Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Alaca köyü Kepir mezrasında 1993 yılında operasyon sırasında gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan ve 2005 yılında kemikleri bir dere yatağında bulunan 11 köylünün ölümüyle ilgili Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Bolu 2. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Yavuz Ertürk’e beraat kararı verilmişti. Bölge istinaf Mahkemesi verilen beraat kararını onadı.

“SAKIK'IN İFADELERİ FARKLI, ERTÜRK SORUMLU TUTULAMAZ”

Aralarında 16 yaşındaki çocuk ile 70 yaşındaki bir yaşlının da bulunduğu 11 köylünün gözaltında kayıp iddiasıyla ilgili beraat kararını inceleyen İstinaf Mahkemesi, olay tarihinde bölgede olan terörist elebaşı Şemdin Sakık'ın alınan ifadesinde, 11 köylüden Mizbah Akdeniz'e örgütün ihtiyaçlarını karşılaması için 100 bin mark para verdiğini, ancak bu parayı Akdeniz'in alması üzerine öldürüldüğünü, diğer 11 köylü olayının ise bu olaydan ayrı olduğunu belirttiğine dikkat çekildi.

11 kişinin de PKK tarafından öldürüldüğünü, ailelerine cesetleri almalarını söylediklerini, ancak almayınca elbiseleriyle gömüldüklerini, başka da açıklama yapmak istemediği yönünde ifade veren Şemdin Sakık'ın, “Operasyon devam etseydi bizi zorlardı, Genelkurmay'dan bir emir geldi ve operasyon aniden durdu. Hatta bir komutan beni kıl payı kaçırdıklarını televizyonda anlatıyordu” ifadesi ve dinlenen tanık ifadeleri ve toplanan delillerle Tuğgeneral Yavuz Ertürk'ün olayda sorumluluğu olduğuna dair somut bulguya rastlanılmadığı ifade edildi.

“TUGAY ARŞİVİ DEPREMDE SU ALTINDA KALMIŞ”

Mahkeme, İl Jandarma Komutanlığına yazılan yazıda 11 köylünün gözaltına alınmadığı cevabının verildiğini, Bolu Tugay'ına yazılan yazıda ise tugay arşivinin bulunduğu binanın Bolu-Düzce depreminde sular altında kaldığı için yeterli bilgi verilemeyeceği cevabı verildiğini, Van Asayiş Kolordu Komutanlığına yazılan yazıda da olay tarihinde köylülerin kaybolduğu Alaca Köyünde operasyon olduğuna dair ellerinde kayıt olmadığını bildirdiği aktarıldı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığına yazılan yazıya ise hangi birliğin o tarihte operasyon yaptığına dair ellerinde yeterli bilgi olmadığı cevabının verildiğine dikkat çekti.

İstinaf Mahkemesi, toplu mezarın tanık ifadelerinde adı geçen yerde bulunmasıyla iddiaların doğru olduğunu, terör örgütü irtibatı olmayan bu kişilerin kim veya kimler tarafından öldürüldüğü yönünde somut delil elde edilemediği ifade edildi.

“AİHM TAZMİNAT ÖDEMİŞ OLSA DA ETKİN SORUŞTURMA GEREKLİ”

Onama kararında, her ne kadar ölenlerin yakınlarına çektikleri acılar karşılığında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince maddi ve manevi tazminat ödenmiş olsa da, etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapılması gerektiği ifade edildi.

Toplu mezardaki kemiklerin kayıp 9 kişiye ait olduğunu belirten mahkeme, sanık generalle ilgili somut delil elde edilemediğini vurguladı.

İstinaf Mahkemesi, Bahri Şimşek, Ümit Taş, Nasrettin Yerlikaya, Turan Demir, Celal Aziz Aydoğdu, Abdo Yamık, Mehmet Şerif Avar, Hasan Avar, Behçet Tutuş, Mehmet Salih Akdeniz ve Mehmet Şah Atala'nın öldürülmesiyle ilgili verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmediğinden hükmün oy birliğiyle onanmasına karar verdi. Müdahil avukatları karara karşı Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulundu.