dokuz8 Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Biçici, Sosyal İklim Derneği Başkanı ve Gençliğin Yüzleri Sözcüsü Gaye Tuğrulöz ve İzmir’in Genç Yüzü Mehmet Tıraş ile bir söyleşi gerçekleştirerek seçimin ardından gençlerin düşüncelerini ve ihtiyaçlarını konuştu.

Gençliğin taleplerini karar alıcılara ileterek görevimizi yaptık.

GAYE TUĞRULÖZ:

İlk defa oy kullanan önemli bir genç seçmen kitlesi vardı. Bunun altını da bir çok kez çizdik. Gençlerin sandıkta ne diyeceğini, nasıl davranacağını, nasıl görevler alacağını biz de merak ediyorduk. Bu süreçte üyelerimizle beraber karar alıcılarla görüştük ve taleplerimizi anlattık. Bu karar alıcıların bir kısmı da meclise girdi. Görüştüğümüz yüze yakın milletvekilinin şu an mecliste koltuğu bulunduğunu biliyoruz ve umarım yeni yasama döneminde de gençlerin lehine kararlar verecekler.

28 Mayıs’ta daha çok genç sandık güvenliğinde görev aldı.

GAYE TUĞRULÖZ:

Bu seçimde bir iktidar değişimi olmadı fakat bir tarafta %48, diğer tarafta da %52’lik bir oy dağılımı oldu ve sonuçta bir şekilde herkes siyasi iradesini sandıkta göstermiş oldu. Gençler, 14 Mayıs seçiminde olduğu gibi yine sandıklarda görev aldı. Gördüğüm kadarıyla özellikle partilerin müşahitleri 14 Mayıs'tan 28 Mayıs'a kadar gençlerle yer değiştirdi. Ben ilk görev aldığımda, 14 Mayıs'ta müşahitlerin  30-40 yaş üstü kişiler olduğunu gördüm. Fakat 28 Mayıs'ta her sandıkta birden fazla müşahit gördük ve bunların çoğu da gençti. Aslında gençler sadece oy kullanmadı, seçim güvenliği içinde de rol aldı.

Toplumda bir değişim isteği olduğu çok net görülüyor.

MEHMET TIRAŞ:

Toplumda var olan bir değişim isteği, değişim açlığı gerçekten çok net bir şekilde görüldü. Bütün siyasi partiler bir şekilde kendi içlerine doğru bir özeleştiri vermek zorundalar. Toplumda çok net gözüken bir şey var. 61 milyona yakın seçmen vardı ve hiçbir aday bu oyun yarısını bile alamadı. Yani toplumun yarısını bile ikna edemeyen 2 adaydan bahsediyoruz.

Biz bu değişim isteğini Gezi döneminde çok net hissettik.

MEHMET TIRAŞ

Aslında biz bu değişimi özellikle gençler özelinde 2013’te çok net hissettik. Ben henüz 13 yaşındaydım ancak o anda bile bu ateşle yanıp tutuşuyordum. Gezi’nin o perspektifi çok farklı şeylere gebeydi. Ancak Gezi’den sonraki süreçte gençler önce siyasal alandan sonra kamusal alandan uzaklaştırıldılar ve bir pasifikasyon süreci başladı. İktidara alternatif olması gereken partiler de buna göz yumarak, gençleri sahipsiz bırakarak bir noktada gençlerin daha çok bireyselleşmesine yol açtı.

Gençler tüm bu baskılara rağmen, tüm bu engellemelere rağmen hala önce oylarını kullanıp sonra da oylarına sahip çıkma noktasında, toplumun değiştiricisi olma noktasında çok büyük bir inisiyatif aldılar. Bu seçimde de zaten bütün siyasi partilerin odak noktası gençler ve kadınlardır.

Hüda Par'ı içinde barındıran Ak Parti'yi bile buna dahil ediyorum. Onların bile odağındaki iki unsur gençler ve kadınlardır. Çünkü kritik değiştirici seçmen kitlesi ikisi oldu. Bu açıdan gençlerin ve kadınların toplumun her kesimine ve siyasetin her kesimine çok ciddi mesajlar verdiği kanaatindeyim.

Önümüzdeki dönemlerde özellikle sivil toplum alanında ya da siyasetin dışındaki bu sivil insiyatif noktasında kadın hareketinin ve gençlik hareketinin çok daha artacağını düşünüyorum.

Gençlerin sandığa gitmek istemeyeceğini düşünüyorduk ama bunun tam tersini gördük.

GAYE TUĞRULÖZ:

Biz Gençliğin Yüzleri olarak genel seçime 78 ay kala başladık bu sürece. Gençlerin halihazırdaki siyasi aktörlere güvenmediğini, sandığa gitmek istemeyeceğini, bir şeylerin değişeceğine inanmadığını düşünüyorduk. Sonrasında şehirlerde gençlik forumları yaptığımızda ve karar alıcılarla buluştuğumuzda gençlerin heyecanlandığını, tekrar harekete geçmek istediğini ve umudun yükseldiğini gördük. Şimdi biliyorsunuz ki yerel seçimler geliyor, yine benzer bir süreç var. Yine önümüzde 10 ay var. Bu 10 ayda tabii ki 28 Mayıs sonrası hem sandıktan mutlu çıkan, istediği adayın kazandığını gören hem de sandıktan umutsuz olan gencin 10 ay içerisinde partilerin hareketlerini izleyeceğini, izleme sürecinde de aslında kararını vereceğini düşünüyorum.

Gençlere ve kadınlara yalnızca teşekkür eden değil, yetki veren partiler görmek istiyoruz.

GAYE TUĞRULÖZ:

Burada çok önemli bir konu var. Partiler genel seçimi değerlendirip nasıl bir yol haritası izleyecekler, nasıl bir realizasyon yapacaklar ve adayları nasıl belirleyecekler? Bu adaylar gençlerden olacaklar olacak mı? Genç kadınlardan olacak mı, kadınlardan olacak mı? Biz muhalefetin de iktidarın da seçim sonrası teşekkürünü gençlere ve kadınlara yaptığını gördük. Yerel seçimde bu sürecin belirleyicisi iki gruba sadece teşekkür eden değil, aynı zamanda görev veren, yetki veren, seçilebilecek yerlerden aday gösteren partiler olmalarını bekliyoruz.

Genç milletvekili sayısının düştüğü bir parlamento görmek bizim için üzücü.

GAYE TUĞRULÖZ:

Yani sadece koltuk kaplamak değil, genç dostu bir parlamento, genç dostu kararlar alan, gençliği önceliklendirme ihtiyacını bilen bir parlamento istiyoruz. Çünkü bizim ihtiyacımızı biz biliriz. Gençler bilir, özneler bilir. Genç kadınların ihtiyacını genç kadınlar bilir ve bu kişilerin temsil edilmeleri gerekir. Aynı zamanda yerel düzeyde karar alıcıların da böyle düşündüğünü görmek istiyoruz. Parlamentodaki kadın sayısı arttı, bunu kutluyoruz, mutluyuz. Genç sayısı düştü, kadın milletvekili sayısı arttı, %17’den %20’ye çıktı. Bu sayı zaten 2007’den beri %1-2 oynuyor. Toplumda eşit olarak yer aldığımız bir nüfusta beşte bir kadının görev aldığı bir parlamento görmek, beşte bir kadın temsiliyeti görmek çok üzücü. 479 erkek milletvekilinin içerisinde 121 koltukta kadın oturuyor diye sevinmeyi doğru bulmuyorum. 31 şehirde kadın milletvekili yok. Umarım oradan yerel yöneticiler, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, muhtarları görürüz.

Siyasilerin önümüzdeki on ayı iyi düşünmesi ve geçmiş seçim sürecini iyi değerlendirmesi gerekiyor.

GAYE TUĞRULÖZ:

Önümüzdeki on ayda oturup düşünün. Bu seçim sürecini nasıl geçirdiniz? Neden oldu? Neden olmadı? Nasıl oldu, nasıl daha iyi olabilirdi? Biz Gençliğin Yüzleri olarak kendimizi sürekli değerlendiriyoruz. Nasıl daha iyiye gidebiliriz, nasıl daha fazla gence ulaşabiliriz? Bu gençlerle beraber karar alıcıları nasıl destekleyebiliriz? Artık bu süreçte umarım kendi yerel adaylarımızı çıkardığımız bir dönem olur. Aynı sorumluluk bilincini siyasi partilerden de bekliyorum.

İktidar da muhalefet de gençler ve kadınlar noktasında gerçekçi bir çözümü barındırmıyor şu anda.

MEHMET TIRAŞ:

Muhalefet iktidarın sürdürdüğü politikalara alternatif bir politikalar bütünlüğü oluşturamadığı için seçimi kaybetti. Yani alternatif bir ses sunmadı. Bir eski Türkiye tasavvuru, eski türkiye'yi yeniden inşaat tasavvuru hayal ettirdi bize. Bizim bununla coşkulanabileceğimizi zannetti ama var olan sorunlara, güncel sorunlara en ufak bir çözüm noktasında yer almadı. İktidar kanadını değerlendirmeyi es geçiyorum zaten. İktidar olduğu için söylüyorum, ne iktidar ne de muhalefet aslında hem gençler noktasında hem de kadınlar noktasında gerçekçi bir çözümü barındırmıyor şu anda. Açıkçası siyasetten o kadar da umutlu biri olmayarak söylüyorum, siyasi partilerden o kadar da umutlu olmayan biri olarak söylüyorum, kısa vadede bir şeyler yapmaları çok zor. Ancak var olan pratiklerini değiştirmeye başlasalar bile bizim için bir umut kaynağı.  

Bir yerden sonra gençliğin ve kadınlığın o devrimci ruhu, devrimci hareketi, o statükoyu yerle bir edecek.

MEHMET TIRAŞ:

Gerçekten kendi alanımızı yaratabileceğimiz güce sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bir yerden sonra gençliğin ve kadınlığın o devrimci ruhu, devrimci hareketi, o statükoyu yerle bir edecek. Partiler buna çözüm bulmazlarsa, çözüm bulmak zorunda kalacaklar.