DOKUZ8

Verilerle işgücüne katılım: İşsizlikte 700 bin artış, istihdamda 1 milyon azalma var

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 15 Şubat 2019 günü açıkladığı Kasım 2018 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması’nı, İŞKUR tarafından açıklanan Ocak 2019 dönemi verilerini, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından açıklanan Kasım 2018 dönemi sigortalı istatistiklerini ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler (AÇSHB) tarafından açıklanan Ocak 2019 verilerini değerlendirdi.

Abone Ol

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 15 Şubat 2019 günü açıkladığı Kasım 2018 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması’nı, İŞKUR tarafından açıklanan Ocak 2019 dönemi verilerini, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından açıklanan Kasım 2018 dönemi sigortalı istatistiklerini ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler (AÇSHB) tarafından açıklanan Ocak 2019 verilerini değerlendirdi.

Ekonomik krizin istihdamda yarattığı tahribat giderek çok daha net biçimde görülüyor. İşsizlikte adeta bir deprem yaşanıyor. Son bir yılda işsiz sayısı 700 binden fazla artarken, Ağustos-Kasım 2018 döneminde istihdam bir milyon kişi azaldı. Sanayi üretiminde ve büyümede yaşanan gerilemenin sonucu olarak işsizlikte deprem yaşanıyor. TÜİK, SGK, AÇSHB ve İŞKUR gibi çeşitli kurumlar tarafından açıklanan işgücü piyasaları ile ilgili verilerin tümü krizin işsizlikte ciddi bir artış yarattığını ve bu eğilimin devam edeceğini gösteriyor.

DAR TANIMLI İŞSİZ SAYISI 4 MİLYON

Dar tanımlı işsiz sayısı 4 milyona yaklaşırken, geniş tanımlı işsiz sayısı 6,6 milyonu aştı. Dar tanımlı işsiz sayısı Kasım 2017 ile Kasım 2018 arasında 706 bin kişi artarak 3 milyon 275 binden 3 milyon 981 bine yükseldi. Böylece dar tanımlı işsiz sayısı 4 milyon sınırına yaklaşmış oldu. Kasım 2017’de 5 milyon 981 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı ise 665 bin artarak 6 milyon 646 bine ulaşmış oldu. İşsizlik oranlarının henüz Kasım ayı verilerini yansıttığı dikkate alınacak olursa özellikle Aralık 2018’de sanayi üretiminde yaşanan büyük daralmanın Aralık 2018 işsizlik verilerine daha vahim biçimde yansıyacağını söylemek mümkün.

GENİŞ TANIMLI İŞSİZ SAYISI 6 MİLYON 646 BİN

Kasım 2017’de 5 milyon 981 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı bir yılda 665 bin kişi artarak 6 milyon 646 bine ulaştı. Geniş tanımlı işsizlerin 522 bini ümidini kaybetmiş işsizlerden, 1 milyon 614 bini iş aramayıp çalışmaya hazır olanlardan oluşuyor. Zamana bağlı eksik istihdam edilenler 406 bin kişi iken, mevsimlik çalışanlar ise 133 bin.  Bu beş ayrı işsizlik türünün toplamı geniş tanımlı işsizlik sayısını veriyor.

Dar Tanımlı İşsizlik nedir?

TÜİK referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan (kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiçbir işte çalışmamış ve böyle bir iş ile bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukarı yaştaki kişileri işsiz olarak tanımlamaktadır. 2014 yılı öncesinde iş arama kriterinde referans dönemi olarak “son 4 hafta” yerine “son 3 ay” kullanılmaktaydı. Dar tanımlı işsizlik oranı işsizlerin işgücüne oranı olarak hesaplanır.

Geniş Tanımlı İşsizlik nedir?

Dar tanımlı (standart) işsizlik oranı işgücü piyasalarındaki durumu bütün boyutlarıyla ortaya koyamıyor. Dar tanımlı/standart işsizlik hesaplarının taşıdığı kısıtlar ve sorunlar nedeniyle, işsizliğin gerçek boyutlarının anlaşılması için alternatif işsizlik hesaplamalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Geniş tanımlı işsizlik hesaplaması beş unsurdan oluşmaktadır: 1) dar tanımlı (standart) işsizler, 2) iş bulma ümidini kaybeden işsizler, 3) iş aramayan ancak çalışmaya hazır olan işsizler, 4) mevsimlik çalışanlar, 5) zamana bağlı eksik çalışanlar. Alternatif bir işsizlik hesaplaması olan geniş tanımlı işsizlik çalışma ekonomisi literatüründe kullanımı giderek artan bir hesaplama yöntemidir.

