Genel Sağlık- İş tarafından yaptırılan kamuoyu araştırması sonuçları sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının temel sorunlarının düşük ücret, borçlanma, kuralsızlaştırma, iş yükü ve sağlıkta şiddet konularında yoğunlaştığını gösterdi.

14 Mart Tıp Bayramı’nın 100. Yılında Genel Sağlık-İş’in anket çalışması, ekonomik krizin sağlık ve sosyal hizmet çalışanları üzerindeki etkilerini ortaya koyuyor. Araştırma sonuçları, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının temel sorunlarının düşük ücret, borçlanma, kuralsızlaştırma, güvencesizleştirme, emeklilik durumunda yaşanacak hak kayıpları, iş yükü ve şiddet konularında yoğunlaştığını gösteriyor.

BORÇLU SAĞLIK EMEKÇİLERİ FAZLA MESAİ VE NÖBET DAHA ÇOK KALIYOR

Genel Sağlık- İş tarafından yaptırılan kamuoyu araştırması sonuçlarına göre; sağlık ve sosyal hizmetlerde kuralsızlaştırmanın en belirgin görünümü fazla mesai ve nöbet uygulaması. Sağlık ve sosyal hizmetlerde çalışanların yüzde 41.7’si fazla mesaiye kalıyor. Borçlu olan sağlık ve sosyal hizmet çalışanları fazla mesai ve nöbete daha çok kalıyor. Sonuçlar, kredi kullananların fazla mesaiye kalma oranının (yüzde 44), kredi kullanmayanlardan (yüzde 33) fazla olduğunu ortaya koyuyor.

ÜÇ ÇALIŞANDAN İKİSİ GÖREV TANIMI DIŞINDAKİ İŞLERDE ÇALIŞIYOR

Bir başka önemli kuralsızlaştırma göstergesi ise iş tanımının dışına çıkılmasının sıradanlaşması. Araştırmaya katılanlardan 69.7’lik bir kesim ise bir görev tanımlarının bulunduğunu ancak kendilerine başka görevler de verildiğini dile getirmiş. Genel Sağlık-İş’in anket sonuçlarına göre; sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının fiziki koşulları yetersiz. Alınan yanıtlara göre emekçilerin yüzde 55.2’si işyerinde var olan fiziksel koşulların çalışmayı sürdürmeye elverişli olmadığı düşüncesinde.

SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN YÜZDE 70’İ BORÇLU

Yapılan ankete göre kamuda çalışan sağlık emekçilerinin yaklaşık yüzde 70’i yaşamlarını sürdürmek için borçlanıyor. Her beş sağlık çalışanından dördü kredi kullanıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 40,8’i borç ödemelerinde çok zorlandıklarını beyan ediyor. Kuralsızlaştırmanın en belirgin görünümü fazla mesai ve nöbet uygulaması. Çalışanların yüzde 41,7’si fazla mesaiye kalmakta. Borçlu olan sağlık çalışanları fazla mesai ve nöbete daha çok kalmaktadır. Sonuçlar, kredi kullananların fazla mesaiye kalma oranının (yüzde 44), kredi kullanmayanlardan (yüzde 33) fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Ankete göre; çalışanların yüzde 55,2’si işyerinde var olan fiziksel koşulların çalışmayı sürdürmeye elverişli olmadığı düşüncesinde.

YARISINDAN FAZLASI ŞİDDET GÖRMÜŞ

Çarpıcı sonuçlardan biri de emekçilerin yüzde 55,5’i çalışma hayatı süresince en az bir kez hasta ve hasta yakınlarından şiddet görmüş. Katılımcıların neredeyse tamamı (yüzde 99,6), şiddet olaylarının son 5 yıl içerisinde arttığı düşüncesinde. Çalışanların yüzde 73,8’i işiyle ilgili gelecek kaygısı duymakta ve son beş yılda yaşam düzeyinin kötüye gittiğini dile getiriyor.

YÜZDE 82,5'i EMEKLİLİKTE YAŞANACAK HAK KAYIPLARINDAN ENDİŞELİ

Sağlık çalışanlarının yüzde 82,5’i emeklilik durumunda yaşanacak hak kayıplarından endişeli. Yüzde 80,2’si ise ücret düzeyinin düşüklüğünden şikayetçi. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet de yüzde 75’in üzerinde kaygı nedeni. En büyük beklenti çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerin arttırılması. Yüzde 95 ise Türkiye’nin temel sorununu geçim sıkıntısı olarak değerlendirmiş.