Seçim ilanının ardından bilgi ve haberleşme özgürlüğüne yönelik yumuşama beklenirken baskı ve müdahaleler daha da arttı. Nisan ayı içerisindeki gelişmeler sonrasında, gazetecilik ve medya örgütlerinin verilerine göre en az 174 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.
Seçim ilanı sonrası Türkiye OHAL altında geleceğini tartışırken süpriz bir gelişmeyle erken seçim kararı ilan edildi. Seçim dönemlerinde basın ve ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerinde bir azalma ve politik ortamda bir yumuşama yaşanıp yaşanmayacağı merak edilirken, OHAL koşullarında geride bıraktığımız Nisan ayında, bilgiye erişim, basın ve haberleşme özgürlüğüne yönelik engeller, gözaltılar, tutuklamalar devam etti. Özellikle anaakım medya mülkiyetinin neredeyse tamamının hükümete yakın şirketlerin sahipliğine geçmiş olması, bağımsız, çoğulcu ve özgür bir gazetecilik imkanının tamamen ortadan kalkacağına yönelik kamuoyundaki endişeyi daha da artırmış durumda. Tutuklu ve hapisteki gazetecilerin sayısı daha da arttı Nisan ayında da dünyanın en büyük gazeteci hapishanelerinden birisi olan Türkiye, seçim sürecinde yurttaşın neredeyse tamamen sesi kısılmış bir şekilde giriyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) 17 Şubat verilerine göre 144, Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD) verilerine göre 23 Nisan verilerine göre 140, Platform24.org’un 05 Mayıs verilerine göre en az 174 gazeteci ve medya çalışanı tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunmakta.