Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Başkanı Dr. Gürsel Özer, "Yorulduk yıprandık. Özlük haklarımızın bir an önce düzeltilmesini ve kadro eksiklerinin giderilmesini istiyoruz" diye konuştu.

Türkiye genelinde 8 bin kadar Aile Sağlığı Merkezi (ASM) bulunuyor ve aktif olarak yaklaşık 25 bin aile hekimi görev yapıyor. 2 bine yakın aile hekimliği birimi ise boş. Her aile hekimine 3 bin 500’e yakın hasta kayıtlı. Pandemi ile aile sağlığı çalışanlarının iş yükünün arttığına dikkat çeken Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Başkanı Dr. Gürsel Özer, “Yorulduk yıprandık. Özlük haklarımızın bir an önce düzeltilmesini ve kadro eksiklerinin giderilmesini istiyoruz” dedi.

"ETKİN AİLE HEKİMLİĞİ HİZMETİ SUNMAK ZOR"

Özer, Cumhuriyet’ten Sibel Bahçetepe'ye yaptığı açıklamada, aile hekimliği birimlerine kayıtlı kişi sayısının çok yüksek olduğunu vurguladı. Avrupa’da kayıtlı kişi sayısının 1500 - 2500 civarında olduğunu kaydeden Dr. Özer, bu rakamlarla etkin aile hekimliği hizmeti sunmanın zor olduğunu belirtti.

"EKSİKLİĞİN EN BÜYÜK NEDENİ KAMUDA ÇALIŞANLAR İÇİN AİLE HEKİMLİĞİNE GEÇİŞİN MADDİ AÇIDAN KAZANÇ SAĞLAMAMASI"

Dr. Özer, “Bizdeki sayılarla özellikle kronik hastalık takip ve izlemlerini gerçekleştirmek olası değildir. Yurt genelinde yaklaşık 3 bin birimde hekim olduğu halde ASÇ (ebe, hemşire veya acil tıp teknisyeni) eksiği vardır. Bu eksikliğin en büyük nedeni kamuda çalışanlar için aile hekimliğine geçişin maddi açıdan kazanç sağlamaması ve her geçen gün artan iş yükü ile tercih edilmemesi kaynaklıdır” değerlendirmesini yaptı.

"SORUMLUSU ASM’LER OLMAYACAKTIR"

AHESEN Başkanı Dr. Gürsel Özer, “65 yaş üstü zatürree aşısı, mevsimsel grip aşıları ve okul çağı aşılamaları aile hekimlerine verildi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bazı illerde filyasyon görevleri bizlere verilmeye çalışıldı. Pandemi sürecinde iş yükümüz arttı, yorulduk, yıprandık. Ancak hak ettiğimiz beklentilerimiz karşılanmadı. Özlük haklarımızda kayıplar yaşadık. Uyarıyoruz ve diyoruz ki: Taleplerimizin en kısa zamanda karşılanmaması durumunda yaşanacak olumsuzlukların sorumluluğu, yıllardır yaşanan baskıyı ve görmezlikten gelinmeyi sineye çeken aile hekimliği çalışanlarında olmayacaktır” dedi.