Haber: C.Saffet Yılmaz
Türkmen Dağı’nda, CVK Madencilik tarafından Balıkesir ilinin İvrindi ve Altıeylül ilçelerine bağlı Gökçeyazı, Sarıalan, Çamköy, Sofular, Kiraz, Dallımandıra, gibi en az 16 köy’ü etkileyebilecek olan bir Altın Madeni Projesi gerçekleştirilmek isteniyor. Proje, Türkmen Dağı’ndaki ormanlarla birlikte tarım alanlarını ve meraları olumsuz yönde etkileyecek. Bu tehlikeye dikkat çekmek ve duyarlılık sağlamak için Balıkesir’in körfez ilçeleri Ayvalık, Burhaniye, Edremit ve Gömeç ile Balıkesir’den yaşam savunucuları Gökçeyazı köylüleri ile buluşarak bir dizi etkinlik gerçekleştirdi, İvrindi ilçe kaymakamının daha önce planlanan mitinge izin vermemesi sonucu sadece Gökçeyazı Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği’nin açılışı gerçekleştirilerek kitlesel basın açıklaması yapıldı. Çevre ve doğa yanlısı sloganların atıldığı açıklamayı okuyan Dilek Yalçın ve Nursel Çakır ruhsat alanına ilişkin bilgileri paylaşırlarken, konuşmalarını şu cümlelerle sürdürdüler.
“Ruhsat alanı 15 bin 627 dönüm, ÇED alanı ise 9 bin 133 dönüm. ÇED alanının 6 Bin 822 dönümü orman, 1.615,5 dönümü özel mülkiyet (tarım arazisi), 676,3 dönümü hazine arazisi, 19,5 dönümü ise mera statüsünde. Proje süresi 9 yıl. Proje kapsamında 2 adet açık ocak, 4 adet yeraltı galeri ocakları, kırma tesisi, zenginleştirme tesisi, atık barajı, pasa depolama alanları, bitkisel toprak depolama alanları, cevher stok alanları var. Açık ocak alanlarından birisi 170 metre derinliğinde ve Sarıalan köyünün evlerine yalnızca 250 metre mesafede. Atık Barajı, Gökçeyazı köyünün hemen yakınında, meralarının üstünde. 4 adet yeraltı galerisi ise tüm Türkmen Dağı’nın altını kaplıyor. Çamköy’ün evlerinin altında yeraltı galerisi var. Hem açık ocak, hem de yer altı galerilerinde susuzlaştırma yapılacak. Ayrıca hemen her gün patlatmalar yapılacak. Bu nedenlerle yer altı ve yüzey suları rejimi bozulacak ve sular kirlenecek.
“ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR RAPORU VERİLDİ”
“Projeye 16 hektar bir göstermelik alan için 01.08.2017 tarihinde “ÇED Gerekli Değildir Kararı” verildi. Şirket daha sonra ocak kapasite artışı projesi için Pandemide ÇED süreci başlattı ve 16 Nisan 2021’de “ÇED Olumlu” kararı aldı. Şirket daha sonra projesine siyanürle zenginleştirme ve atık barajı da ilave etti ve yeni bir ÇED süreci başlattı ve 05.09.2022’de “ÇED Olumlu” kararı aldı. Her iki kararı da köylülerle birlikte dava ettik. Ancak yanlı bilirkişiler yüzünden her iki davayı da kaybettik. Danıştay’a itiraz ettik. Danıştay süreci devam ediyor.Şirket bu arada alana hızlıca girdi, şantiyesini kurdu, atık barajını yapmaya başladı. Şirketin 2 Şubat 2024 tarihinde Balıkesir Valiliği’nden “Gayrisıhhi Müessese izni-Çalışma Ruhsatı aldığını öğrendik. Köylülerle birlikte kararın iptali için Balıkesir Valiliği aleyhine dava açtık. Ayrıca şirketin çeşitli usulsüzlükleri nedeniyle Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na yapılan başvurularla İşletme Ruhsatının iptal edilmesini talep ettik. Talebimize yanıt verilmedi. Bu durum üzerine İşletme Ruhsatının iptali davasını da açtık.
“ÇED ALANI İÇİN “TARIM DIŞI” İZNİ ALINMIŞ”
“ÇED alanında özel mülkiyete konu olan çok sayıda tarla var. Bu tarlaların büyük bir kısmının özel mülkiyet izni alınmamış, tarım dışı kullanma izni alınmamış, kamulaştırma kararı alınmamış durumda. Bu konuda ilgili idarelere bilgi edinme başvurumuzu yaptık, yanıt alamadık. Mülkiyet izinleri alınmadan şirketin Çalışma Ruhsatı alamaması, işletme izni alamaması ve işe başlayamaması gerekirken a şirket hızla çalışmaya devam ediyor.Sağlık koruma bandında yasa ve yönetmeliklere aykırı bir şekilde yerleşim yerleri bulunmakta. Proje ile ilgili kamuoyu oluşturmak için çok sayıda eylem yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Kamu kurumları ile görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni, Altıeylül Belediyesi’ni, Odaları, Baro’yu ziyaret ettik. Köylülerin de yer aldığı bir heyet ile Vali yardımcısı ile görüşüp çalışma ruhsatının iptalini talep ettik ve kurumsal ve bireysel dilekçeler verdik.
“BAŞVURULARA YANIT VERİLMİYOR”
Dilekçemize henüz yanıt alamadık. CİMER üzerinden de dilekçeler vermeye başladık. Change.org’da da imza kampanyası başlattık. Balıkesir Büyükşehir Meclisi, araştırma komisyonu kurulması için karar aldı. Komisyonda yer almak için başvurumuzu yaptık. Stantlar açıp yurttaştan imza topluyoruz. Islak imza sayımız 10 bin’e ulaştı. Köylerde bilgilendirme toplantıları düzenliyoruz. Mücadelemizi çevre STK’larının, Odaların ve köylülerin yer aldığı “Türkmen Dağı Çevre Platformu” olarak sürdürüyoruz. Bu arada, Gökçeyazı Türkmen Dağı Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği’nin kuruluşu da gerçekleştirildi ve bugün açılışını da yaptık.
“GÖKÇEYEZI’DA FAY HATTI VAR”
“Ciddi miktarda kanatlı, küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılan bölgede “Balıkesir Kuzusu”, İvrindi İlçemizin coğrafi işaret almış bir markası. Gökçeyazı ovasındaki doğal göle Manyas Gölü’nden Kocaçay üzerinden gelen turna balıkları (yöresel adı ile zurna balıkları) her sene milyonlarca yumurta bırakıp Manyas gölüne geri dönüyorlar. Bölge aynı zamanda Manyas Kuş Cenneti’nden kış aylarında gelen göçmen kuşların bahar sezonunda üreme alanı. Bölgede madencilik faaliyetleri için büyük bir risk olan “Gökçeyazı Fay hattı” var. Proje alanında her gün açık ocak ve yeraltı ocaklarında patlatma yapılacak. Yer altı suları ve yüzey sularının rejimleri değişecek ve sular kirlenecek. ÇED raporuna göre siyanür, kostik, tuz ruhu dahil 23 farklı kimyasal kullanılacak olan maden daha fazla devam ederse, topraklar ve meralar kirlenecek ve bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecek.
“BİGA YARIMADASININ YÜZDE SEKSENİ MADEN SAHASI!”
“Balıkesir İlimizde CVK Madencilik A.Ş.’nin Sarıalan Altın Madeni projesi dışında halen çalışmakta olan TÜMAD’a, Zenit Madencilik’e, Eczacıbaşı gibi şirketlere ait çok sayıda metalik madencilik projesi var. Sürekli bir kapasite artışı peşindeler. Ayrıca, Bahar Madencilik, Koza, Demir Export gibi şirketler ve Türkiye Varlık Fonu tarafından arama sondajları sürdürülmekte. Biga yarımadasının yüzde 79’u madencilik ruhsatları ile dolu. İktidar tarafından, hiçbir kamu yararı gözetilmeyen, tamamen şirketlerin daha fazla kar hırsına dayalı bir madencilik politikası izlenmekte. Denetimsizlik nedeniyle de her gün maden felaketleri yaşanmakta ve maden çalışanları canından olmakta ve ekolojik yıkımlar yaşanmakta ve ekokırım suçları işlenmekte.
Bizler, yaşam savunucuları olarak;
· Siyanürlü altın madenciliğinin yasaklanmasını,
· CVK Madencilik’in İşletme Ruhsatı ve izninin, çalışma ruhsatının iptal edilmesini,
· Şirketin acilen alanı boşaltmasını istiyoruz.
Bizler, yaşam savunucuları olarak havamızı, topraklarımızı, suyumuzu korumak için mücadeleye devam edeceğiz. Tüm kamuoyunun desteğini bekliyoruz. “
Gökçeyazı kapalı Pazar yerinde Dernek başkanı ile Kaz Dağları Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan kısa bir konuşma yaptılar.Yapılan konuşmaların ardından köylü kadınların sergiledikleri yöresel mizansel deve oyunu ve müzik eşliğinde söylenen türküler ile oynanan oyunlarla etkinlik sona erdi.