Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile imzaladığı 'gizli' protokolü paylaştı.
14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının ardından ittifak arayışını genişleten CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile görüşmüş ve bu görüşmenin ardından da Ümit Özdağ ile bir protokol imzaladığı iddia edilmişti.
Seçimin kazanılması durumunda Kılıçdaroğlu'nun Zafer Partisi'ne 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı'nı vereceği sürülmüş, dönemin parti sözcüsü Faik Öztrak'ın yalanladığı iddia, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından doğrulanmıştı.
Kılıçdaroğlu'na o dönem Millet İttifakı'nda yer alan İYİ Parti ile DEVA ve Gelecek partilerinden de tepkiler gelmişti.
Ümit Özdağ, seçim sürecinde çok tartışılan ve gizli tutulan o protokolü sanal medya hesabından bugün paylaştı.
Özdağ yapmış olduğu paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
Aşağıda üzerinde çok konuşulan ancak ilk kez yayınlanan Zafer Partisi-CHP Protokolünün tamamının fotoğrafını göreceksiniz. Bu protokolu eleştiren 6’lı masa birleşenlerine ve CHP içinden protokola karşı çıkanlara cevap veriyorum. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin 1. Turunu hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybettiniz. 14 Mayıs seçimleri öncesinde Zafer Partisi ile her türlü görüşmeyi reddetmiştiniz. Ocak 2023’de TBMM’de yaptığım Basın toplantısında; 1)Saray artıkları ve FETÖ’cüleri uzaklaştırmayı, 2) Terörle mücadele etmeyi, 3)13 milyon sığınmacı ve kaçağı geri yollamayı kabul etmeniz durumunda Zafer Partisi’nin Kılıçdaroğlu’na milletvekilliği ve benzeri hiçbir makam ve mevki istemeden DESTEK olma önerisine cevap bile vermediniz. 14 Mayıs’ta seçimlerini millet ittifakı olarak kaybettikten sonra ancak 20 Mayıs’ta Zafer Partisi’ni DESTEK için aradınız, 2. Tur için destek istediniz. Biz Ocak 2023’de TBMM’de açıkladığımız destek şartlarını tekrarladık, Kabul etttiniz. Ancak bu şartların kabulü yeterli değildi,İttifak yaptığınız partiler ve onların birçok platformlardaki söylemleri,politik duruşları ve benzeri sebepler ile kaybettiğiniz ilk turda size oy vermeyen , endişe duyan veya sandığa gitmeyi düşünmeyen Seçmenleri motive edecek, bu endişeleri giderecek, oy vermeye yönetecek politikalar ve söylemler gerekiyordu. Bu secmen kesimi Zafer Partisini, Atatürk’e, kuruluş ilkelerine ve sığınmacıların ülkelerine dönüş politikası vaatlerinin hayata geçirilmesinin bir anlamda TEMİNATI olarak gördüğü için ve elbette bu kesimlere olan sorumluluğumuz gereği Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması şartı ile İçişleri, Kültür ve Turizm ve Milli Eğitim Bakanlıklarını kapsayan 3 bakanlık istedik,Kabul ettiniz. Ne yazıkki, muhalefet için en uygun sayılabilecek bir konjonktürde sonuç itibariyle size ilk turda seçim kaybettiren 6’lı masa üyesi İYİ Parti dahil 5 partiye 41 milletvekilliği, cumhurbaşkanlığının kazanılması durumunda 5 Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlıklar verileceği taahhütlerini unutmuş görünenler Seçimin kazanılması durumunda Zafer Partisi’ne 3 bakanlık verilmesini ağır şekilde eleştirmişlerdir. Bu çok kısa sürede verdiğimiz destek ve çalışmalar sayesinde yaratılan yeni rüzgâr ile oylar artmış, küskün ve kızgın büyuk bir seçmen gurubu herşeye rağmen sandığa gitmiştir. Sonuç ortadadır. Zafer Partisi’ne yönelik saldırıların ASIL nedeninin partimizin bu protokol ile Atatürk’ün kurucu değerlerini güvence altına almak istemesi, terörle mücadeleye yeni bir atılım getirecek olması, milli, üniter ve laik devlet esaslarını vurgulanması ve 13 milyon işgalcinin vatanlarına dönmesi projesidir. Bu projenin kabulünden HDP seçmeninin rahatsız olduğu iddiası maalesef CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel tarafından ifade edilmiş, kongre sürecinde de siyaseten insafsızca istismar edilen bu açıklamalarını Türkiye’nin bir bölümü üzerinde Kürdistan kurmaya hedefleyenlerin elini öperek taçlandırmıştır. Öyle gözüküyor ki CHP liderliği geçmiş hatalardan ders çıkarmak yerine yeni vahim hatalar ile yeni bir başarısızlığa doğru yelken açmaktadır. Bir CHP milletvekilinin “Atatürkçülüğü ve laikliği Zafer Partisine kaptırdık” diyerek itiraf ermek zorunda kaldığı gibi artık Atatürk’ün partisi Zafer Partisi’dir ve Türk milliyetçiliği Zafer Partisi’nde temsil edilmektedir. Altını çizerek vurguluyoruz, Türk milletini cepheleştiren, bölücülere taviz veren CHP ve AKP artık Türk siyasetinde Cunhuriyetin kuruluş ilkelerinden, büyük Atatürk’ten, sığınmacıların vatanlarına dönmesinden taviz vermeyen Zafer Partisi olduğu gerçeği ile her platformda karşı karşıya kalacaktır... Halkın nabzını tutamayan, tarihin ve ülke jeopolitiğinin dayattığı gerçeklikleri analiz kabiliyeti ve vizyonu olmayan kadrolar Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ağır sorunları çözemezler. Tek çözüm Zafer Partisi.
Kılıçdaroğlu ve Özdağ’ın imzalarının bulunduğu protokolde şu maddeler yer alıyor: