Haber: Sabri Kırdar
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer şube binasında düzenlediği basın toplantısında milletvekillerine seslenerek “ Sağlık çalışanlarının aylardır sürdürdüğü vergide adalet talebi için destek bekliyoruz” dedi.
Bugün 2 Ekim 2024 Çarşamba. Sağlık çalışanları, 30 hafta oldu çalıştıkları sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istemeye devam ediyor diyen Dr. Kaan Taşer “Sağlık çalışanları, 21 Şubat 2024 tarihinden beri her hafta Çarşamba günleri aralıksız sürdürdüğü Vergide adalet istiyoruz eylemlerinin otuzuncu haftasında, TBMM’nin yeni yasma dönemine başlamasıyla birlikte, milletvekillerinden çalışanların vergi oranlarının düşürülmesi, gelirde ve vergide adalet için çaba göstermesi, yasal düzenlemeler yapmasını bekliyor” dedi.
Yoksulluk giderilmeden toplum sağlıklı olmaz. Yoksulluğa karşı mücadele mesleki sorumluluğumuzdur.
Derin yoksulluk yaşayan, beslenme, barınma, çevre, ruhsal ve sosyal temel ihtiyaçlarını yeterince karşılayamayan milyonlarca insanın sağlığını koruması, hastalıklarının sağaltılması ve sağlıklı yaşam sürmesi bu koşullar altında zor olduğunu aylardır söylüyoruz diyen Dr. Kaan Taşer açıklamasının devamında şunları belirtti; Sağlık çalışanları, toplumun sağlığı için çaba sarf ederken her gün şahit olduğu halkın yaşadığı derin yoksulluğa karşı sözlerini söylemeye ve bunun için üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye, vergide ve gelirde adalet mücadelesini sürdürmeye devam ediyor.
Şehir hastanelerini yapan şirketlere haksız adaletsiz ödemler, yüksek faiz ve kamuda israf sürüyor… Çalışanlar fakirleşiyor.
Sayıştay, 2023 yılına ait Sağlık Bakanlığı denetimi raporunda, şehir hastanelerini yapan şirketlerin kira bedellerinin dövize çevrildiğini, şirketlere tamamlamadığı inşaat alanları ya da sunmadığı hizmetlere rağmen kira ve hizmet bedelleri ödendiğini öğreniyoruz. Sayıştay’ın 27 maddede belirttiği usulsüzlükler raporuna göre, Şehir hastanelerini yapan şirketlere usulsüz ve haksızca ödenen paralara, KDV muafiyetlerine, elektrik doğalgaz ödemlerine, yemek masraflarına daha birçok verilen imtiyazlara, halktan toplanan vergilerle ödenen haksız paralara itiraz ediyoruz.
Sermaye kesiminden kazancı oranında vergi almayarak, muafiyet, teşvik, af adı altında hiç vergi almayarak, ağırlıklı olarak çalışanlardan, emeğiyle geçinen milyonlarca halktan dolaylı ya da direk yüksek vergilerle elde edilen gelirlerin, yurt dışı ve yurt içi rantiye kesimine yüksek oranda faiz vererek, kamuda israf ederek harcanmasına itiraz ediyoruz.
Çalışanın vergisi de simit parası da sermayedara ve rantiyeye gidiyor.
Çalışanlar, emeğiyle geçinen insanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak için, Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, bankalardan Kredili Mevduat Hesaplarından (KMH) çektikleri nakit para, son bir yılda % 142.3 artarak 130 milyar TL den 315 milyar TL ye ulaşırken, borçlarını geri ödeyemedikleri için bankaların takibine düşen KMH borcu %169.2 oranında artarak 2.8 milyar TL den 7.7 milyar TL ye çıkmış.
Derin yoksulluk içinde yaşamını sürdürmeye çalışan halkın, giderek azalan gelirine karşılık, yüksek vergi ödemeleri, artan hayat pahalılığı karşısında çareler bulmakta zorlanıyor.
OVP çalışanın gelirini azaltıp vergisini artırıyor. Geri çekilsin!
Vergi uzmanı Ozan Bingöl’ün Orta Vadeli Program (OVP) verilerinden yaptığı hesaplamada, hükümetin emeğiyle geçinenlerin üzerinden yürüttüğü OVP verilerinin dolar kurundaki öngörülerle 2027 yılında vatandaşın ödeyeceği vergilerin gelirinden daha çok artacağı hesaplamaları endişelerimizi ve yürüttüğümüz mücadeleyi haklı kılıyor.
Hükmettin ilgili bakanlarının yaptığı açıklamalara göre, TBMM’nin açılmasıyla birlikte yeni vergi paketleri gündeme gelecek, çalışanların ve emeğiyle geçinen halkın yoksulluğu azalmayacak.
TBMM de bulunan 15 partinin 593 milletvekillerine sesleniyoruz, bu duruma seyirci kalmayın, halkın dayanacak hali kalmadı ve bu yoksulluğun toplumumuzda yaratacağı sağlıksızlıktan hepimiz sorumluyuz, çabalarınızı ve desteğinizi bekliyoruz.
Talebimizi otuzuncu haftada yineliyoruz:
%35 vergi kesintisini kabul etmiyoruz. Adaletsiz ve eşitsiz vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla %15 vergi talebimizi yineliyoruz.
Aile hekimliği çalışanları ve tüm sağlık çalışanları olarak 30 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimizi her Çarşamba olduğu gibi taleplerimiz karşılanana dek sürdüreceğiz.
Toplumun sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları için sürdürdüğümüz mücadelemiz devam edecek. Bu mücadeleye destek çağrımızı toplumun her kesimine yapıyoruz.