COP27'de iklim aktivistlerinin 'verdiği Günün Fosili ödülü, güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı'nı açıkladığı gün Türkiye'ye verildi.
Mısır‘da ikinci haftasında devam eden BM İklim Zirvesi COP27′deki iklim aktivistlerinin her gün verdiği geleneksel ‘Günün Fosili’ ödülü, 15 Kasım’da Türkiye‘ye verildi.
Zirvenin başından bu yana her gün Climate Action Network (İklim Eylemi Ağı – CAN) aktivistleri, iklim krizine yönelik taahhütlerinde dürüst olmayan, yetersiz sözler veren ve durumun aciliyetine yönelik hareket etmeyen ülkelere ‘Günün Fosili’ ödülü veriyor ve temsili bir seremoni düzenliyor. Ödül, “Paris Anlaşması’nın belirlediği hedefleri baltalamak için elinden gelenin en iyisini yapan” ülkelere veriliyor.
Yeşil Gazete'de yer alan habere göre aktivistler ödülü, dün gece şöyle duyurdu: “Bugünün Günün Fosili ödülünün kazananı Türkiye: İklim kahramanı gibi davranarak artırılmış azaltma hedefini açıkladığı, ancak yeni hedefi 2020’ye kıyasla 2030’a kadar yüzde 30 artırdığı için! Matematikle ilgili ‘küçük’ bir problem var ve yeni emisyon azaltma hedefini açıklarken bunun yerine emisyon artışı açıklıyor!”
Dün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, COP27’de Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Türkiye’nin güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı‘ı açıkladı ve 2030 emisyon azaltım hedefini yüzde 21’den yüzde 41’e çıkardıklarını söyledi. Ayrıca Türkiye’nin emisyonlarını zirveye çıkaracağı pik yılı da 2038 olarak açıklandı.
Merakla beklenen güncelleme, iklim hareketi tarafından tepkiyle karşılandı. Uzmanlar ve sivil toplum temsilcileri, bu hedefin aslında 2020 seviyelerine emisyonlarda artış anlamına geldiğini ve Türkiye’nin gerçekçi olmayan bir baz senaryo üzerinden artıştan azaltım hedeflediğini belirterek öngörülenin iki katı bir emisyon seviyesi hedeflendiğini açıkladı.
Dün akşam düzenlenen Günün Fosili ödül töreninde iklim aktivistleri, Türkiye’nin açıklamalarına dair şu değerlendirmeleri paylaşarak ödülü Türkiye’ye verdi:
“Güncellenen 2030 hedefi %21’den %41’e çıkarıldı, Türkiye, ayrıca Standart İşleyiş (Sİ) hedeflerini ‘aşırı başarmış’ statüsünde görülüyor, kulağa hoş geliyor değil mi?Ancak bu yeni hedeflerinin 2030’a kadar gerçek 2020 emisyonlarına kıyasla aslında %30’luk bir artış olduğu anlamına geliyor.
Bu, ülkelerin kağıt üzerinde iyi görünürken iklim değişikliğini körüklemeye devam etmelerine izin vermek için baz senaryolarıyla veya diğer yaratıcı sayı oyunlarıyla oynadığı ilk vaka değil. Hemen hemen hepsini gördük ve bir süsleme girişimine daha aldanmayacağız.
“Türkiye, 2021’de Paris Anlaşması’nı onayladığında, Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye için net sıfır hedefi olan 2053’ü açıkladı. Maalesef yeni hedefler buna ulaşmak için bir yol izlemiyor. Ancak iklim sivil toplum örgütleri ve düşünce kuruluşlarının hesaplamalarına göre, Türkiye’nin emisyonları 2030 yılına kadar 2020 seviyelerine göre mutlak olarak %35’e düşürülebilir ve böylece 2053 net sıfır hedefine planlı ve daha az maliyetli bir şekilde ulaşılabilir.
Bakan Kurum yaptığı açıklamada, Türkiye’nin iklim ve çevre politikalarında lider olmak istediğini söyledi. Rakamlarınız konusunda dürüst olmak kesinlikle bu hedefe yönelik ilk adım olacaktır. Gerçek iklim liderliğine giden bir yol var. Türkiye bunu benimseyip benimsemeyeceğine ve bunu yaparken de yüksek faturalarla, kötüleşen hava, su ve toprak kirliliğiyle ve fosil yakıtlara bağımlılığın neden olduğu artan sağlık sorunlarıyla mücadele edip etmeyeceğine veya rakamlarla oynamaktan mutlu olup olmayacağına karar vermesi gerekiyor.”
Günün Fosili ödülleri, COP27 boyunca, Japonya, Rusya, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere verildi.