Sağlık çalışanları, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) devam eden 2025 yılı bütçe görüşmelerine dikkat çekerek, milletvekillerinden çalışanların ekonomik kayıplarını telafi edecek düzenlemeler talep etti. “Gelir ve vergide adalet” sloganıyla yapılan açıklamada, yüksek vergi oranlarının ve gelir eşitsizliğinin halk sağlığına ve çalışanların yaşam koşullarına zarar verdiği ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
TBMM BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE VEKİLLERDEN GELİRDE VE VERGİDE ADALET İÇİN ÇABA GÖSTERMELERİNİ BEKLİYORUZ
EZİYET YÖNETMELİĞİNE KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR
Bugün 11 Aralık 2025 Çarşamba. Vergide adalet eylemlerimizin 40. haftasındayız. Eziyet yönetmeliğine karşı sürdürdüğümüz mücadele sonuç alınana dek sürecek.
Milletvekillerine sesleniyoruz:
TBMM Genel Kurulu'nda 2025 yılı bütçesi görüşmeleri başlamasıyla birlikte milletvekillerinin çalışanların yaşadığı ekonomik kayıplar karşısında gelir artışı ve vergi kesintilerinin düşürülmesi için gösterecekleri çabanın önemli olduğunu düşünüyor desteklerin önemsiyoruz.
Halkın ekmeğini eksilterek enflasyonu düşürmek ne sağlığa, ne de vicdana sığar.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan: ‘Talepteki dengelenme, reel değerlenme ve beklentiler ile fiyatlama davranışlarının yanı sıra maliye politikasının artan eş güdümünün dezenflasyon sürecine destek veren faktörler olduğu.’ açıklamasında bulunmuş. Biliyoruz ki Karahan’ın talep dengelenmesi diye bahsettiği durum, çalışanların ve emeğiyle geçinen halkın yaşadığı derin yoksulluk, gelir düzeyi düşük milyonlarca vatandaşın artık temel besinleri alacak maddi gücü kalmaması yüzünden yaşanmaktadır. Enflasyon hızının algı yaratmakla azalmayacağını, dünyanın en yüksek faiz veren, kamuda bitmek bilmeyen israf ve belli şirketlere aktarılan yüksek sermaye ile ulusal gelirin nerelere harcandığını biliyoruz.
Asgari ücret oyunu, yoksulluğun, gelir ve vergi adaletsizliğinin örtüsü olmasına itiraz ediyoruz!
Ücretli kesimin tarihinin en yüksek fiyat artışlarının yaşandığı bir dönemde ücretlerden yüksek vergi kesintileri yapmak, düşük gelirli milyonlarca vatandaşından aldığı yaklaşık %68 oranındaki dolaylı vergi uygulamak hükümetin bir tercihi olduğunu biliyoruz. Ancak asgari ücretli kesimi enflasyon altında ezdirmeyeceğiz diye toplumu yanıltan demeçler veren hükümet yetkilileri 2025’te geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu oyunu ile 17 bin 2 TL olan asgari ücreti 72 bin 156 TL olan yoksulluk sınırının çok altında açıklayacağını görüyoruz.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) asgari ücret raporuna göre, Asgari ücretli 2005’ten bu yana 20 cumhuriyet altını kaybetti. Türkiye’de işçilerin yarısı asgari ücretli. Kayıt dışı işçilerin yaklaşık yarısı asgari ücretin yarısı ve altında ücret alıyor.
Toplumun sağlıklı olması için öncelikle her insanın temel ihtiyaçlarını karşılayacak gelire sahip olması, artan fiyatlardan etkilenmeden bu gelirinin artırılması gerekir. Ancak halkın yaşadığı derin yoksulluk ve buna bağlı sağlıksızlığı biz sağlık çalışanlarının her gün tanıklığı hem halk için hem de sağlık çalışanları için dayanılmaz hale gelmiştir. Bunun için TBMM de başlayan bütçe görüşmelerinde gelirde ve vergide adalet için tüm milletvekillerini göreve davet ediyoruz, milyonlarca halkımızın çalışanların yaşadığı yoksullaşmaya seyirci kalmamalıdırlar.
Eziyet yönetmeliğine karşı mücadelemiz durmayacak.
Sağlık çalışanları olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde aylardır yaşanan Eziyet Yönetmeliği dayatmalarına karşı Aile sağlığı Merkezlerinde sürdürülen iş bırakmalara duyarsız kalan hatta haklı talepler için yapılan eylemleri değersiz, küçük gösteren Sağlık Bakanlığının tutumunu kabul etmiyoruz. ASM sağlık çalışanlarının performans sopasıyla mesleki bağımsızlığını, onurunu kıran, ekonomik kayıplar getiren, halkın sağlık hakkını, tedavi hakkını kısıtlayan, ASM’leri artık parayla hizmet veren yerlere dönüştüren politikalara izin vermeyeceğiz. Eziyet yönetmeliğinin geri çekilmesi, bilimsel değeri olmayan tedavilerin ücret karşılığında koruyucu sağlık hizmetlerinin ana merkezi olan birinci basmak birimlerine getirilmesine karşı duracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
Kırkıncı haftada hükümete bir kez daha soruyoruz:
Sağlık çalışanlarının vergisini ne zaman %15’e sabitleyeceksiniz?
Birinci basamak sağlık hizmetlerini hacamat merkezlerine dönüştürmekten vazgeçecek misiniz?
Birinci basamak sağlık hizmeti veren sağlık çalışanlarına Eziyet Yönetmelik dayatmasından vazgeçecek misiniz?
Halkın ilaç tedavisi dâhil sağlık hakkını kısıtlamak, paralı sağlık hizmeti vermekten vazgeçecek misiniz?
Aile hekimliği çalışanları ve tüm sağlık çalışanları olarak 40 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimizi her Çarşamba olduğu gibi taleplerimiz karşılanana ve baskıcı yönetmelikler/yasalar son bulana dek sürdüreceğiz. Saygılarımızla.
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası