Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), asgari ücrete yüzde 25 artış yapılacağı iddialarına ilişkin, “Emekçi kesimler, yüzde 25 veya biraz üzeri düşük zam oranına razı edilmeye çalışılmaktadır. Asgari ücret, dört kişilik bir ailenin geçim standartlarına göre, günün ekonomik ve sosyal şartları gözetilerek belirlenmelidir. Tüm konfederasyonları, sendikaları ve emek örgütlerini, enflasyon oranının üzerinde refah payıyla birlikte insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücretin belirlenmesi için tutum almaya çağırıyoruz” açıklamasını yaptı.

TÜMTİS, asgari ücrete yüzde 25 oranında artış yapılacağı iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Son günlerde asgari ücrete yüzde 25 artış yapılacağına ilişkin spekülatif haberler artmaktadır. Bu haberlerle emekçi kesimler, yüzde 25 veya biraz üzeri düşük zam oranına razı edilmeye çalışılmaktadır. Merkez Bankası Başkanı, Amerika’dan yaptığı açıklama ile ‘Asgari ücrete düşük zam’ haberlerine destek vermiştir.

“Asgari ücret tam bir sefalet ücretine dönüştü ve açlık sınırının bile 3 bin 430 lira altında kaldı.”

Başta gıda olmak üzere bütün tüketim mallarının fiyatları fahiş oranlarda arttığı halde yıl ortasında asgari ücrete zam yapılmadı. Yoksulluk her geçen gün arttı. Asgari ücret tam bir sefalet ücretine dönüştü ve açlık sınırının bile 3 bin 430 lira altında kaldı. Buna rağmen, kendi çıkardıkları krizin faturasını işçi ve emekçilere ödetmek isteyen sermaye çevreleri düşük bir asgari ücret belirlemek için zemin oluşturmaya çalışmaktan geri durmamaktadırlar. Zira, asgari ücret artık çalışan yığınlar açısından ortalama bir ücret durumuna getirilmiştir, artık Toplu İş Sözleşmelerinde yapılan pazarlık ve elde edilen kazanımlar açısından bir ölçüt olarak değerlendirmektedir. Dolayısıyla asgari ücrete gelecek zam, sadece asgari ücret alan çalışanları değil onlarla beraber sendikalı-sendikasız tüm çalışan kesimleri ilgilendiren bir kriter durumuna gelmiştir.

“En düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 36 gerisine düşmüştü”

Ülkemizde, IMF’siz bir IMF programı uygulanmaktadır. Milyonlarca işçi-emekçi açlık sınırının altında sefalet ücretine dönüşmüş bir asgari ücretle yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. Adaletsiz vergi sistemi yüzünden işçi ve emekçilerin ücretinin önemli bir bölümünü ya kaynaktan kesilmek suretiyle ya da dolaylı olarak vergiye gitmektedir. En düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 36 gerisine düşmüş emekliler geçinemez duruma gelmiştir.

İğneden ipliğe her şeye ardı ardına zamlar gelirken, birçok fiyat düzenlemesi için dikkate alınan 2025 yılı için uygulanacak yeniden değerleme oranı yaklaşık yüzde 44 belirlenmiştir. Bunun anlamı vergi, ceza, harç, araç muayenesi vb. birçok şeye zaten 01 Ocak günü yüzde 44 zam geleceğidir. Emekçi ve çalışan kesimlerin, enflasyon ve yeniden değerleme oranının üzerinde ve refah payı olmayan bir asgari ücret zammını kabul etmeleri de geçinmeleri de mümkün değildir.

“İnsanca yaşamaya yetecek bir asgari ücretin belirlenmesini istiyoruz”

Yıllardır söylediğimiz gibi; asgari ücret, dört kişilik bir ailenin geçim standartlarına göre, günün ekonomik ve sosyal şartları gözetilerek belirlenmelidir. Asgari ücret bir pazarlık ücreti olmamalıdır. İnsan onuruna yaraşır bir ücret olmalıdır. Başta konfederasyonumuz Türk-İş olmak üzere, tüm konfederasyonları, sendikaları ve emek örgütlerini, enflasyon oranının üzerinde refah payıyla birlikte insanca yaşamaya yetecek bir asgari ücretin belirlenmesi için tutum almaya çağırıyoruz.”