Ali Can Polat ve Çağdaş Bayraktar'ın haberine göre, konuyu Cumhuriyet’e değerlendiren uzmanlar, bütçe kanunun yapısından ötürü toplanan verginin tek bir yere ayrılamadığını belirtirken, özel bir madde ya da fon modeli ile sorunun çözülebileceğini söyledi.

Deprem için alınan Özel İletişim Vergisinin 1999-2022 yılları arasındaki toplamının, devlet tahvili alınarak yıllık ortalama yüzde 12 oranında değerlendirilmesi durumunda bugünkü değerinin 160 milyar TL (Dolar bazında 37 milyar) olduğunu söyleyen Prof. Dr. Duran Bülbül, bu tutarın 2022 bütçesinin yüzde 15’ine denk geldiğine dikkat çekti.

Kanunun isminde “Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla” ibaresi bulunduğuna dikkat çeken Bülbül,  “Ancak kanun metninde böyle bir amaca değinilmemiştir” dedi.

BÜTÇE SİSTEMİ SORUNU

Mevcut durumda bu tutar genel bütçeye gelir kaydedilmiş ve devletin genel harcamaları için kullanıldığını söyleyen Bülbül, toplanan verginin bir kısmının ihale garantilerine, bir kısmı makam araçlarına, bir kısmı şatafatlı törenlere harcanmasının muhtemel olduğunu ancak bu bütçe yapısı ile nereye ne kadar harcandığının hukuki olarak tespit etme olanağının olmadığına dikkat çekti. Yine de gerekçedeki ‘depremde zarar gören yurttaşlarımızın yaraları sarılmaya çalışılacak’ cümlesinin anlamının açık olduğunu söyleyen Bülbül, “mevcut bütçe sistemimiz nedeniyle verginin getirilme amacına aykırı bir uygulama ortaya çıktığını” söyledi. Sorunun çözümü için İşsizlik Fonu benzeri bir Deprem Fonu kurulması ve Özel İletişim Vergisi gelirlerinin bu fona tahsisi yeterli olacaktır” diyen Bülbül,  “Fonun temel gider konusu depremde yıkılan veya zarar gören binaların tekrar inşası için tamamen veya kısmen destek sağlanmak olmalıdır” dedi.

İMAR AFFI PARALARI DA AKTARILMALI

“Yüksek deprem riskiyle yaşayan bir toplumda sadece bu riskle mücadele için toplanan paraların bütçe havuzuna gitmesi sorunlu” diyen Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, “Bu paranın doğrudan depreme harcanacağı konusunda bir düzenleme yok. Halbuki bunun depremle ilgili program çerçevesinde sadece o iş için harcanması ve ‘Her yıl şu kadar konteyner stokladık, şu kadar konut yaptık’ denilmeliydi. Yılmaz ayrıca imar affıyla toplanan paraların da bu binaların güçlendirilmesi için harcanması gerektiğini belirtti.