Van’da, Uzuntekne Mahallesi, İçimli mezrası, Kaniya Bekan mevkisinde iki yıl önce yürütülen yüzey araştırmaları sırasında belirlenen nekropol alanında arkeolojik kazılar yürütülüyor. Yapılan çalışmalarda, nekropol alanının günümüzden yaklaşık 3.200 yıl öncesine ait olduğu anlaşıldı.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Doktor Öğretim Üyesi Gulan Ayaz’ın bilimsel danışmanlığında kazıları yürütülen nekropol, “Kaniya Bekan Nekropolü” olarak adlandırıldı.
Üç oda ve dört örme mezar bulundu
Kazılarda, duvarları taşlarla örülmüş üç oda ve dört örme mezar tespit etti. Bu mezarlarda yaklaşık 400 insan iskeleti ortaya çıkarıldı. 400 iskeletten 30’unun kafatasında ise, trepanasyon adı verilen beyin ameliyatı izleri tespit edildi.
Bilimsel danışman Gulan Ayaz, Demir Çağının ölü gömme geleneklerini yansıtan yedi mezar açtıklarını belirterek, mezarların üçünün dromoslu oda, dördünün ise örme mezar şeklinde yapıldığını söyledi.
Bu mezarlara çok sayıda insan gömülmüştü. Ayrıca gömülen kişilerin yanlarına çanak çömlekler içinde yemekler bırakılmıştı. Süs eşyalarıyla birlikte gömülen insanların arasında bir köpek gömütü de ortaya çıkarıldı.
Ayaz, “Mezar girişlerinde küçükbaş hayvan iskeletlerine rastlamamız akla adak sunma geleneğini getiriyor. Alandaki çalışmalarımız devam edecek.” diyor.
"Yüzde 60’ı iyileşmiş"
Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hakan Yılmaz, nekropolde ortaya çıkarılan yedi mezarda yaptıkları araştırmada, ameliyat edilmiş yaklaşık 30 kafatası bulduklarını ve bunun o dönemde yaşanmış bir salgına işaret edebileceğini söylüyor.
“Antik çağlarda kafatası ameliyatlarında oluk açma, kesme, delme ve kazıma yöntemleri kullanılıyordu. Bu nekropolde dört tekniğin de kullanıldığını tespit ettik. Bizim için çok önemli. Bölgede beyinle ilgili nörolojik bir hastalık ya da salgın yaşanmış olabilir. Bireyler dört yöntemle ameliyat edilmiş. Ameliyat olanların yüzde 60’ı iyileşmiş. Bu da ameliyatların çok başarılı yapıldığını gösteriyor.”
“Türkiye’de bu kadar çok kafatası ameliyatının yapıldığı tek yerin Kaniya Bekan Nekropolü olduğunu söyleyebiliriz. Hastalara gerekli önem verilmiş. Ameliyatların genelde kafatasının sağında, solunda ve ensede yapıldığını gördük.”
Mezarlardan çıkarılan kemiklerin, ilerleyen zamanlarda laboratuvar ortamında detaylı olarak incelenmesi ve bu kişilerin yaş, cinsiyet ve hastalıkları hakkında bilgi edinilecek.