Zamana bağlı eksik istihdam: Referans haftasında istihdamda olan, esas işinde ve diğer işinde/işlerinde toplam olarak 40 saatten daha az süre çalışmış olup, daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu taktirde daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir. İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar: Çeşitli nedenlerle bir iş aramayan, ancak 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir. İki alt başlıkta ele alınmaktadır: İş bulma ümidi olmayanlar: Daha önce iş aradığı halde bulamayan veya kendi vasıflarına uygun bir iş bulabileceğine inanmadığı için iş aramayan ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir. Diğer: Mevsimlik çalışma, ev kadını olma, öğrencilik, irad sahibi olma, emeklilik ve çalışamaz halde olma gibi nedenlerle iş aramayıp ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir.

TARIM DIŞI İŞSİZLİKTE BÜYÜK ARTIŞ

Mevsim etkilerinden arındırılmamış tarım dışı işsizlik hızla artıyor. Kasım 2017’de 12,2 olan tarım dışı işsizlik 2,1 puan artarak Kasım 2018’de 14,3 oldu. 2018’in Nisan ayından itibaren düzenli olarak artış gösteren tarım dışı işsizlik yaz aylarında tırmanarak eylül ayında 13,5’e, ekim ayında ise yüzde 13,6’ya ve son olarak Kasım 2018’de 14,3’e yükseldi. Tarım dışı işsizlik oranı işsizlikteki vahim tabloyu daha net yansıtmaktadır.

TARIM DIŞI GENÇ İŞSİZLİĞİ YÜZDE 26,2, KADIN İŞSİZLİĞİ 18,4

Ekonomik kriz tarım dışı genç ve kadın işsizlik oranlarını tırmandırıyor. Ekim 2017’de yüzde 22,1 olan tarım dışı genç işsizliği (15-24 yaş arası) Kasım 2018’de 26,2’ye yükseldi. Nisan 2018’de yüzde 19,2 olarak gerçekleşen tarım dışı genç işsizliği yaz aylarında tırmanışa geçerek Kasım ayı itibariyle 7 puan artarak 26,2 oldu. Tarım dışı kadın işsizliği Kasım 2017 itibariyle yüzde 17,4 olarak gerçekleşmişti. Nisan 2018’de yüzde 15,8’e gerileyen tarım dışı kadın işsizliği kriz döneminde yüzde 20’ye yaklaştı. Kasım ayında bir önceki yıla göre 1 puan artışla yüzde 18,4 olarak gerçekleşti.

KRİZ BÜTÜN İŞSİZLİK TÜRLERİNİ ARTIRIYOR

İşsizlikte yaşanan deprem bütün işsizlik türlerinde kendini gösteriyor.  Sadece dar tanımlı işsizlik değil diğer işsizlik türlerinde de sıçrama yaşanıyor. Yüksek öğrenim işsizliği yüzde 12,2’den yüzde 13,1’e, tarım dışı işsizlik 12,2’den 14,3’e, kadın işsizliği yüzde 13,4’ten 14,7’ye, NEET yüzde 22,9’dan yüzde 24,3’e, geniş tanımlı işsizlik yüzde 17,6’dan yüzde 19,3’e tarım dışı genç kadın işsizliği yüzde 29,8’den yüzde 32’ye ve ne eğitimde ne istihdam olan kadınların oranı ise yüzde 32,6’dan yüzde 32,8’e yükseldi. İşsizlikte en yüksek artış genç işsizliği ile genç kadın işsizliğinde yaşandı.

AKP DÖNEMİNDE İŞSİZLİK ÖNCEKİ DÖNEME GÖRE ARTTI

AKP döneminde işsizlik oranları, kendinden önceki döneme göre ciddi bir yükseliş gösterdi.  TÜİK’in detaylı işgücü serilerine ulaşılabilen 1988 ile 2002 arasında yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 8 olarak gerçekleşirken, AKP hükümetleri dönemi olan 2003-2018 arasında yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 10,78 oldu. 1988-2002 döneminde bir ara yüzde 6,5’e inen işsizlik 2001-2002 krizinin etkisiyle 2002’de dönem içi en yüksek düzey olarak yüzde 10,3’ü gördü.

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılı sonunda yüzde 10,3 olan işsizlik oranı 2008 krizi sonrasında yüzde 14’e yükseldi.  Böylece AKP, büyük bölümünde koalisyon hükümetleri olan 1988-2002 dönemine göre işsizliği yaklaşık 3 puan yükseltmiş oldu. Devasa teşviklere ve iddialı istihdam seferberliği söylem ve girişimlerine rağmen AKP hükümetleri işsizlikle mücadelede başarısızdır. İŞKUR kayıtlı işsiz sayıları iş arama amacıyla İŞKUR’a yapılan başvurulardan halen işe yerleştirilmemiş olanların sayısını göstermektedir. İŞKUR kayıtlı işsiz verileri işsizliğin önemli göstergelerinden biridir. Kayıtlı işsiz sayısında krizle birlikte ciddi bir sıçrama yaşanıyor.

KAYITLI İŞSİZ SAYISI 1.3 MİLYON ARTTI

Ocak 2018 ile Ocak 2019 arasında kayıtlı işsiz sayısı 1 milyon 318 bin artmıştır. 2018 Ocak ayında İŞKUR’a kayıtlı işsiz olarak başvuranların sayısı 2 milyon 457 bin iken, bu sayı Ağustos 2018’den itibaren hızla artarak Ocak 2019’da ayında 3 milyon 775 bine yükselmiştir. Böylece kayıtlı işsiz sayısı bir yılda yüzde 54 artış göstermiştir.

KAYITLI KADIN İŞSİZ SAYISI ERKEK İŞSİZ SAYISINI AŞTI

İŞKUR’a kayıtlı toplam işsiz sayısının son yıllarda hızla yükseldiği gözleniyor. 2015 yılında 2,1 milyon olan kayıtlı işsiz sayısı 2017 yılında 2,6 milyona, 2018 yılında ise 3,5 milyona ve Ocak 2019’da 3,8 milyona yükseldi.

Kayıtlı işsiz sayılarında toplumsal cinsiyet açısından önemli farklılıklar gözleniyor.  Kadınların giderek daha fazla İŞKUR kanalını kullanmaya yöneldikleri görülmekte. Önceki yıllarda kayıtlı kadın işsiz sayısı kayıtlı erkek işsiz sayısından oldukça azdı. Örneğin 2010 yılında 431 bin kayıtlı kadın işsize karşılık 1 milyon 42 bin kayıtlı erkek işsiz vardı. Kadın ve erkek kayıtlı işsizler arasındaki farkın zamanla kapandığı gözlenmekte.  Hatta 2018 yılında kayıtlı kadın işsiz sayısı kayıtlı erkek işsiz sayısını aşmıştır. 2018 yılında kayıtlı erkek işsiz sayısı 1 milyon 704 bin iken kayıtlı kadın işsiz sayısı 1 milyon 805 bine yükseldi. Ocak 2019’da ise kayıtlı kadın işsiz sayısı 1 milyon 932 bine yükselirken, kayıtlı erkek işsiz sayısı 1 milyon 843 bin olarak gerçekleşti. Bu gelişmede son yıllarda kadın istihdamına verilen teşvikler ve bu teşviklerin İŞKUR kanalıyla kullandırılması yanında İŞKUR’un aktif işgücü programlarında kadınların  giderek daha fazla tercih edilmesi etkili olabilir. Krizle birlikte kadınların işgücü piyasasına daha fazla girdikleri ve formel kanallardan işe arama eğilimlerinin güçlendiğini söylemek mümkün.

KRİZ İSTİHDAMI ÜÇ AYDA BİR MİLYON AZALTTI

Ekonomik kriz istihdam azaltıyor. Kasım 2017’de 28 milyon 515 bin olan toplam istihdam 201 bin kişi azalarak Kasım 2018’de 28 milyon 314 bine geriledi. Bu durum ekonominin yeni istihdam yaratma kapasitesinin ortadan kalktığını ve tersine bir durgunluk ve küçülme sürecine girdiğini gösteriyor.  Ağustos 2018  ile Kasım 2018 arasındaki gerileme ise çok daha vahim boyutlarda. Ağustos 2018’de 29 milyon 319 bin olan toplam istihdam üç ayda 1 milyon 4 bin kişi gerileyerek 28 milyon 314 bine düştü.  Üç ayda 1 milyonu aşan istihdam kaybı mevsimsel etkiler ile açıklanamayacak kadar vahim bir tablodur. Nitekim bu daralma büyümedeki düşüş ve sanayi üretiminin yüzde 10’a yakın gerilemesi ile de paralel.