası yok.”

Bölgede internet çekmiyor. Bölgeden barajla ilgili beş tweet atılmış. İnternetin çekmediği yerde bir tweetin infiale yol açması mümkün değil. Sonra baktım ki, Emniyet’ten aranıyorum. Allahtan, gelip beni almadılar.

Alabilirlerdi.

Tabii, çok çirkin olurdu.

Nasıl bir muameleyle karşılaştınız?

Hiç düşmanca bir manzarası yoktu savcı beyin. O da konunun farkında bence.

Biraz bekletildiğinizi duydum.

Çünkü çok büyük bir baskı var. Kendi trolleriyle sosyal medya baskısı olduğu için… Kanıtları verdik. Ben “Değerlendireceğim” dedi. Koridorda beklemek zorunda kaldık.

Ne kadar?

İki saat desek… Toplamda 3.5 saatte çıktık.

İfadenizi verdiniz.

Verdim. Dedim ki Beyaz TV Ana Haber’de diyor ki “Megafonlu şahıslar.” Binin üzerinde insan, göçük altından çıkarılmasına yardımcı olduklarımız da içerisinde, soruşturmayı duyunca dediler ki “Biz şahidiz ne olduğuna, ifade verelim.” Bir çoğunu TC’sini gönderdim.

Biz 04.04’te kargaşa sonrasında şöyle bir tweet atmışız: “Bir yalan yüzünden insanlar ortalığı boşaltıyormuş, böyle bir durum yok, insanların desteğe ihtiyacı var.”

Şu an durum ne?

Savcılıktan arayan soran yok. Bahçeli’nin açıklamasıyla biraz irkildik. Kendisinin yanlış bilgilendirildiği kanaatindeyim. Konunun örgütlü kötülük olduğunun farkındayız. Bunlarla uğraşacağıma belki iki tane TIR koordine edecektim.

Örgütlü kötülüğü biraz açabilir misiniz?

Kanıta rağmen talimat aldıkları başlık üzerinden saldırıyorlar.