Uluslararası Af Örgütü bugün yaptığı açıklamada, BM üye devletlerinin aktivistlerin, gazetecilerin, avukatların ve siyasi liderlerin sık görülen yasa dışı gözetimine son vermek için casus yazılımların satışının, transferinin ve kullanımının durdurulmasını acilen desteklemeleri gerektiğini söyledi.

180 ülke ve bölgeden 107 bin 273 kişi, BM üye devletlerinin insan haklarını koruyan, uygun bir düzenleyici çerçeve oluşana kadar gözetim teknolojisi konusunda küresel bir moratoryumu desteklemesini talep eden dilekçeyi imzaladı.

'KÜRESEL BİR CASUS YAZILIM KRİZİNE TANIK OLUYORUZ'

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, “Aktivistlerin, gazetecilerin ve avukatların, onları susturmak ve korkutmak için istilacı gözetimle hedef alındığı küresel bir casus yazılım krizine tanık oluyoruz” dedi.

“Gözetim teknolojisinin ihracatı konusunda insan haklarının daha güçlü korunmasına acilen ihtiyaç var. BM üye devletleri, casus yazılımları bir baskı aracı olarak kullanmayı ve bunu tolere etmeyi bırakmalıdır. Ve bu gerçekleşene kadar devletler adım atmalı ve casus yazılım ihracatı konusunda küresel bir moratoryumu desteklemeli.”

Uluslararası Af Örgütü'nün dilekçesini imzalayanlar, BM uzmanlarına ve dünyanın dört bir yanından sivil toplum gruplarına katılarak casus yazılım teknolojisinin satışı, ihracatı ve transferinin durdurulması çağrısında bulundu. Yasa dışı gözetim mahremiyet hakkını ihlal eder. Ayrıca ifade, düşünce, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını da ihlal edebilir.

Uluslararası Af Örgütü ve paydaşları BM üye devletlerini küresel bir moratoryumu desteklemeye zorlarken, casus yazılım istismarı kurbanlarının sesleri Cuma günü New York'ta BM'nin kalbinde duyulacak.

El Salvadorlu bir gazeteci olan Julia Gavarrete, casus yazılımların hayatı üzerindeki etkisini ayrıntılı olarak anlattı, "Hedef olmak, iletişim kurma şeklimi, gittiğim yerleri değiştirmeme ve ayrıca başkalarıyla paylaşmak istediğim bilginin türü konusunda iki kez düşünmeme neden oldu; yalnızca kendi güvenliğim için değil, benimle iletişim kuranların bütünlüğünü korumak için. Bir gazeteci olarak kaynaklarımı korumak zorundayım ama bir kadın olarak ailemi ve arkadaşlarımı da korumam gerekiyor.”

Şirketler yasa dışı gözetim için kullanılan casus yazılımların satışından kâr etmeye devam ediyor. Her ay, insanların yasadışı bir şekilde casus yazılımlarla hedef alındığına dair yeni vakalar doğrulanıyor. Geçen yıl El Salvador, Yunanistan, İspanya, Mısır, İsrail/İşgal Altındaki Filistin Toprakları, Fas-Batı Sahra, Polonya ve Tayland'da vakalar görüldü. Casus yazılım endüstrisinin denetimsiz ve şeffaf olmayan yapısı, diğer aktörlerin dahil olduğu benzer suistimallerin tam kapsamını asla bilemeyeceğimiz anlamına gelir.

Devletler, uluslararası hukuka göre, yalnızca insan haklarına saygı göstermekle kalmayıp, aynı zamanda insanları özel şirketler de dahil olmak üzere üçüncü şahısların suistimallerinden de korumakla yükümlüdür.