Yerel seçim sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “siyasette normalleşme” mesajı sonrası CHP lideri Özgür Özel’in girişimiyle gündeme gelen Gezi tutuklusu Osman Kavala’nın tahliye edilip edilmeyeceği meselesi arapsaçına döndü. MHP cephesinden gelen karşı açıklamalara rağmen AKP tarafından gelen olumlu sinyaller var. Onlardan biri AKP milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Tuğrul Türkeş.

Gazete Duvar‘a konuşan Tuğrul Türkeş, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kavala’nın tahliye olasılığını hedef alan açıklamalarına işaret etti ve “Muhakkak ki devletin kurumları, ilgili kademeleri bilgi sahibi oluyor. Ama her konuda yorum yapmak zorundalar mı? Hayır, değiller. Yorumdan da yorum yapılmamasından da sonuçlar çıkartılabilir. Buradaki mesele güvenlikçi bürokrasiyle yargıyı baskı altına alıp yönetmeye çalışanlardır. Onların bir direnci var. Bu yaşananlar onların direncinin bir sonucu” dedi.

Osman Kavala’yı cezaevinde ziyaret edeceğini söyleyen Türkeş, “Bakanımız Yılmaz Tunç’tan rica ettim. Uygun bir zamanda görüşmek için izin istedim. Bir ara ziyaret edeceğim. Osman Kavala’yı ilk kez o ziyarette görmüş olacağım. İşte gerçek millilik, yurtseverlik bu” diye konuştu.

Tuğrul Türkeş’e yöneltilen sorulardan bazıları şöyle:

“Avrupa Konseyi’ne biz kendimiz müracaat etmişiz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kuruluşundan itibaren parçasıyız, yargıçlar gönderiyoruz. Mevlüt Çavuşoğlu 2 yıl boyunca Avrupa Konseyi’nde meclis başkanlığı yaptı. Bu bir iftihar kaynağıydı. Gelişmişlik ölçütü olarak buraların bir parçası olmak istiyorsan, yapılan uyarıları dikkate alacaksın. Ama son süreçte deli saçması tartışmalar oldu. Avrupa’da bize mealen şunu diyorlar: İç hukuk bize yeterli diyorsanız, bizce mahsuru yok, buradan ayrılın.

Mesela Osman Kavala’nın durumu, laboratuvar gibidir. Altını kırmızıyla çizmek gerekir. Osman Kavala, casusluktan hüküm giymedi. Bu suçlamada delil bulunamadı, adam beraat etti. Gezi Parkı’yla ilgili davadan yargılandı. Ama 7 yıl süren bir yargılama mı olur?

Sosyal medyada, ‘Tuğrul Türkeş’in bu davayla niye ilgilendiği belli oldu’ diyenler var. Hilal Zengin benim arkadaşım olan Mürteza Zengin’in yeğeni. Böyle olmasa ben ilgilenmeyecek miydim? Kafaya bak sen. Adama kızıl milyarder diyorlar. Milyarder olmanın Türk Ceza Kanunu’nda bir yeri mi var? Açık yeşil milyarder, turuncu milyarder mi diyeceğiz? Kaldı ki, iddialar doğruysa Osman Kavala bir turuncu milyarder.

Size göre Osman Kavala bir sembol mü oldu?

Evet, uzun yargılama sürelerinin bir sembolü oldu. Son 14 ay içinde bir genel bir yerel seçim geçirdik. Genel seçimi kazandık ama yerel seçimde medyanın deyimiyle tablo kırmızı oldu. Neden? Ekonomimiz iyi değil. Mehmet Şimşek bakanımız sağolsun debeleniyor, çalışıyor ama hukuk doğrudan işlemediği için ekonominin iyileşmesi konusunda zorluklar yaşıyoruz. Aslında mesele Kavala falan değil. Para aradığında gerçek fiyatla alamıyorsun. Daha fazla faiz ödüyorsun. Niye? Çünkü birtakım inceleme kuruluşları, Türkiye’deki hukukun durumuna bakıyor, daha fazla faizle karşına geliyor. Bu fazla faiz milli bütçene yüktür. Bundan kurtulmamız lazım. Yargılamaları makul seviyeye getirip, hukuku düzeltirseniz ekonomi de düzelir. Türkiye’ye ciddi anlamda bir para akışı sağlayamıyoruz Batı’dan. Yatırımcı getiremiyoruz. Yatırımcılar paralarını bir yere yatırmak istiyorlar. Finansları var, kaynakları var. Sen bunları getiremiyorsun. Niye? Uzun yargılama sürelerinden. Adam kaçmak istese kaçardı, adamı alıyorsun, bırakıyorsun. Kapından tekrar alıyorsun. Bunu dışarıda anlatman lazım. Milliyetçilik mi, al sana milliyetçilik.

Özgür Özel Mayıs ayında Avrupa Konseyi’ne yaptığı ziyarette size de atıf yaptı ve ‘Saati soruyorsun Osman Kavala diyorlar’ dedi. Devlet Bahçeli de bu açıklamayı hedef aldı. Siz temasları en üst düzeyde sürdüren kişi olarak, Avrupa Konseyi’ndeki gelişmeleri doğrudan Cumhurbaşkanı’na aktarıyor musunuz? Yaptığınız bilgi paylaşımları dikkate alınıyor mu?

Muhakkak ki devletin kurumları, ilgili kademeleri bilgi sahibi oluyor. Ama her konuda yorum yapmak zorundalar mı? Hayır, değiller. Yorumdan da yorum yapılmamasından da sonuçlar çıkartılabilir. Buradaki mesele güvenlikçi bürokrasiyle yargıyı baskı altına alıp yönetmeye çalışanlardır. Onların bir direnci var. Bu yaşananlar onların direncinin bir sonucu.

Kavala’yı ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz?

Bakanımız Yılmaz Tunç’tan rica ettim. Uygun bir zamanda görüşmek için izin istedim. Bir ara ziyaret edeceğim. Osman Kavala’yı ilk kez o ziyarette görmüş olacağım. İşte gerçek millilik, yurtseverlik bu. Bana öğretilen milliyetçilik bu. Türkiye için en iyi şartlarda kaynak bulmak gerekir. Ayrıca, ben hayatının 7 yılını, ömrünün 10’da 1’ini cezaevinde geçirmiş bir babanın çocuğuyum.”