Şube binasına açıklamalarda bulunan Şükran İçöz şunları belirtti;
Bugün 27 Kasım 2024 Çarşamba. Tam 38 haftadır vergide adalet talebimizi dile getiriyoruz. Aile Sağlığı Merkezlerinde, hastanelerden, vergi dairelerinden kamuoyuna seslendik. Türkiye'nin dört bir yanında vergide ve gelirde adalet talebimizi seslendirdik. Maliye Bakanı bu 9 ayda milyonlarca lira kazanıp vergi vermeyenler olduğunu söyledi ama onlardan halen vergi almıyor. Maliye Bakanı bu 9 ayda vergide adaleti sağlayacağını söyledi ama yeni yeni vergiler icat etmekten geri durmadı. Yüksek enflasyona rağmen asgari ücrete ara zam yapmadı. Şimdi de bütçe görüşmelerinde tüm bu ekonomik krizin sorumluları konuşulmadan ekonomik krizin yükü biz sabit gelirlilerin ve yoksul halkın sırtına atılmaya çalışılıyor. Buradan bütçe görüşmesindeki bakanlara soruyoruz. 2025 yılında vergileri %43 oranında artıracaksınız, peki ücretlerimizde bu artış olacak mı?
18 şehir hastanesi Sağlık Bakanlığının bütçesinin % 10’unu yiyor. Aylardır bizden aldığınızı bize harcayın diyoruz. Sağlık Bakanına soruyoruz. Vergilerimizi şehir hastanelerinin müteahhitlerine bütçe yapıyorsunuz. Bu bütçe aşı almaya niye yetmiyor? Aile Hekimlerine bir eziyet yönetmeliği çıkardınız. Aile Hekimliğine ayırdığınız bütçeyi keserek daha çok çalıştırmanın formülünü arıyorsunuz. Bu formülleri şehir hastaneleri için neden yapamıyorsunuz? 5-6-7 Kasım'da 3 gün iş bıraktık sadece İstanbul’da bu 3 günde 6000'e yakın denetim yaptınız. 3 günde 6000 denetim. 8 yıl sağlık müdürlüğü yaptığınız İstanbul’da bebekler yenidoğan servislerinde ölürken bu denetimleri neden yapamadınız?
Biz her gün poliklinik odalarımızda ekonomik krizin altında ezilen hayata tutunmaya, sağlığını korumaya çalışan milyonlar görüyoruz. Biz her gün çocuğuna ateş düşürücü almak için para denkleştirmeye çalışan yüzbinler görüyoruz. Sağlık Bakanı ise ateş düşürücü reçetesi yazmayın ücretinizi keseriz diyor. Siz kimin reçetesine, ne amaçla karışıyorsunuz? Bu ilaçlar cepten ödemeyle satın alınsın, bir de eczane zincirleri mi kuralım diyorsunuz?
Bugün Türkiye'nin dört bir yanından tam 38. defa sesleniyoruz. Sağlık politikalarınız da, ekonomik politikalarınız da en büyük halk sağlığı sorunumuz haline geldi. Formülleriniz, tercihleriniz hep bir avuç zenginden yana. Sağlık çalışanları tükeniyor, bebeklerimiz ölüyor. Sadece yoğun bakımlarda değil, aşı olmadığı için bebeklerimiz ölüyor. Çocuklarımız okula gideceğine işe gidiyor ve beş çocuktan biri işçi. Biz 38 haftadır bu nedenle vergide ve gelirde adalet diyoruz.
Gelirde ve vergide adalet talep ediyoruz.
• Bizden topladığınız vergilerle bizim için okul, kreş, aile sağlığı merkezi yapmanızı istiyoruz.
• Bizden topladığınız vergileri bizim refahımız için harcamanızı istiyoruz. Yoksulluk sınırını üstünde bir gelir talep ediyoruz.
• Emeklilikte açlık sınırı altında maaşa mahkûm olmayacağımız bir ücret talep ediyoruz.
• Artan vergi dilimleri nedeniyle her ay maaşımız azalmasın istiyoruz.
• Sabit gelirlilerden %35 e varan vergi kesintileri yerine en fazla %15'e sabitlenmiş vergi kesintisi istiyoruz.
Gelirde ve vergide adalet sağlanması, toplumun sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları için söz söylemeye, mücadele etmeye kararlı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.