MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 24 Haziran’da gerçekleşen partisinin haftalık grup toplantısının ardından ilk kez basın toplantısı düzenledi. Partisinin genel merkezinde konuşan Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “'Kürtler ben eşit hissetmiyorum, onlar eşit hissedene kadar mücadeleye devam edeceğiz” açıklamalarını hedef aldı. Bahçeli, “Bölücü bir ağızdır. Demlenen CHP demokrasimize leke sürmekte, milli birliği kundaklamakta. CHP şifreleri DEM'in kullanımındadır. CHP milli güvenliğe zarardır” dedi.
154 KİŞİYE TEHDİT
Sinan Ateş cinayeti üzerinden gazeteci, siyasetçi, akademisyen ve hukukçuların da aralarında olduğu 154 kişiyi hedef alan Bahçeli, "Bazı çevreler 2024 yılının içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi’ne karşı çok büyük haksızlıklar iftiralar yalanlar hakir görmeler suçlamalarda bulunmuşlardır. Bunların toplamı 154 kişidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak basın mensupları olan değerli kardeşlerime bu gerçeği hatırlatmak istiyorum. Sizlerle çok zaman beraber oluyoruz ama televizyonda ayrıldığımız şahsiyetler var. Onları kabul etmekte zorlanıyoruz ama yakın takip altındayız. Şu görmüş olduğunuz liste kimin hangi gün hangi saatte hangi programda nasıl konuştuklarının kimlerle konuştuklarının, MHP’ye hangi hakaretleri yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir. Günü geldiğinde bu dosya eyleme de geçecektir. Eylem hukuki nitelikte olacaktır. Bizi hedef gösteriyorlar saçmalığından da korkaklığından da kendilerini kurtarsınlar. Onlarla muhatap olmayı dahi kabul etmeyiz ama hukuk zemininde mutlaka hesaplaşacağız” ifadelerini kullandı.
‘EKONOMİK KRİZ YOK’
Derinleşen ekonomik krizi de inkar eden Bahçeli, “Karamsar tablolar çizenler kötümser telkinlerle vakit geçirenler gerçek manada Türkiye’nin gücünü kavramaktan aciz düşenlerdir. CHP genel başkanının tarihin en ağır ekonomik krizinin yaşandığını iddia etmesi ülkesine ve milletine itibar etmeyen bir siyasetçinin deli saçmasıdır. Halbuki Türkiye ekonomisi güven verici hamlelerle istikrarlı bir yükseklik kulvarındadır” iddiasında bulundu.
SİYASETTE YUMUŞAMA STRATEJİK TUZAK’
Yumuşama dayatması altında Türkiye’nin Türk siyaset ve demokrasi sisteminin ilkelerinden uzaklaşması, ihanetin aklanma ve temize çıkarma uğraşları stratejik bir tuzak olarak karşımızdadır. Bu tuzağın kurnaz mimarı dış güdümlü zillet çephesidir. Politikasızlık içinde kıvranan CHP yönetiminin yumuşama veya normalleşme çağrıları zemzem diye ikram edilen baldıran zehrinden başka bir şey değildir.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıldönümü nedeniyle Kıbrıs Türk halkıyla kucaklaşmak kuşkusuz milli bir heyecan yaratmıştır. Kıbrıs Türklüğünün zulümden kurtuluş gününde soydaşlarımızla birlikte olmaktan şahsım adına büyük bir memnuniyet duyduğumu açıklamak boynumun borcudur. Kıbrıs Türk milletinin kardeşlik anıtıdır. Kıbrıs, bölgenin kilit taşıdır. Tüm dikkatlerin odağı Kıbrıs’tır. Kıbrıs Türklüğünün egemenlik haklarını yok sayan tacizler bitmemiştir. Kıbrıs’ta barıştan ödü kopanlar var.
Bir Yunan şarkıcının Çeşme’de Türk bayrağına ve Atatürk posterlerine karşı sergilediği saygısızlık ile egemenliğimiz altındaki bazı adalarda fiili durum yaratması sabrımızı zorlayan ilkel ahlaksızlığa bir başka örnektir. Bu kafa yapısı ile iyi komşuluk hukuku ilişkisi kurmanın ne kadar mümkün olduğu ayrıca ele alınmak durumundadır.
Kıbrıs Türk devleti tanınmalıdır bunun dışında her temenni ölü doğmaya müstahaktır.”