Ordu’nun Perşembe ilçesinde, Aile Sağlığı Merkezi çalışanları ve aile hekimleri, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne tepki göstermek amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Dr. Kadriye Kocaman’ın okuduğu açıklamada, mevcut düzenlemelerin sağlık çalışanları ve halk için çözüm üretmekten uzak olduğu vurgulandı. Çalışanlar, sağlık hizmetlerinin özelleştirme sürecine sokulduğuna dikkat çekerek, “Sağlık haktır, satılamaz!” mesajını güçlü bir şekilde dile getirdi. Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Eziyet Yönetmelikleri Değil Sağlığa Bakan İstiyoruz!"

 Yapılan düzenlemelerin hiçbiri halk ve hizmet sunan emekçiler açısından kalıcı çözüm getirmiyor. Aile Sağlığı Merkezlerindeki sağlık hizmetleri ücretli olma yolunda hızla ilerliyor.

 Ekim ayında yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştireceğini hemen her kademeden bakanlık yetkililerine  daha önce de defaatle iletmiş birinci basamak sağlık hizmetlerinde aile hekimliklerinde kasım ayında üç günlük iş bırakma eylemini gerçekleştirmiştik. 

Taleplerimiz yerine getirilmediği ve çözüme yönelik kararlar alınmadığı takdirde alanda örgütlü “sağlık emek-meslek örgütleri” ile birlikte 2-3-4-5-6 Aralık 2024 tarihlerinde de 5 gün iş bırakıyoruz.

Baştan söylemek istiyoruz;  yönetmelikte yapılan bu değişiklikler ile  birinci basamak sağlık hizmetleri piyasa dinamiklerine tam olarak teslim edilecektir.   Sağlık hizmetlerinde para ile hizmet alma dönemi sağlıkta özelleştirme için bir basamaktır.. SAĞLIK HAKTIR SATILAMAZ.

Bu yönetmelikte bahsi geçen bir hastalık yönetim platformu var; aile hekimlerinden  normalde zaten e-nabızda olan verileri bir kez de bu sisteme girip sekreterlik yapması isteniyor, biz doktorluk yapmak istiyoruz sekreterlik değil. Hastalık yönetim Platformu hastaların takipleri tahlilleri kilo boy tansiyon ölçümlerini içeriyor. Bu veriler başka amaçla nasıl kullanılır ya da ne yapılır hiç bilmiyoruz e nabız zaten Sağlık Bakanlığının elinde bu verileri başka bir platforma geçmiş olmamızın nasıl bir düzenleme ya da bir hizmet olduğunu algılayabilmiş değiliz.

Bu hastalık yönetimi platformunu düzenlerken kişilerin sürekli tahlilleri isteniyor bizden  3 ayda bir kolesterol tahlilleri şeker tahlilleri şeker ortalaması tahlilleri üre kreatinin verilerinin girilmesi gerekiyor  eee hasta bu tahlilleri yaptırmadığında bizim oraya girebilecek bir verimiz yok. HYP YE YETERLİ veri girmediğimizde aile hekiminin maaşından kesinti oluyor.. SEBEP: hasta tetkik vermeye gelmedi.. burada aile hekiminin yapabileceği birşey var mı?.Aile hekiminin ücretinin buna bağlı olmasının bir gerekliliği var mı?

Biz zaten hastalarımızı belli aralıklarla aile sağlığı merkezlerine  davet ediyoruz ya da en azından gördüğümüzde bir iki yıl içerisinde tahlillerin yapılması genel taramaların olması gerektiğini söylüyoruz. Bir de bu yönetmelikte geçen 6 ayda bir  aile sağlığı merkezine gitmeyen hasta için  aile hekiminin maaşından kesinti yapılması hiçbir bilime hiçbir kayda hiçbir akla hizmet etmemektir.

Sağlık taramaları da kanser taramaları da bizim yapmak zorunda olduğumuz işler 1. basamağının en büyük işi bu ancak burada da hasta ile doktorun karşı karşıya bırakılması doğru değil Burada sağlık taramaları ve kanser taramaları mecburi olacaksa hastaya sorumluluk verilmeli, herkes yıllık olarak sağlık taramasını ve belli aralıklarla  da kanser taramalarını yaptırmalıdır.. biz doktor olarak hastayı bilgilendirmekle yükümlüyüz kişi kanser taramasını yaptırmak istemediğinde  doktor ile hastası karşı karşıya kalmamalıdır.Eğer hastaya kanser taramasını yaptırmamak hakkı tanınıyorsa ya da tetkiklerini yaptırmak istemiyorsa tarama reddi imzalatılarak bakanlığa bildirilebilir.. hasta ile doktoru böyle bir zorlama alanında karşı karşıya bırakmak ne kadar doğrudur.?

Bu eziyet yönetmeliği ile reçete kalemlerimize el atıldı duymuşsunuzdur hastalarımıza istediğimizde istediğimiz ilaçları yazmamız engelleniyor, yazdığımızda belli kotaları aşınca biz ceza sınırına giriyoruz ağrı kesici 3 tane yazdım 4.'den sonra maaşın eksik yatacak antibiyotiği 5 tane yazdım 6 dan sonra maaşın eksik yatıracak mide koruyucuyu iki tane yazdım 3'üncüden sonra maaşın eksik yatacak. Doktor reçetesi ile maaşı arasına sıkıştırılıyor .. Sağlıkta  MOBBİNG istemiyoruz.

Biz Doktorluk mesleğine hak ettiği saygınlığın geri verilmesini istiyoruz

Biz sahada çalışan aile hekimleri olarak 30 Ekim'de açıklanmış olan  saçmalıklarla dolu eziyet yönetmeliğinin derhal geri çekilmesini ve sahada çalışan bizlerle ve temsilcimiz sivil toplum kuruluşları ile ortak kararlar alınarak yeniden düzenlenmesi istiyoruz.

Kasım ayında bir de yasa taslağı hazırlandı bakanlık tarafından, bu yasa taslağı aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporları ücretli hale getirilmektedir. Bu durum bizleri “parasıyla değil mi? Raporumu vermek zorundasın” diyen hastalarla karşı karşıya getirecektir. “Olmaz” demeyin daha kanun meclisten geçmeden bir arkadaşımız haksız rapor isteyen bir hasta tarafından darp edildi. Rapor bilirkişi hizmetidir sağlık bakanlığınca yetkilendirilen uzmanlar tarafından kişisel kriterlere kalmadan belli kurallar içinde verilmesi gereken ciddi bir sorumluluktur. 

Sağlık haktır satılamaz sonra SGK dan 3 kuruş fazla para almak için bin türlü oyun oynayan yeni doğan çeteleri türer. Sağlık işinde performans olmaz, sağlıkta para lafı geçmez.

Işlemlerden ücret alınması hasta ile doktoru karşı karşıya bırakan sağlıkta şiddeti körükleyen bir uygulama oolacaktır.. herşeyden önce ETKİN SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ. Işimizi can korkusu ve şiddet olmadan sürdürmek istiyoruz.

 Hep söylediğimiz gibi halkın sağlığı için birinci basamakta bilimsel koruyucu tıp uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekir, biz enerjimizi bebek ve yetişkin  aşıları, sağlık taramaları, kanser taramalarına harcamalıyız. Sayın bakanımızın da dediği gibi 1. basamak yani aile hekimlikleri koruyucu sağlık hizmetleri veren birimlerdir.. para karşılığı rapor, mesai haricinde GETAT hizmetleri birinci basamağın hizmet kriterleri içinde olmamalıdır. Hem birinci basamak Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeridir deyip orada kişilere belli aralıklarla görmemiz istenip hem de bu hacamat sülük tedavileri kupa tedavilerine izin verilmesi gerçekten takdire şayandır bunun birbirinden ne kadar taban taban zıt olduğu görülmesi gerekmektedir.   aile sağlığı merkezlerindeki işlemlerin ücretli olması kabul edilemez . SAĞLIK HAKTIR SATILAMAZ.

Son 20 yıldır performans baskısıyla sağlık sisteminin ne hale geldiği gayet açık tır 3 dakikada bir hasta bakmak 5 dakikaya bir randevu sisteminin açık olması gerçekten çok büyük ayıptır 3 dakikada hiçbir hastaya hizmet verilemez 5 dakikada hiçbir sorun çözülemez aile sağlığı merkezinde bir hastanın tahlil sonuçlarını değerlendirip eğer patolojik bir sorun varsa bunu hastaya izah edip nasıl düzenleyebileceği ne yapması gerektiğini anlatabilmek neredeyse bazen yarım saatimizi almaktadır. nerede 3 - 5 dakika nerede yarım saat? bir hastaya aile sağlığı merkezimizde gerçekten istediğimiz gibi hizmet veremiyorsak  manası yok kapatıp gidelim aile sağlığı merkezlerini. Evet o yüzden 5 gün kapalıyız Biz doktorluk yapmak istiyoruz biz koruyucu hekmilik yapmak istiyoruz,Biz hasta tedavi etmek istiyoruz hastalarımızla yeterince ilgilenebilmek istiyoruz. Veri sekreterliği yapmak istemiyoruz. Gelen hastayı 3 dakikada kapıya koyup günde 100-150 hasta bakmak istemiyoruz.

Ben yarın nasıl maaş alacağımı bilmeden çalışmak istemiyorum Ben bugün bir antibiyotik yazdım diye maaşımın düşmesini Yarın hastanın Kan tahlilini yaptım diye maaşımı yükselmesini öbür gün 4 hasta eksik geldi diye maaşımın  düşürülmesini gerekenj verileri bakanlığa ilettim diye ek prim verilmesini 5 gün sonra 3 hastam devlet hastanesine başvurdu diye performans cezası yemek istemiyorum. 6 aydır hasta olmadığı bir şikayeti olmadığı için aile hekimine gelmeyen 100 kişi için maaşımın belli bir yüzdesinin kesilmesini istemiyorum.

Böyle maaş hesabı olmaz.sağlık hizmetini düzgün verebileceğimiz şekilde ve mesleki  sınırlarımıza müdahil olunmadan alacağımız net tam olarak emekliye yansıyan, tek kalemde ödenen ve bizim insani giderlerimizi karşılayabileceğimiz  bir maaşla hareket etmek istiyoruz.

aydan aya değişen borsa gibi azalıp yükselen bir maaş istemiyoruz, emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş istiyoruz.

Sağlıkta performans ölüm getirir. Robot değil insanız 3 dakikada hasta bakılmaz 3 dakikada şeker hastalığı anlatılmaz 3 dakikada tansiyon bile ölçülmez. Hastanın en az 5 dakika dinlenmesi tansiyonunun öyle alınması gereklidir. Hastalarımıza hak ettikleri insani Hizmeti vermek. Hakettiğimiz doktorluğu yapmak istiyoruz

Bir handikap da 2 3 basamak hastanelere gitmekle ilgili; kişilerin bu hastanelere gidebilmeleri için ekstra ücret ödemeleri gerekliliği var. ama aile sağlığı merkezinden sevk alıp giderse bu ücret bir miktar düşecek. ama aile hekimleri Eğer hastasını sevk ederse Bu sefer de onun maaşından kesinti olacak hem hastayı hastaneye gönder deniliyor hem gönderdiğin hastaneye sevk ettin her hafta için senin maaşınla kesinti yapılıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır. Bu durumda sevk isteyen hasta ile hekimler yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı bizim de talep ettiğimiz sevk zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirerek, hekimlerin kazancı üzerinden kurmaya çalışmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Her bakan değiştiğinde değişen bir yönetmelik üzerine yüklenen bir angarya istemiyoruz

Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimlerine neredeyse gözünün üzerinde kaşın var sebebiyle bakanlığın bir kriter değiştirmesiyle sözleşmelerinin feshedilebileceği bir pozisyona getirmeye çalışılmaktadır biz bu sağlıksız güvencesiz iş koşullarında çalışmak istemiyoruz biz de vicdani sorumluluklarımızla doktorluk yaparak sözleşme feshi riski olmadan çalışmak istiyoruz.

Bugün yattığımızda yarın çalışma şartları olarak  ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz.

Sırça saraylarda oturup halktan habersiz olanlar tabi ki bilmez ne halkin ihtiyacını ne de sahipsiz bıraktığı aile hekimliklerinin ihtiyaçlarını. Halki müşteri hekimi esnaf gören bir zihniyet ile zaten sorunları asamayiz sanki aile hekimliğinin tüm sorunları bitti sigmalarla Epsilon larla hesaplanması gereken maaşımız eksikti. 30 Ekim de yayinlanan eziyet yönetmeliğine geri çekilmesini sahadan görüş alınarak .sahanin sıkıntılarını giderecek bir düzenleme yapılmasını iştiyoruz.

Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz.  Alanın öznesi olan bizlerin, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin örgütlerinin  görüşlerimizi ve önerilerimizi dikkate almayarak, yaptığınız her düzenleme çığ gibi büyüyerek daha büyük sorun olartak karşımıza çıkmaktadır. 20 yıldır sağlıkta bir türlü ileriye gidemememizin sonucu budur.

 Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir. Buradan bir kere daha hatırlatıyoruz:

1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.

2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. 3 dakikada bir hasta bakarak kaliteli ve sağlıklı bir hizmet veremeyiz.  Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.

3. Aile Hekimleri işveren olmamalıdır.  Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir.

 4.Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve   sağlık emekçilerine   emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.

5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.

Bizler halkın sağlık hakkını, mesleki özerkliğimizi, mesleğimizin onurunu, ekonomik ve özlük haklarımızı savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha kararlılıkla vurguluyoruz. Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin iptalini ve mecliste sunulan yasa taslağının geri çekilmesini istiyoruz.

Bu taleplerimizin hayata geçmesi için  2-6 Aralık 2024 tarihleri arasında yapacağımız eylemler daha da önemli hale gelmektedir. Bu eylemlerimiz sadece sağlık emekçileri için değildir.Aynı zamanda hastalarımızın da sağlıklı hizmet alması için yapıyoruz.

2- 6 aralık 20204 tarihleri arasında aile sağlığı merkezleri çalışanları olarak üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz.   Bu haklı taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.